Gezi olaylarına ilişkin açılan en çok sanıklı davada 244 kişiye çeşitli oranlarda hapis cezası verildi. 7 sanık tüm suçlardan beraat ederken 4 sanığın dosyası ise ayrıldı. Camide içki içildiği iddiasını da içeren olaylara ilişkin davada 255 sanık yargılanıyordu.
İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 6 sanık ve sanıkların avukatları katıldı.
Duruşmada hakkında yakalama kararı bulanan sanık Cemile Korkmaz savunma yaptı. Oğluyla Taksim ve Kabataş civarında gezdiklerini belirten Korkmaz eylemlere katılmadıklarını savundu.
Sanığın ardından caminin güvenlik görevlileri tanık olarak dinlendi. Olayların olduğu gece camide olduğunu belirten güvenlik görevlisi Savaş Dinç, "Gece etraf kalabalıktı. İnsanlar akın etmeye başladı. Yaralılar ve gazdan etkilenenler geliyordu. İnsanlar nasıl yaralandı bilmiyorum. Cami içinde beyaz önlüklü doktorlar vardı. Yaralılara müdahale ettiler. Sabaha kadar sürdü." dedi.
CAMİDE İÇKİ İÇEN GÖRMEDİM
Camide tahribat olarak kapıya yüklendikleri için mandalının attığını, dışarıdaki kameraların da yerinden söküldüğünü belirten Dinç, kimlerin yaptığını görmediğini anlattı. Önce camiye ayakkabıyla girmelerine engel olmaya çalıştıklarını söyleyen Dinç, "Engel olamayınca tedbir almaya çalıştık. Ayakkabılarıyla girenler de oldu. Biz de halılar zarar görmesin diye hasır serdik. Bir kişi alkollüydü. Kokusundan anladım. İçeride sigara, içki veya herhangi bir şey içen görmedim." diye konuştu.
Dinç, sabah saatlerinde de doktorların malzemelerini alarak gittiklerini belirtti.
Soru üzerine Dinç, polisin direkt caminin içine yönelik müdahalede bulunmadığını, Beşiktaş tarafında müdahale olunca gazın camiye de girdiğini, kendisinin de etkilendiğini kaydetti.
Diğer güvenlik görevlisi Sercan Özcan sabah mesaiye başladığını, kendi görev süresi içerisinde camide herhangi bir şey yaşanmadığını belirtti. Mesaiyi bıraktıktan sonraki gece yine camiye girildiğini ifade eden Özcan, ertesi sabah göreve başladığında camiyi açmamaları ve kimseyi almamaları talimatı geldiğini söyledi.
Avukatlar, Özcan'a tanık olarak dinlenen caminin müezzininin kimsenin alınmaması talimatına rağmen basın mensuplarının camiye girdiği şeklinde ifadesi bulunduğunu sordu. Özcan, kendi mesaisi zamanında basın da dahil kimsenin içeri alınmadığını ifade etti.
Bunun üzerine camide içki içtiği iddia edilen sanık E.Ö.'nün avukatı Abdullah Eyüboğlu, "Basının alınmadığı söyleniyor. Oysa basında camide içki içildiğine dair görüntüler yayınlandı. Müvekkilimin içki içtiği öne sürüldü. Dava da buna dayanılarak açıldı. Basın alınmadıysa camiye o zaman bu görüntüler mizansen." diye konuştu.
Tanıkların ifadelerinin ardından hakim, avukatlara 'eğer hazırsanız davayı bitirelim' dedi. Hakimin bu ifadesi üzerine şaşırdıklarını belirten avukatlar, 'biz hazırız bitirebiliriz' dedi. Bunun üzerine hakim, daha önceki taleplerden vazgeçildiği şeklinde ara karar verdi ve sanıklarla avukatlara son savunmalarını sordu.
Sanıklar ve avukatları beraat talebinde bulundu. Sanık E.Ö'nün Eyüboğlu, talebinden önce, "Dönemin AKP Genel Başkanının 'bu terbiyesizler camide içki içtiler' dedikten sonra düğmeye basıldı. Bir bira kutusu fotoğrafı servis edildi. Farklı yerlerde çekilmiş bir fotoğraftı. Tanıklar da içki içildiğini görmediklerini söyledi. Bazı gazeteciler de bira kutusunun sonradan konulduğunu belirttiler. Müvekkilimin içki içtiği iddiasıyla bu kadar kişi buraya sürüklendi." ifadelerini kullandı.
Sanıklar ve avukatlar son sözlerinde de beraat talebinde bulundu. Sanık Ahmet Küçükkayalı son sözünde doğru zamanda doğru yerdeydim, yanlış bir şey yapmadım. Demokratik hakkımı kullandım. Beraat istiyorum." dedi. Sanık Armağan Hasan Çoban ise son sözünde, "Yanlış zamanda yanlış yerde olduğumdan buradayım. Beraatimi istiyorum." diye konuştu.
Avukat Abdullah Onur Eyüboğlu, "Beraat kararıyla birlikte camide içki içildiğine dair yalan haber yapan gazeteciler, gerçeğe aykırı tutanak tutan ve gözaltılara işkence eden emniyet görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulsun." dedi.
