Washington DC merkezli Foreign Policy dergisi, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilme planını eleştiren bir analize yer verdi. Kararın IŞİD'le mücadelede yükü sırtlanması için Türkiye'ye güvenmek anlamına geldiğini yazan dergi, bunun yeniden canlanması için örgüte bir fırsat vereceğini öne sürdü.

Analizde, "Erdoğan'ın öncelikli hedefi Suriye'deki Kürtlerin daha fazla toprağı konsolide etmesine engel olmak oldu" denerek IŞİD'in Türkiye için ikinci planda olduğu yorumu yapıldı.

2016'daki darbe girişiminin ardından ordu ve istihbaratta birçok kişinin görevden alındığını yazan Foreign Policy, bunun güvenlik güçlerinin lider kadrolarının mücadele azmini azalttığını ve kurumlar arasında çatlaklar yarattığını öne sürdü. Dergi, bunun IŞİD'le mücadeleyi daha da zorlaştıracağı yorumunu yaptı.

"Orta Doğu'da düşmanının düşmanı dostun olarak görülür" ifadesine yer verilen analizde Ankara'nın IŞİD'i "Kürtlere karşı bir stratejik derinlik kaynağı" olarak gördüğü öne sürüldü.

IŞİD'le mücadelede mezhepçi bir bakış açısının da olduğunu yazan dergi, IŞİD'in Şii Beşşar Esad rejimine karşı savaştığını hatırlatarak Erdoğan'ın bölgede Sünni İslam'ın en üretken savunucusu imajını çizdiği yorumunda bulundu.

Foreign Policy analizinde "Ordusu başka bir ülkede savaşırken ve içeride terörizmle mücadele ederken Erdoğan'ın Trump'a verdiği sözü tutarak IŞİD'in kökünü kazıyıp kazıyamayacağı bir hayli şüpheli" dendi.

"Türkiye'nin IŞİD'le mücadelesinde hiçbir zaman samimi olmadığı" iddiasına yer veren Foreign Policy, Türkiye'den 8 ila 10 bin kişinin Suriye ve Irak'a giderek IŞİD'e katıldığını öne sürdü. Makalede ayrıca Türkiye halkının yüzde 9'unun IŞİD'i terör örgütü olarak görmediği ve yüzde 5'inin örgütün eylemlerini desteklediği öne sürüldü.

Analizde, "Şimdi Türkiye'nin IŞİD'le etkili bir mücadeleyi nasıl vereceğini görmek zor. IŞİD'in elinde kalan son yerler Türkiye sınırından 300 mil uzakta. Dolayısıyla Türkiye ordusu ve yerel mütteffiklerinin bu bölgelere ulaşarak IŞİD'e karşı etkili bir şekilde savaşması ve ellerindeki topraklar üzerinde tam kontrol sağlaması neredeyse imkansız" denildi.

'ÖSO DİSİPLİNSİZ'

"Erdoğan ÖSO'ya güveniyor" ifadelerine yer verilen analizde, Türkiye'nin QSD'ye yönelik saldırıda ÖSO unsurlarını sahaya sürebileceği belirtildi. Bu kararla ilgili karışık meselelerin olduğunu yazan dergi, ÖSO'nun disiplinsiz bir oluşum olduğunu ve adının zaman zaman yapılan gaddarlıklarla anıldığını vurguladı. Analizde ÖSO'nun içinde birçok eski IŞİD'li olduğuna da işaret edildi.

Foreign Policy'nin analizi şu ifadelerle sona erdi:

"Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, Erdoğan'ın IŞİD'e karşı savaşmak için verdiği sözde tamamıyla samimi olmadığı açık. Aslında Türkiye Cumhurbaşkanı gelecek yerel seçimler için partisine güç kazandırmanın derdinde; Trump'a verdiği IŞİD'in kökünü kazıma sözü, yetenekli bir lider ve komutan olduğunu göstererek popülaritesini artırmak için içeride kullanacağı bir manivela.

Washington, ABD’yi Suriye iç savaş bataklığından çıkarmak için planlarını ne kadar çabuklaştırmak istese de Trump bu kumarı ancak Erdoğan IŞİD'i yok etme sözünü tutarsa -ki tarih Türkiye Cumhurbaşkanı'nın sözünü tutmakta isteksiz olabileceğini vaat ediyor- kazanabilir."