Financial Times’ın İstanbul muhabiri Laura Pitel imzasını taşıyan ‘Seçim mağlubiyeti riski, Türkiye’nin Erdoğan’ı için dev soruları gündeme getirecek’ başlıklı makale, Erdoğan’ın İstanbul Beşiktaş’taki Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nde yıllar sonra ilk kez yabancı basın mensuplarıyla bir araya geldiği hatırlatılıyor. Pitel, Cumhurbaşkanının kamuoyu anketlerinin ‘manipülatif ve yanlış’ olduğunda ısrar ettiğini vurguladı.

Analizde, “Fakat özel olarak, parti yetkilileri, kendi araştırmalarının, Mart seçimlerinde az farkla zafer kazanan muhalefet adayı Ekrem İmamoğlu’nun bu kez hem yine kazanacağını hem de farkı açacağını gösteriyor itirafında bulunuyor” denildi.

Pitel’e göre; ikinci kez yaşanacak bir yenilgi, 25 yıl önce kendi siyasi kariyerini başlatan İstanbul’u çok önemseyen Erdoğan için büyük soruları gündeme getirebilir.

Pitel, İmamoğlu’nun Türkiye’nin en büyük ve en zengin şehrindeki zaferinin Erdoğan’a ve partisine olan güven erozyonuna dikkat çektiğini belirtti. Haberde AKP ile yakın bağlantıları olduğu ifade edilen bir kişinin şu ifadeleri yer aldı.

“Dürüst olmak gerekirse, şu aşamada kimin kazanacağını umursamıyorum. Sadece karşı karşıya kaldığımız sorunları halletmek üzere hükümetin ciddi bir strateji ortaya çıkarmasını istiyorum.”

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal etmesinin ardından memnuniyetsizliklerini dile getirdiğini hatırlatan Laura Pitel, eski AKP Merkez Yürütme Kurulu üyesi hukukçu Orhan Can’ın şu görüşünü de aktardı; “Çok fazla memnuniyetsizlik var, bana göre, liberal ekonomik bakış açısıyla yeni bir parti ortaya çıkarsa, bu parti daha merkezci olur, kolaylıkla AKP taraftarlarının ve üst orta sınıfın desteğini çekebilir.”

Pitel ayrıca, “Cumhurbaşkanı’na eşi benzeri görülmemiş yetkiler veren ve geçen yıl yürürlüğe giren yeni hükümet sistem, üst katmanlar ile alt seviyedeki pozisyonlar arasında bir bağlantı işlevi gören gören eski iletişim kanallarını kopardı” tespitinde bulundu.