15 Temmuz sonrasında ağır işkencelere maruz kalan isimlerden birisi de sosyal medya fenomeni ‘Fuat Avni’ye bilgi sızdırdığı gerekçesiyle istihbarat birimlerince evinin önünden kaçırılan ve günlerce işkence edilen Başbakanlık Uzmanı Mustafa Koçyiğit’ti. Koçyiğit ile ilgili havuz medyasında “itirafçı” olduğu iddiasıyla günlerce haberler yapıldı. Başbakanlık uzmanının Hizmet Hareketi'yle ilgili itiraflarda bulunduğu ve kendisinin sosyal medya fenomeni ‘Fuat Avni’ye bilgi sızdırdığını iddia ettiği dile getirilmişti.
Tr724, Koçyiğit’in ifade süreci ile ilgili önemli detaylara ulaştı. Başbakanlık çalışanının Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği ifadesi ve AYM’ye avukatı aracığıyla yaptığı başvuru yaşadığı insanlık dışı uygulamaları gözler önüne seriyor.
Koçyiğit, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verdiği ilk savunmasında “gözaltında yaşadığım işkenceleri unutmaya çalışıyorum” diyerek başlıyor. Hakkında gözaltı ve yakalama kararı olmamasına rağmen, istihbarat görevlileri tarafından evinin önünden 18 Temmuz 2016 tarihinde kaçırıldığını kaydeden Mustafa Koçyiğit, gözaltına alan kişilerin kendisine hiçbir evrak sunmadıklarını ve tam aksine küfürler ve yumruklarla sivil bir araca attıklarının altını çiziyor. Bu esnada kendisini yakalayan sivil giyimli bir kişinin kendisine, “Seni aldığımızdan kimsenin haberi yok. İstersek kafana sıkar bir çukura atarız” diyerek de tehdit edildiğini kaydediyor. Bu aşamadan sonra da arabanın içerisinde sürekli bir kişinin tetik düşürdüğüne vurgu yapıyor. Dakikalarca bu işkencenin devam ettiğine kaydeden Başbakanlık çalışanı, bu esnada yaptığı tek şeyin kelimeyi şehadet getirmek olduğunu dile getiriyor. Bundan dolayı da aylardan beri korkusunun bir türlü geçmediğine dikkat çekiyor.
EGM İSTİHBARAT DAİRESİNDE İNSANLIK DIŞI İŞKENCE
Kaçırma işleminin EGM İstihbarat Dairesi Başkanlığı ekiplerince yapıldığının altını çizen Başbakanlık çalışanı Mustafa Koçyiğit, 18 Temmuz ile 21 Temmuz tarihleri arasında da dairede işkence ve kötü muameleye maruz kaldığının altını çiziyor. Gözaltına alındıktan sonra yaklaşık 20 dakika sonra istihbarat dairesine getirildiğini kaydeden Koçyiğit, buraya geldikten sonra önce kıyafetlerinin çıkarıldığını, sonra da buz gibi soğuk bir suyla ıslatıldığını aktarıyor. Bu esnada da bir ekişinin elinde büyük bir hortumla kendisini dövdüğüne dikkat çekiyor. Su işkencesinin bitmesinin ardından ise kovayla işkence odasına buz getiriliyor. Kovayla buz Koçyiğit’in başından aşağıya dökülüyor. Soğuğun etkisiyle Başbakanlık çalışanı aşırı titremeyle şok yaşıyor. Bu şoku atlatamadan bir kişi ıslak bir havluyla odaya giriş yapıyor. Başını kalınca sarıyor. Sonra da bir görevli bu kez de başından aşağıya buz gibi soğuk su döküyor. Her nefes aldığında boğazına su kaçıyor. Boğulma yaşıyor. Bir görevli ise “konuşmaya başlayacak mısın” diyerek Koçyiğit’i tehdit etmeye başlıyor. Ancak boğazına kaçan sudan dolayı iki defa bayılıp yere kapanıyor. İstihbarat görevlileri ayılmasını bekledikten sonra işkencelere ara vermeden devam ediyor Başbakanlık çalışanına…
Daha sonra Mustafa Koçyiğit’e işkencenin en ağırı yapılmaya başlandı. Başbakanlık çalışanı çırılçıplak soyularak boş odanın ortasında bırakıldı. Sonra ellerin arkadan kelepçelenerek duvara yaslandı. Bir görevli testislerini ellerine alarak sıkıca sıkmaya başladı. Koçyiğit dakikalarca bağırsa da sesini duyan kimse olmadı. Kendi ifadesine göre; yan odalarda da benzer ilkence ve kötü muamele sesleri geliyordu. Yaşadığı gözaltı ve tutukluluk aşamasında bile bu acıları fiziksel ve ruhsal yaşamaya devam ettiğinin altını çiziyor. Gözaltında Koçyiğit’i konuşturmak için de sürekli kardeşin ve eşin de yan tarafta aynı işkencelere maruz kalıyor diyerek de korkutulmaya çalışıldı. Gözaltındaki hukuksuz uygulamalar bununla da sınırlı kalmadı. Bir görevli ise elinde soda şişesiyle içeri girdi. Gözündeki bandanayı hafifçe kaldırarak, soda şişesini gösterdi. “Buna direnmeye sakın çalışma. Direnirsen içinde kalır. Sakın direnme” diyerek soda şişesini makatına zorla yerleştirmeye çalıştı. Kamu görevlisinin bağırmalarından çağırmalarından odada bulunan istihbarat görevlileri neredeyse zevk alıyorlardı. İşkencenin biri bitiyor, biri başlıyordu. Ayakta beklediği için de artık dermanı kalmamıştı Başbakanlık çalışanının. Sonra da kafasına bir poşet geçiriliyordu. Nefes alamaz hale geldiğinde de yere çaresizce kapaklanıyordu.
