Eskişehir'de Valiliğe yürüyerek basın açıklaması yapmak isteyen ancak izin verilmeyince polislerce önce coplanıp sonra gözaltına alınan 13 üniversiteli, 2 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlandı. Bu duruma tepki gösteren gençlerin avukatlarından Alper Can Aykaç, yasalar önünde herkesin eşit olması gerektiğini belirtti. Aykaç, "5 Haziran 2015 günü Cumhurbaşkanı valilik önünde miting yaptı, bu nedenle o bölge yaya ve araç trafiğine kapatıldı. Belediye-Otogar arası tramvay 8 saat ulaşıma kapatıldı. Binlerce insan mağdur oldu. Ancak buna rağmen emniyet, valilik millete yaşattığı bu sıkıntı için Cumhurbaşkanı'na müdahale de etmedi, şikayette de bulunmadı. Eğer Cumhurbaşkanı şikâyet edilmıyor, binlerce insanın mağduriyeti dikkate alınmıyorsa bu durum bu gençler için de geçerli emsaldir. Cumhurbaşkanı'na uygulanmayan, ona gösterilen tolerans gençlere de gösterilmeli. Eğer gençlere valilik önündeki basın açıklaması için dava açılıyorsa Cumhurbaşkanı için de açılmalı." dedi.
Üç ay önce 13 üniversiteli, Vali Güngör Azim Tuna'yı bir konuşmasından dolayı protesto etmek, basın açıklaması yapmak için valilik binasına doğru yürüdü. Merkez Bankası önünde yolu kesen polis, gençlerin valilik binası önüne gitmesine izin vermedi. Üniversitelilere açıklamayı bulundukları yerde yapmalarını istedi. Taraflar anlaşamayınca polis, gençleri çemberleyerek ortalarına aldı. Gençler önce jop ve tekmeyle dövülüp etkisiz hale getirildi, akabinde gözaltına alındı. 13 üniversiteli gözaltına alındı, ifadeleri sonrası serbest bırakıldı. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın genel seçimler öncesi 5 Haziran'da geldiği Eskişehir'de valilik önünde miting yapıp halktan AK Parti için oy istediği yerde basın açıklaması yapmalarına izin verilmeyen üniversiteliler, şimdi mahkemelik oldu.
'Toplantı yürüyüş kanuna muhalefet', 'kamu görevlisine direnme, basit yaralama' suçlarından haklarında dava açılan 13 üniversiteli hâkim karşısına çıktı. Her biri için 2 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası istenen üniversiteliler, haklarındaki iddiaları kabul etmedi. Amaçlarının valilik önünde bir basın açıklaması yaparak dağılmak olduğunu anlatan gençler, olay sırasında kimseyi yaralamadıklarını, tramvay yolunu ulaşıma kapatmadıklarını belirtti.
'HERKES EŞİT OLMALI'
Öğrencilerin avukatlarından Alper Can Aykaç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 Haziran 2015 günü öğrencilerin basın açıklaması yapmak istediği valilik önünde miting yapmasını, bu nedenle bölgenin uzun süre her şeye kapalı olmasını örnek gösterdi. Aykaç, "O zaman Cumhurbaşkanı için neden suç duyurusu yapılmadı? Yasak öğrencilere uygulanırken neden Cumhurbaşkanı'na uygulanmadı? Yasak her vatandaşa yasaktır. Herkes eşittir." dedi.
'CUMHURBAŞKANI İÇİN TRAMVAY 8 SAAT KAPATILDI AMA DAVA YOK'
Avukat Aykaç, "Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar için trafiğin kapatılması meşru değildir. Örneğin 5 Haziran 2015 günü Cumhurbaşkanı valilik önünde miting yaptı, halktan oy istedi. Bu nedenle o bölge yaya ve araç trafiğine kapatıldı. Belediye-Otogar arası tramvay 8 saat ulaşıma kapatıldı. Binlerce insan mağdur oldu. Ancak buna rağmen emniyet, valilik millete yaşattığı bu sıkıntı için Cumhurbaşkanı'na müdahale de etmedi, şikayette de bulunmadı." diye konuştu.
'CUMHURBAŞKANI'NA GÖSTERİLEN TOLERANS GENÇLERE DE GÖSTERİLMELİ'
Avukat Aykaç, şöyle konuştu: "Eğer Cumhurbaşkanı şikâyet edilmiyor, binlerce insanın mağduriyeti dikkate alınmıyorsa bu durum bu gençler için de geçerli emsaldir. Gençlere yapılan çelişkili, Anayasa ayrımcılık ilkesine aykırıdır. Cumhurbaşkanı'na uygulanmayan, ona gösterilen tolerans gençlere de gösterilmeli. Eğer gençlere valilik önündeki basın açıklaması için dava açılıyorsa Cumhurbaşkanı için de açılmalı." Mahkeme, duruşmayı 5 Ekim 2015 tarihine erteledi.
CİHAN