Dünyada koronavirüs salgınının olumsuz etkileri nedeniyle gıda fiyatlarındaki gerileme eğilimi hızlanırken, Türkiye’de bunun tersi bir tablo söz konusu. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün gıda fiyatları endeksi Mayıs ayında bir önceki aya göre 3,1 puan gerileme kaydederek, Aralık 2018’den bu yana en düşük aylık ortalamaya işaret etti. Yıllık değişime bakıldığında ise küresel gıda enflasyonunun ekside olduğu görülüyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre Mayıs ayında geçen yılın aynı dönemine göre gıda enflasyonu yüzde 6,5 gerileme kaydetti.
Türkiye’de ise resmi istatistik kurumunun verileri Mayıs’ta gıda enflasyonunun sürdüğünü gösterdi. Buna göre Mayıs’ta gıda fiyatları yıllık olarak yüzde 12,9 arttı. Böylelikle Türkiye’de yıllık gıda enflasyonu dokuz ayın en yüksek seviyesini gördü.
Salgın süresince gıda fiyatlarında makas daha da açıldı
Küresel gıda fiyatları ile Türkiye gıda fiyatları arasındaki makas, koronavirüs salgını süresince daha da açıldı. Küresel olarak koronavirüsün talep üzerinde yarattığı baskı fiyatların yönünü aşağıya çevirmesine neden olurken, Türkiye’de birçok ürün grubunda talep düşerken, gıdada talebin seyrini koruması fiyatların yukarı gitmesine neden oldu.
Verilere göre 2019 yılının sonunda küresel gıda enflasyonu ile Türkiye gıda enflasyonu arasındaki makas tamamen kapanırken salgının küresel olarak etkilerinin güçlü şekilde hissedildiği Şubat ayında bu fark üç puan oldu. Söz konusu makas Nisan ayında 14 puana, Mayıs ayında ise 19 puana çıktı.
Türkiye'de bu dönemde özellikle işlenmemiş gıdada fiyatların yükseldiği görüldü. Türkiye’de ilk vakanın açıklandığı Mart ayından sonra sebze ve meyve fiyatlarında artış dikkat çekti. Mayıs ayında fiyatları en çok artış kaydeden ürünler çilek, havuç ve elma oldu.
Maliyetlerin artması ve ithalat fiyatları yukarı çekiyor
Uzmanların değerlendirmelerine göre Türkiye’de gıda fiyatlarını yukarı çeken unsurların başında üretim ve lojistik maliyetlerinin artması geliyor. Koronavirüs süresince üretimin bazı süreçlerindeki kalemlerde yaşanan artış, tarladan sofraya uzanan zincirde fiyatların artmasına da neden oldu.
Tarım uzmanı gazeteci Ali Ekber Yıldırım’a göre bu süreçte Türkiye’nin gıda ithalatına devam etmesi de fiyatların yukarı çıkmasına yol açtı. Türkiye'nin birçok ürün grubunda net ithalatçı olduğunu söyleyen Yıldırım, Türkiye’de gıda ithalatında bir miktar azalma olsa da ithalatın daha pahalı bir hale geldiğini açıkladı.
Doların Türk Lirası karşısında salgın süresince hızla artış kaydetmesi ve rekor seviyelerini görmesi ithalat tarafındaki maliyetlerin yükselmesine neden olmuştu.
Halcilere göre sebze-meyve fiyatlarında makas açılmıyor
Türkiye’de yaş meyve sebze ticaretinin önemli aktörlerinden biri olan halciler ise Türkiye’de sebze ve meyve fiyatlarının dünyadaki ortalamalara kıyasla yüksek olmadığını savunuyor.
Gıda fiyatlarındaki son tabloyu DW Türkçe’ye değerlendiren Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan son dönemde özellikle yaş meyve ve sebze tarafında fiyatlarda gerileme eğiliminin söz konusu olduğunu belirtti.
Tavşan, “Gıda, üretimini tümüyle kontrol edemediğiniz bir emtia. Zaman zaman hava koşulları dolayısıyla bazı ürünlerin üretiminde ve dolayısıyla arzında sıkıntılar olabiliyor. Bu da fiyatlara yansıyor. Örneğin son dönemde Akdeniz Çanağı dediğimiz bölgedeki hava koşulları dolayısıyla narenciyede önümüzdeki günlerde bazı sıkıntılar yaşayabiliriz. Fakat geneli itibarıyla baktığımızda meyve-sebze tarafında dünyadaki fiyatlarla Türkiye’deki fiyatlar arasında bir makas görmüyoruz” ifadelerini kullandı.
Gıda ihracatçıları da Türkiye’den ihraç edilen gıdaların dünya ortalamalarında olduğuna işaret ediyor. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye’nin ihraç fiyatlarının özellikle gelişmiş ülkelere kıyasla ucuz olduğunu belirtti. Uçak, “ABD’de yetişen kirazın kilosu dünya pazarlarında 9-10 dolarlar seviyesine çıkarken, bizim ihraç ettiğimiz ürünün kilosu 5-6 dolarları buluyor. Tabii daha az gelişmiş olan ülkelerde yetişen ürünler fiyat kırdıkları için bize göre daha ucuz. Ama bizim ürünlerimiz dünya ortalamaları seviyesinde” diye konuştu.
Türkiye’de gıda fiyatları üzerinde maliyetler ve ithalat konusu tartışma yaratmaya devam ederken, gıda enflasyonunda dünya ile Türkiye arasındaki makas bir süre daha gündemdeki yerini koruyacak gibi görünüyor.