ANKARA EMNİYETİ PERSONELİ GÖZALTINDA TIRNAK SÖKTÜ
Gözaltında tutulduğu üç gün boyunca Başbakanlık çalışanına bir bardak su haricinde yiyecek bir şey verilmedi. Ancak sorgu odasında bulunan üç görevli, insanlık dışı uygulamaları bir kenara bırakıp, onun yanında kendilerine kebap ısmarladı. Konuşması halinde ona da kebap ısmarlayacakları yönünde telkinlerde bulundular. Üç günün sonunda Başbakanlık çalışan Mustafa Koçyiğit, bu kez de Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM Şube’ye götürüldü. İnsanlık dışı uygulamalar ve işkenceler burada da devam etti. Parmakları ve tırnakları kerpetenle sıkıştırılıp çekilmeye başlandı. Yaşadığı acılardan dolayı saatlerce bağırmaya başladı. Kendi ifadesine göre; kendisinin tırnakları sökülmese de sorguda bulunan bazı kişilerin tırnaklarının söküldüğüne şahit olduğunu kaydediyor. Kafasına tekme atmalar ve testislerinin dakikalarca sıkılmasına burada da devam edildi.
ÇİFTÇİ KARDEŞİNE DE İNSANLIK DIŞI İŞKENCE
Koçyiğit’in anlattıkları bunlarla da sınırlı değil. Koçyiğit’in çiftçilik yapan bir kardeşi var. Kendisi hakkında yalan beyanda bulunsun diye istihbarat görevlileri onu da gözaltına alıyor. Ve Koçyiğit’in kardeşine de insanlık dışı işkenceler yapılıyor. Kardeşi bu işkencelere daha fazla dayanamıyor. Ve kendisine uzatılan ifade tutanağının altına imza atıyor çaresizce. Sonra da Koçyiğit’e gözaltı aşamasında kardeşine yapılan insanlık dışı işkenceler izlettiriliyor. Şayet hazırlanan evraklara imza atmadığı ve yeni isi vermediği müddetçe bu işkencelerin devam edeceğinin altı çiziliyor.
Gözaltı aşamasından sonra Mustafa Koçyiğit, tutuklanarak Sincan Kapalı Cezaevi’ne konuldu. Özel tercihli bir tutuklu olduğu için girişte de işkenceler devam ediyor. Gardiyanlar özel olarak kendisine raporlara yansımayacak şekilde kasık ve karın bölgelerine diz kapaklarıyla vurarak iç organlarına zarar veriyor. Bir görevli de dakikalarca sırtına oturup belini geriye doğru çekiyor. Bu işkencelerden dolayı Mustafa Koçyiğit, birkaç hafta yatağından yardım almadan kalkamaz hale geliyor. Odasında bulunan bazı arkadaşları özel ihtiyaçları dahil her ihtiyacında yardımcı olmaya çalışıyor. Koçyiğit, yaşadığını mahkeme huzurunda dile getirirken, “Unutmaya çalışıyorum. Ancak başaramıyorum.” diyerek ağlıyor. Avukatı ise yaşanan insanlık dışı işkenceleri AYM’ye taşısa da, yüksek mahkeme gözünü kapamayı tercih ediyor.