Genelkurmay Başkanlığı’nın Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği resmi yazıda 15 Temmuz’da yaşanan işkencelere dair üstü kapalı bir itirafta bulunulduğu ortaya çıktı.
15 Temmuz’un hemen sonrasında gerek medyaya yansıyan görüntülerde, gerekse davalardaki ifadelerde birçok işkence olayının yaşandığı gün yüzüne çıkmıştı. Özellikle işkence merkezlerinin kurulmasında ve faaliyet göstermesinde etkin rol alan Zekai Aksakallı, Piyade Albay Ertuğrul Erbakan, Piyade Albay Oğuz Tozak, Piyade Albay Mustafa Köksal gibi isimlerin 15 Temmuz'un hemen sonrasında yapılan Yüksek Askeri Şura'da terfi ettirilerek ödüllendirilmesi dikkatlerden kaçmamıştı.
Doğruacı.com internet sitesinde Salim Sancak imzası ile yayınlanan haberde Genelkurmay'ın mahkemeye gönderdiği belge yayınlandı
Bugüne kadar mahkemelere sunulan işkenceler ile ilgili araştırma talepleri ve şikayetler dikkate alınmayarak sanıkların ifadeleri ışığında bu işkence timleri hakkında ilgili makamlardan HTS kayıtları istenmemiş, o gün mesaide yer alan kişilere bu olaylar hakkında bilgisi ve görgüsü olup olmadığı sorulmamıştı. Ancak bizzat Genelkurmay tarafından hazırlandığı ortaya çıkan bir resmi yazıda bu durumun değiştiği, yapılan işkenceler ile ilgili önemli bir itirafta bulunulduğu ortaya çıktı.
Kolluk Kuvvetlerine işkence ile destek verilmiş
Genelkurmay Başkanlığı’nın, Genelkurmay Hukuk Hizmetleri Başkanı Doktor Hakim Tuğgeneral Dinçer Ural imzasıyla sözde darbe davalarından Kara Harp Okulu davasına bakan Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği 26702250-9100-914-18/90063398 evrak numaralı resmi cevapta üstü kapalı bir şekilde işkence yapıldığı kabulleniliyor.
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Genelkurmay Başkanlığına işkence iddiaları ile ilgili bilgi, belge talebinde bulunması üzerine mahkemeye gönderilen resmi yazıda şu ifadelere yer veriliyor.
“15 Temmuz 2016 menfur girişimin hemen sonrasındaki karmaşık ortamda terör örgütü üyelerinin belirlenmesi için kolluk kuvvetlerine destek olmak maksadıyla benzer ifadelerin alındığı bilinmekle birlikte, ifadelerin kimler tarafından alındığı tespit edilememiş ve konuyla ilgili herhangi bir bilgi belge bulunamamıştır.”
İtiraf niteliğindeki bu belge, mahkemelerde çok defa gündeme gelen işkence ile ilgili ifadeleri destekleyen bir resmi yazı olması nedeniyle ilerleyen dönemlerde de önemli bir yer alacağa benziyor.
