Mehmet Baransu ve Tuncay Özkan arasındaki fark?
Biri gelen CD'leri haber yaptı, diğeri General'e verdi..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2007 yılında Tuncay Özkan'a bir flash bellek geldiğini, Tuncay Özkan'ın Genelkurmay'a giderek bu belleği dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ'a verdiğini açıkladı. Kılıçdaroğlu buna rağmen flash bellek hakkında hiçbir işlem yapılmadığını söyledi.
İşte tam bu noktada gazeteci ile gazeteci görünümlü istihbaratçı arasındaki fark ortaya çıkıyor.
Çünkü Tuncay Özkan o dönem bir gazeteciydi ve yapması gereken gelen bu flash belleği haber yapmaktı.
Yıllardır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteci Mehmet Baransu'ya da Balyoz CD'leri gelmiş, Baransu hemen bu CD'leri haber yapmıştı. Ardından soruşturma başlayınca savcılığın talebi üzerine CD'leri ve CD'lerden aldıkları çıkışlardan oluşan bavul dolusu belgeyi savcılığa teslim etmişti.
Gazetecinin göstermesi gereken klasik refleks buydu. Oysa Tuncay Özkan gazeteci gibi değil bir istihbaratçı gibi eline gelen belgeleri bir devlet görevlisine (general) verdi, kamuoyundan gizledi, aradan yıllar geçtikten sonra, hatta 15 Temmuz'un bile üzerinden bir yıl geçtikten sonra savcılığa teslim etti.
Bilindiği gibi Tuncay Özkan, Ergenekon kapsamında tutuklandığında evi, işyeri bütün adresleri aranmış, böyle bir flash bellek bulunmamıştı. Hatta Özkan, yargılanması sırasında bile böylesi bir flash bellekten bahsetmemiş ya da mahkemeye delil olarak sunmamıştı. Flash bellek, bir istihbarat oyunu olarak 15 Temmuz'dan bir yıl sonra aniden ortaya çıkıverdi.
aktif haber