Ancak santralin operatörü Tepco’dan Kimoto Takahiro bugünkü önceliğin su sorunu olduğunu söylüyor.
Kimoto bu suyun nereden geldiğini şöyle özetliyor: "Erimiş yakıtı soğutmak için kullanılan bu su her gün birikiyor. Ayrıca yeraltı kaynaklarından ve yağışlardan gelen su da birikiyor."
Bu şekilde kirlenen su, neredeyse tüm radyoaktif maddeleri temizleyen ALPS biriminde arıtılıyor. Ama suyun depolandığı tanklar maksimum kapasitelerine ulaştı ve artık denize boşaltılmaları gerekiyor.
Öte yandan, tahliye edilecek suda, az miktarda radyoaktif bir madde kaldı: Sudan ayrıştırılması imkansız olan trityum.
Su, yeni bir arıtma işleminin ardından bir kilometre uzunluğunda ve 16 metre derinliğindeki bir tünel aracılığıyla denize boşaltılacak. İnşası önümüzdeki ilkbaharda tamamlanacak.
Tesislerden birinde suyun deniz yaşamı üzerindeki etkilerini analiz etmek için balık yetiştiriliyor. Muhalifler nükleer bir kazadan sızan trityumun daha tehlikeli olduğunu öne sürüyor.
Radyolojik Koruma ve Nükleer Güvenlik Endüstrisi'nden Fransız bilim insanı Jean-Christophe Gariel ise bunun doğru olmadığını söylüyor: "Trityum düşük derecede tehlikeli radyoaktif bir element. Ve Fukuşima’dan salınacak trityumun özellikleri dünyanın herhangi bir yerindeki nükleer santrallerden salınanlardan farklı değil."
Fukuşimalı balıkçılar ürünlerinin itibarından endişeli
Bu durumdan en çok endişe duyanlarsa ürünlerinin itibarının zedelenmesinden korkan Fukuşimalı balıkçılar.
Fukushima Su Ürünleri Kooperatif Birlikleri Federasyonu Başkanı Nozaki Tetsu, "Bizi en çok endişelendiren bu durumun yaratacağı olumsuz intiba. Son on yılda hükümetten yapılan açıklamalarda bir yanlışlık yoktu, çabalarını takdir ediyoruz." diyor.
Ekonomi, Ticaret ve Endüstri Bakanlığı, İngiltere’nin geçtiğimiz haziran ayında bölgeden gelen ürünlere yönelik ithalat kısıtlamalarını kaldırmasından memnuniyet duydu. Bu tazelenen güvenin bir işareti.
Bakanlığın Uluslararası Sorunlar ve Nükleer Kazaya Yanıt Ofisi Direktörü Tanabe Yuki, "Şu ana kadar görüşlerini almak için, balıkçılık sektörü de dahil paydaşların katıldığı yaklaşık 700 toplantı düzenledik. Kötü bir şöhret oluşmaması için somut projeler geliştiriyoruz." şeklinde konuşuyor.
Japonya arıtılmış suyun boşaltılması gibi hassas bir konuda gerekli tüm tedbirleri aldı ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan operasyonları denetlemesini istedi.