İfadeye göre karanlıkta kalan Hakan Fidan ve Hulusi Akar darbe girişimi sırasında neden saatlerce kimseye haber vermeden karargahta birlikte bekledi, menfur girişimde rolleri var mıydı soruları daha anlamlı hale geliyor. Binbaşıya göre Hulusi Akar da Hakan Fidan da darbecilerle birlikteydi ve bu darbede birebir rolleri var.
İşte ilginç ifadenin yer aldığı yazıdan ilgili bölüm
***
O GECE ÇAKMAK SALONUNDA NELER OLDU?
Uzatmayıp, 15 Temmuz gecesine dair Binbaşı Akdemir'in Savcılık'ta verdiği ifadesine geçelim. Şunları anlattı:
“15 Temmuz'da her zaman olduğu gibi sabah 09.00'da başlayan mesaiye saat 8.30 sıralarında nizamiyeden girerek görev yerine gittim. 2016 YAŞ hazırlık çalışmaları olduğundan her yıl olduğu gibi Temmuz ayında yoğun bir mesai yaparız. Giriş-çıkış kayıtlarından da anlaşılacağı üzere en erken 21.00 sıralarında çıkarız. O akşam saat 20.00'de üç veya dört gün önce Cumhurbaşkanlığı tarafından yürürlüğe giren TSK personel başkanlığında yapılan değişikliği tartışmak ve beyin fırtınası yapmak için Karargâhta Şura'nın yapıldığı Çakmak toplantı salonundaydık. Daire Başkanlığı çapında bir toplantıydı. Diğer şubelerin subayları da katıldı. Toplantı başında Şube Müdürü Cemil Turan geldi ve siz toplantıya başlayın dedi. Binbaşı Mustafa Duygulu konuyu açıklamaya başladı. Ben o sırada kanun maddelerini bilgisayardan yansıtarak, tartışmaya başladık. Bu toplantı 45 dakika kadar sürdü. 1 saat sonra Şube Müdürü 20.45-21.00 sıralarında gelerek, 'herkes dışarı çıksın' dedi. Bana, Mustafa Binbaşıya, Kenan Başçavuşa, Yalçın Yüzbaşıya, 'siz kalın ve malzemeleri toplayın' dedi ve kenisi ayrıldı. Cihangir Üsteğmen de sistem odasından çıktı ve 5 kişi emir gereği Şura salonunda kaldık. 15 dakika sonra bir gürültü ve yere yat şeklinde bağrışlar duyduk. Ben dışarı çıkmadım. Muhtemelen savcının paralel operasyonu yapıp, birilerini tutukladığını düşündüm. 10-15 dakika sonra gürültü kesildi ve ateş edilmiş gibi bir ses iç bahçeden duyduk. İç bahçeye baktığımızda kimse yoktu. Dış pencerelere yöneldik. Anormal bir durun göremedik. Saat 22.00'de Şura salonunun kapısı vuruldu. Açtığımızda Şube Müdürü Cemil Turan, 'geçin, şubede bekleyin' dedi. Biz şubeye doğru giderken koridorda maskeli, elinde uzun namlulu silahlar olan özel kuvvetlerden askerler vardı. Şubede kendi masamızda oturup beklemeye başladık. İşlerimizi yapmaya devam ettik. Uçak sesleri gelmeye başladı. Sonra tank ve zırlı araç sesleri geldi. Tanklardan biri bizim camın altına konuşandı. Saat 01.30 civarıydı televizyonu açtık. Darbe olduğunu saat 02.00'de anladık. Daha sonra odamızdan gelişmeleri takip ettik. Sabah da televizyondan MSB kapısından birilerinin kaçtığını görünce, biz de sivillerimizi giyip, bir grup arkadaşla MSB kapısına doğru hareket ettik. Daha sonra arkamızdan da sivil giyimli iki grup daha geldi. Uzman Çavuş bizi çıkarmak istemedi, ancak biz itiş kakışla polise teslim olduk.”
MİT MÜSTEŞARI DARBECİLERİN ARASINDAN ÇIKIP GİTTİ
Binbaşı Yusuf Akdemir'in ifadesi bu kadar. Ancak hakkında tutuklama karar veren hakimin, “Saat 02.00 oldu. Çok yorgunuz. İfadeleriniz sonucu değiştirmeyecek” diyerek, ifadesini kısalttığı ve birçok detayı tutanağa geçirmediğini öne süren Akdemir, o detayları ilk görüşmede ailesi ve sonrasında onlara yazdığı mektupta paylaştı.
Mesela 15 Temmuz gecesine dair; Şube Müdürü Cemil Turan tarafından Çakmak Salonu'ndan çıkarılıp, odalarına götürülürken sadece maskeli, eli silahlı kişileri değil, MİT Müsteşarı ve personelinin onların arasından çıkıp gittiğini gördüğünü iddia etti. Eğer doğruysa bu, Fidan Karargâh basıldıktan sonra Genelkurmay'dan ayrılmış demektir.
GÖREVLENDİRME LİSTESİ KİMDEN GELDİ?
Binbaşı Akdemir'in bir diğer iddiası; Şube Müdürü Cemil Turan onları Çakmak Salonu'ndan çıkarıp, odalarına götürdüğünde telefonla görüşmektedir. Elinde de bir “belge” vardır. Devamını Akdemir'in ağzından aktaralım:
“Sonradan anladığımız üzere sıkıyönetim listesiymiş. Anladığım kadarı ile Şube Başkanı ile görüşüyordu. Kendisine bir sıkıyönetim listesi geldiğini ve ne yapması gerektiğini soruyordu. Karşıdan kimden geldiği sorulmuş olacak ki, Genelkurmay İkinci Başkanından (Yaşar Güler ) geldiğini söyledi. Daha sonra 'birliklere gönderin' direktifi almış olacak ki, 'emredersiniz komutanım' diyerek kapadı telefonu ve bizi şubeye kapatırken, yanında ki 2 astsubaya bunu 'çok gizli' ibaresiyle birliklere göndermelerini emretti. Onlar da yan odaya geçtiler.”
MİT VE HULUSİ AKAR İŞİN İÇİNDE
Ve Binbaşı Akdemir'in Suriye Cerablus operasyonunun başladığı günü cezaevindeki ilk görüşmede ağabeyine söyledikleri...
Söze, “MİT ve Hulusi Akar işin içinde. Oyun çok büyük” diye başlayıp, şunları anlattı:
“Bu süreçte yalan yanlış bir çok şey duyacaksınız. Sakın bunlara itibar etmeyin. Televizyonlarda anlatılanların büyük çoğunluğunun yaşananlarla alakası yok... O gece Karargâhtaki maskeli ve silahlı personel kim? Herkes hakkında yayın yapan medya, bunların kim olduğu hakkında en ufak birşey söylemiyor. Ben bunların özel kuvvetlerden olduğuna bile inanmıyorum.”