Avukat Meriç Eyüboğlu da bu taleplere katıldığını ayrıca müvekkillerini hedef gösterdiğini belirttiği dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında da suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
244 SANIĞA CEZA
Mahkeme kararını açıklamak için duruşmaya bir saat ara verdi. Aranın ardından mahkeme kararlarını açıkladı. 255 sanıktan 244'ü farklı suçlardan çeşitli oranlarda hapis cezası aldı. 4 sanığın mahkemede savunmaları alınmadığı için dosyası ayrıldı. 7 sanık hakkında ise tüm suçlamalardan beraat kararı verildi.
Görevi yaptırmamak için direnmekle suçlanan 240 sanık hakkında bu suç yönünden beraat kararı çıktı. İzinsiz gösteri yapmakla suçlanan 26 sanık hakkında da bu suçlama yönünden beraat kararı verildi.
İzinsiz gösteri yapmakla suçlanan 29 sanığa bu suç yönünden 5'er ay hapis verildi ve bu ceza 4 bin 500 lira adli para cezasına çevrildi. İzinsiz gösteri ile suçlanan 162 sanık hakkında 5'er ay hapis verildi ve ceza bir yıl ertelendi. Bu sanıklar 1 yıl süreyle kasten suç işlemezlerse cezaları silinecek.
İzinsiz gösteri suçundan 5'er ay hapis cezası verilen 10 sanık hakkında ise suç işlemeyeceklerine dair kanaat oluşmadığı için cezaları ertelenmedi ya da para cezasına çevrilmedi. İzinsiz gösteri suçundan 13 sanığa ise 10'ar ay hapis verildi ve aynı gerekçeyle ceza ertelenmedi ya da para cezasına çevrilmedi. Polise direnmekle suçlanan 4 sanığa 10'ar ay hapis cezası verildi. Yine aynı gerekçe ile bu sanıkların cezası da ertelenmedi ya da para cezasına çevrilmedi.
İbadethaneyi kirletmek suçundan 4 sanığa 10'ar ay hapis cezası verildi ve iyi halleri göz önünde bulundurularak ceza bir yıl ertelendi.
Polise hakaretle suçlanan bir sanığa 1 yıl 2 ay 16 gün hapis verildi. Sanığın bu cezası ertelenmedi.
Mala zarar vermek suçundan 4 kişiye 10'ar ay hapis verildi ve ceza 6 bin lira adli para cezasına çevrildi.
Camideki yaralılara tıbbi müdahalede bulundukları belirtilen 3 sanığa kamu görevini usulsüz üstlenmek, özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanmak suçlarından toplam 5'er ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanıkların cezaları ertelenmedi.
Basın mensupları, polisler ve Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunulması talebi için mahkeme, sanıkların kendilerinin suç duyurusunda bulunabilecekleri belirtti.
AVUKATLARDAN ALKIŞLI PROTESTO
Kararın okunmasından sonra müvekkillerine ceza verilmesi nedeniyle avukatlar alkışlarla protesto etti. Hiçbir delil olmadan ceza verildiğini ileri süren avukatlar hakime yönelik, "Bu karar tarihe geçti. Sizin şahsınıza münhasır bir karar oldu." tepkisinde bulundu.
İDDİANAME
İddianamede, 7'si yabancı uyruklu 255 sanık hakkında 'toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevini usulsüz üstlenme ve kamu malına zarar verme, özel kıyafetleri usulsüz kullanma, suçluyu kayırma, ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme ve hırsızlık' suçlarından 1 yıldan 11,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede şüphelilerin olaylar sırasında 31 Mayıs günü Bezmialem Valide Sultan Camii'ne girmek istedikleri, cami müezzini Fuat Yıldırım'ın grubun içeri girmesine engel olmaya çalıştığı anlatıldı. Müezzin Yıldırım ile caminin güvenlik görevlisinin kırılan kapının arkasına kalaslar koyarak eylemcilerin içeriye girmesini engelledikleri belirtilen iddianamede, eylemcilerin ertesi gün cami kapısının açık olmasından faydalanarak içeri girdikleri ifade edildi. Eylemcilerin camideki ayakkabılıkları ters çevirerek tezgah gibi kullandıkları kaydedildi. Tıbbi ve yiyecek içecek atıkları ile cami içinin şüpheliler tarafından kirletildiği anlatılan iddianamede camiye zarar verildiği belirtildi. Cami içindeki güvenlik kameraları ile minber kısmında Arapça yazılar bulunan perdelerden bir kısmını çalındığı kaydedildi.
Polisin yaptığı incelemede pencere önünde içi boş ezilmiş halde bira kutusu ile müezzin bölümünde boş sigara kutusu, söndürülmüş sigara izmaritleri bulunduğu anlatılan iddianamede, camideki güvenlik kamera görüntülerinden sanıklardan E.Ö.'nün elindeki kutudan ne içtiğine yönelik bir tespitin yapılamadığı ifade edildi.
CİHAN