Üç ay önce inşaatta düşüp hayatını kaybeden KHK mağduru öğretmen Kazım Kurnaz (34), hakkında "terör örgütüne üye olmak" ithamıyla açılan davada beraat etti.
Alt mahkemenin verdiği hapis cezası kararını bozan İstinaf Mahkemesi'nin kararında, "somut ve inandırıcı bir vicdani kanaate ulaşılamadığı için beraatine karar verilmiştir." deniliyor.
TEK SUÇU HİZMET HAREKETİ'NE MENSUP OLMAKTI
Bu karar suçsuz yere mesleğinden ihraç edilen bir öğretmeni ölüme götüren haksızlıkları bir kez daha gözler önüne serdi.
Karar, "Geç gelen adalet, adalet değildir." sözünü hatırlattı. Kazım öğretmen de Hizmet Hareketi mensuplarına reva görülen hukuksuzlukların ve cadı avının kurbanlarından biri olarak tarihe geçti.
Kazım Kurnaz öğretmenlik hakkı elinden alınınca inşaatta çalışmaya başlamıştı. 3 ay önce inşaatta geçirdiği kazada hayatını kaybeden Kazım öğretmenin ailesi geç gelen adalete sevinemedi.
BERAAT ETTİĞİ GÜNÜ GÖREMEDİ
1 Şubat 2019’da Düzce’de çalıştığı inşaatın asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybeden coğrafya öğretmeni Kazım Kurnaz, Bank Asya’da hesabı ve AKTİF SEN'e üye olduğu için hakkında açılan "terör örgütü üyesi olmak" suçlamasından bugün beraat etti.
Türkiye’nin farklı şehirlerinde 10 yıl coğrafya öğretmenliği yapan Kurnaz, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden sonra KHK ile ihraç edilmiş, darbe girişiminden üç gün sonra da ifadeye çağrılmıştı.
AĞABEYİ: KARDEŞİM GERİ GELİR Mİ?
İfade sırasında maruz kaldığı muamele yüzünden psikolojisi bozulan ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Kurnaz hakkında açılan "terör örgütü üyeliği" davasından 3 yıl sonra sevindirici karar çıktı.
Hayatta olsaydı göreve iade edilecek olan Kurnaz ne beraatını görebildi ne de sevinebildi. Ailesi de hâlâ yaslı. Ağabeyi Tarık Kurnaz, “Kardeşim geri gelir mi? Tek dileğim artık buralardan gitmek, o güne kadar hep onun yasını tutacağım.” dedi.
Bold Medya’nın yayımladığı İstinaf Mahkemesi kararında şöyle deniliyor:
“Sanıklar Abdullah Kesmen, Hasan Yamanoğlu, Kazım Kurnaz, Mevlüt Yaşar yönünden yapılan inceleme neticesinde: .... silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de; sanıkların Asya Katılım Bankasında açılmış hesaplarına ait hesap hareketleri incelendiğinde; sanıkların işlemlerinin rutin bankacılık işlemleri olduğu; sanıkların örgütün sözde liderinin talimatıyla hareket ettiklerine dair mahkumiyetlerine yeterli delilin bulunmadığı, sanıkların örgüt ile irtibatlı ve iltisaklı dernek ve sendikaya üye olmalarının tek başına örgüte üye olma ya da üye olmamakla birlikte yardım etme suçu için yeterli değil olmayacağından, sanıklar Abdullah Kesmen, Hasan Yamanoğlu, Kazım Kurnaz, Mevlüt Yaşar’ın üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden arınmış, somut ve inandırıcı tam bir vicdani kanaate ulaşılamadığı, bu nedenle ‘şüpheden sanık yararlanır’ evrensel ilkesi gereğince sanıklar Abdullah Kesmen, Hasan Yamanoğlu, Kazım Kurnaz, Mevlüt Yaşar’ın atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakta…”