Münih Güvenlik Konferansı çerçevesinde düzenlenen "Adım Adım Barış" başlıklı oturumda konuşan Gantz, olası bir çözümün ancak İsrail'in güvenlik ihtiyaçlarının karşılandığı bir düzlemde ve her iki toplumun da birbirlerinin egemenliğine karşılıklı saygı çerçevesinde gerçekleşebileceğini vurguladı.
Söz konusu oturuma Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Danışmanı Enver Muhammed Gargaş ve Bahreyn Siyasi Konular Bakanı Abdullah Bin Ahmed El Halife de katıldı.
İsrail-Filistin anlaşmazlığı konusunda değerlendirmelerde bulunan El Halife, "Bahreyn her zaman Filistin'in tarafında yer alacaktır. İsrail’le iş birliğini güçlendirmemiz bu durumu ihlal etmemektedir. Biz iki devletli çözümün yanındayız" diye konuştu. El Halife, sorunun ancak diyalogla çözüleceğine inandıklarını kaydetti.
Gargaş ise, Abraham Mutabakatı'nın İsrailliler ile Filistinliler arasında barışa da katkıda bulunduğunu belirtti. Mutabakatın "her şeyi çözecek sihirli bir asa olmadığını" vurgulayan Gargaş, buna rağmen belgenin, "güzel şeylerin olmasını sağlayacak önemli bir stratejik değişim" niteliği taşıdığını ifade etti.
"Duvarları yıkmamız gerekiyor"
Gantz, Abraham Mutabakatı'nın imzalanmasında temel rolü oynayan Donald Trump liderliğindeki eski ABD yönetimi ve eski İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya teşekkür etti.
BAE: Psikolojik bariyerleri yıktık
Pazar günkü oturuma BAE'yi temsilen dijital olarak katılan Gargaş, Abraham Mutabakatı ile "psikolojik bariyerleri yıktıklarını" dile getirdi. Gargaş, "Bölgemizin bir hoşgörü gündemine ihtiyacı var" diye konuştu.
Ekonomi ve yatırımların barışa ulaşmak için bir araç işlevi görebileceğini söyleyen Gargaş, Avrupa Birliği'nin (AB) fikir babaları sayılan Jean Monnet ve Robert Schuman'a atıfta bulundu. Gargaş, Monnet ve Schuman‘ın ekonomik iş birliği ile Avrupa'nın yapısını değiştirdiklerini söyleyerek, Mutabakat'ın imzalanmasından bu yana İsrail'le ikili ticaretlerinin geliştiğini vurguladı.
"Mossad Bahreyn'de"
"Radikal kanat" ve "barış kanadı" ayrımı
İran’ın yalnızca İsrail'i değil, aynı zamanda BAE ve Suudi Arabistan'ı da tehdit ettiğini savunan Gantz, İran'ın nükleer hedeflerine de değinerek, bu ülkenin bir "nükleer eşik devleti" konumuna gelmemesi için her şeyin yapılması gerektiğini söyledi. "Nükleer eşik devleti" kavramı, nükleer silah üretecek teknoloji ve potansiyele sahip olan ancak bunu henüz gerçekleştirmemiş ülke anlamına geliyor.
İran'ın saldırganlığının giderek arttığının altını çizen Gantz, "İran ile imzalanacak bir nükleer anlaşma yolun sonu olmayacaktır" diye konuştu.
Almanya'dan beklentiler
Gantz, Laschet'e cevaben, Almanya’nın önemli bir lider ve Abraham Mutabakatı'na destek veren ilk ülkelerden biri olduğunun altını çizerek, "Umuyor ve inanıyorum ki, Almanya bu stratejik anlayışı sürdürecektir" diye konuştu.
Nazi Almanyasına atıfta bulunan Gantz, geçmişte Yahudi Soykırımı gibi "bir dehşetten sorumlu bir ülkeyken barış destekçisi bir ülke haline gelen Almanya" gibi bir ülkenin desteğinin önemli olduğuna dikkat çekti.
"Savaşta kazanan da kaybeder"