Özdağ, "Daha önceden Kandil'den başlayarak Türkiye içindeki derinliğe kadar herhangi bir terör grubunun cephane, silah vs. Türkiye'ye bomba sokma çalışmalarını daha rahat yakalama imkanı varken; istihbarat zincirinin kopması neticesinde, birliklerin kışlalara çekilmesi ve dışarıya çıkamaması neticesinde devlet istihbaratı ortadan kalktı. Bölgede güçlü bir terör örgütü istihbaratı altyapısı oluşmuştur." dedi.
Özdağ, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Hakkari Dağlıca'da terör saldırısı dolayısıyla Türk milleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne başsağlığı dileyen Özdağ, "Henüz sayısını bilmediğimiz ama duyduğumuz sayıları telafuz etmekten korktuğumuz sayıda Mehmetçiğimizi, vatan evladını kaybettik. Allah rahmet eylesin. Ailelerine ve Türk milletine sabır versin." ifadelerini kullandı.
Dağlıca'nın Türk milleti için ikinci Sakarya niteliğini kazandığını belirten MHP Gaziantep Milletvekili Özdağ, Türk ordusunun Dağlıca'da birçok kez vatana yapılan saldırıları durdurmak için savaştığını hatırlattı. Öcalan'la ilgili Yunanistan askeri istihbarattan birisinin yargılandığı mahkemede 'PKK, ikinci Yunan ordusudur.' dediğini aktaran Özdağ, 'Dağlıca ikinci Sakarya' derken ne söylediğini bildiğini kaydetti.
GES KOMUTANLIĞI MİT'E BAĞLANDI, ASKERİ İSTİHBARAT FELÇ OLDU
Bölgedeki istihbarat konusuna ilişkin bir soruya ise Özdağ, "Elektronik istihbaratın, GES Komutanlığı'nın Genelkurmay Başkanlığı'ndan alınarak MİT'e bağlanmasıyla Türkiye modern ordular tarihinde hiç yaşanmayan büyük bir zafiyetle karşı karşıya kalmıştır. Dünyada Elektronik Ordular Komutanlığı olmayan tek ordu durumuna düşmüştür. Uganda ordusunun bile var, Türk ordusunun yok. Bu elektronik istihbarat yapılanmasının yereldeki insani istihbarat unsuru, özellikle jandarma istihbarat yapılanmasının da son yıllarda jandarmaya uygulanan baskılar neticesinde ikinci bir kırılma yaşadığını gördük. Böylece daha önceden Kandil'den başlayarak Türkiye içindeki derinliğe kadar herhangi bir terör grubunun cephane, silah vs. Türkiye'ye bomba sokma çalışmalarını daha rahat yakalama imkanı varken; istihbarat zincirinin kopması neticesinde, birliklerin kışlalara çekilmesi ve dışarıya çıkamaması neticesinde söylediğiniz noktaya gelinmiş; devlet istihbaratı ortadan kalkarken bölgede güçlü bir terör örgütü istihbaratı altyapısı oluşmuştur ne yazık ki."
UYUYAN BOMBALAR MİLLET UYURKEN DÖŞENDİ
Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadesiyle en kritik dönemden geçildiğini dile getiren Özdağ, bugün Türkiye'nin Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ifadesiyle 'beka sorunu, varlık sorunu' yaşadığını ifade etti. Kentler ve ilçeler üzerinde güvenlik güçleri ve devletin kontrolünü yitirdiğinin ortaya çıktığını savunan Özdağ, "Son iki aydan beri Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde şehit düşen, yaralanan her asker ve her polis kanı ve canıyla AKP'nin müzakere politikasının bedelini ödemektedir." dedi.
PKK'nın saldırılarda kullanmış olduğu uyuyan bombalarını Beşir Atalay, Efkan Ala, Yalçın Akdoğan'ın Türk milletini uyuturken yerleştirdiğini dile getiren Ümit Özdağ, açılım lobisinin bugün PKK'ya yönelik eleştirilerin, kınamaların en ufak bir değeri olmadığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarını da eleştiren Özdağ, terörle mücadelenin bugüne kadar neden farklı olmadığını sordu.
ŞEHİT ÇOCUĞUNU MAÇA GÖTÜRMEK SİYASİ PROPAGANDADIR
Başbakan'ın şehit çocuğunu alarak maça gitmesini eleştiren MHP Milletvekili, "Şehit çocuğu stadyumdaki tek mutsuz kişiydi. Sayın Başbakan'a hiç ama hiç yakışmadı. Bir şehit çocuğun üzerinden bir siyasi propaganda geliştirmek kadar çirkin bir şeyi son dönemde Türk siyaseti hiç görmemişti." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın televizyon programını iptal etmemesini de eleştiren Özdağ, Erdoğan'ın MHP'yi açık hedef aldığını kaydetti.
Bir soru üzerine Özdağ, saldırıdan Başbakan'ın haberinin olmamasının çok büyük bir ayıp ve eksiklik olacağını söyledi. Bütün bunların hükümetin PKK'ya göstermiş olduğu müsamahanın bir sonucu olduğunu dile getiren MHP Milletvekili, bunun makul bir izahı olmadığını vurguladı. AK Parti'nin Türk milleti ve ordusundan özür dilemek zorunda olduğunu belirten Ümit Özdağ, "Bugün verilen şehitlerin tamamı, son 3 yılda ordunun ısrarlı operasyon taleplerine rağmen hükümetin baskısı ve valilerin reddetmesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri ve jandarmanın büyük ölçüde de polisin hareketsiz hale getirilmesinin sonucunda ortaya çıkmıştır. Türkiye, 1 Kasım'da güya seçimlere gidiyor. Şehitlerimizin kanı daha sıcakken; belki şu anda bölgede hala tahliye edilmemiş ağır yaralı çocuklarımız varken bugün bu konuda konuşmayı canım hiç istemiyor." şeklinde konuştu.
Olaya ilişkin ısrarlı sorular üzerine Genelkurmay'ın açıklamasının beklenmesi gerektiğini belirten Özdağ, bölgede iki ilde çok ağır çatışmanın hala devam ettiğini ifade ederek, "Dün gece beni arayıp telefonda ağlayan çok asker oldu... Hiç ağladıklarını duymamıştım. Bu zaaftan değil, acıdandı; büyük bir acıdan. Ellerinin kollarının bağlanmış olduklarını hissediyorlar." diyerek sözlerini tamamladı.