Türk lirasının da ABD doları karşısında daha az zayıflayacağı yönünde beklentilerini açıklayan Fitch, TL'nin dolar karşısındaki değer kaybının 2024'te yüzde 22, 2025'te yüzde 7 olarak öngördü. Açıklamada, "2024 ve 2025'te daha az kur çevrimi kaybı ve daha az sermaye erozyonu bekliyoruz" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada Türkiye'de iştiraki olan Körfez İşbirliği Konseyi bankalarının Türkiye'nin geleneksel ekonomi politikalarına geçişinden ve makroekonomik uyumundan faydalanacağı ifade edilirken, enflasyonun düşmesinin iştiraklerin parasal kayıplarını azaltacağını belirtildi ve "Türk lirasındaki daha yavaş değer kaybı, dövizin çevrilmesinin neden olduğu kayıplardan kaynaklanan olumsuz sermaye etkisini azaltacaktır" denildi.
Mart ayında Türkiye'nin kredi notunun yükselmesinin ardından aralarında Körfez İşbirliği Konseyi'ne ait bazı ortakların da bulunduğu 18 Türk bankasının notunun yükseltildiğini vurgulayan Fitch, notun yükselmesini Haziran 2023'ten bu yana uygulanan politikaların dayanıklılığına ve etkinliğine olan güvenin artmasının yansıması olarak değerlendirdi.
Fitch açıklamasında, pozitif tahminlerin Türkiye'nin genel makroekonomik politikasının, enflasyondaki önemli düşüşün ve dış kaynaklı kırılganlıklardaki azalmanın devam etmesiyle tutarlı olacağı yönündeki beklentiyi yansıttığını vurgulayarak, "Türk bankalarının son güncellemelerine rağmen Körfez İşbirliği Konseyi bankalarının Türkiye'ye yönelik risklerini hala olumsuz olarak değerlendiriliyor. Ancak riskler hafifliyor" ifadelerine yer verdi.
Açıklamada Körfez İşbirliği Konseyi bankalarının Türk iştiraklerinin geçtiğimiz yıl 2.6 milyar dolar para kaybı olduğu kaydedildi. Türkiye'deki enflasyonun beklentiler doğrultusunda gerçekleşmesi halinde bu bankaların 2024'teki kaybının 2.8 milyar dolara çıkmasının beklendiğini belirten Fitch açıklamasında, 2025'teki kaybın 1.4'e düşmesinin beklendiğini ifade etti.
Mart ayında Türkiye’nin kredi notunu B'den B+'ya yükselten, not görünümünü de "durağan"dan "pozitif"e çeviren Fitch, Mart ayında yaptığı açıklamada sıkı para politikalarının beklenenden daha önce güçlü bir şekilde uygulandığını, böylece makroekonomik ve dış kaynaklı kırılganlıkların azaldığını duyurmuştu.