"Gençlerin Politik Tercihleri Araştırması 2024" adlı rapor kapsamında 7-18 Şubat tarihlerinde Türkiye genelinde 18-30 yaş aralığındaki bin 864 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapılan ankete katılanların yüzde 29,7'si kararsız olduğunu söyledi. Gençlerin yüzde 14,1'siyse oy kullanmayacağını belirtti.
Ankete katılan gençlerin yüzde 27,2'si CHP, yüzde 13'ü AKP, yüzde 4,1'i Zafer Partisi, yüzde 3,4'ü DEM Parti, yüzde 2,2'si MHP, yüzde 1,8'i İYİ Parti, yüzde 1,1'iyse TİP adaylarına oy vereceğini söyledi.
Ankette gençlere yöneltilen "Bugün bir genel seçim yapılsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?" sorusuna ise araştırmaya katılanların yüzde 31,2'si "Kararsızım" yanıtını verirken yüzde 14,9'u oy kullanmayacağını ifade etti.
Ankete katılan gençlerin yüzde 24,1'i bu soruyu CHP'ye oy vereceğini söyleyerek yanıtlarken yüzde 11,2'si tercihinin AKP olacağını belirtti.
Zafer Partisi'ne kadınlar daha mesafeli
Anket, genel seçimlerde DEM Parti'ye oy verecek gençlerin oranının yüzde 4,1 çıktığını, MHP'ye yüzde 2,4, İYİ Parti ve TİP'e ise yüzde 1,8'er destek olduğunu ortaya koydu.
Araştırmanın sonucunda yayımlanan raporun temel bulguları arasında, "Gençler arasında toplumsal değişim yaratmak için en çok tercih edilen araçlar, iktidar ve muhalefet bloğunda farklı eğilim gösterse de genellikle oy vermek ya da CİMER'e başvurmak gibi resmi kanallar. Bunu takiben, tweet atmak ve hashtag çalışması yürütmek gibi sosyal medya mecraları, gençlerin toplumsal değişim için birincil tercihleri arasında bulunuyor" tespiti yer aldı.
"Türkiye'deki gençlerin yüksek bir oranının LGBTİ+'lara, Suriyeli ve Afgan göçmenlere yüksek derecede mesafeli olduğu görülüyor" bulgusuna da yer verilen raporda, "Türkiye'deki gençlerin büyük bir oranı yeni anayasa çalışmalarına ilişkin olarak özgürlüklerin, hiçbir koşulda güvenlik adına kısıtlanmaması gerektiğini düşünüyor. Bununla birlikte, gençlerin dindarlık seviyesi arttıkça, LGBTİ+ ve göçmen haklarının güvence altına alınmasına olan yaklaşım negatifleşiyor" denildi.
Ayrıca Türkiye'deki gençlerin, cinsiyetten bağımsız olarak, kadınların siyasete katılımının önündeki en büyük engeli "ataerkil toplum yapısı" ve "erkek baskısı" olarak gördüğü aktarıldı.