Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Murat Erdoğan, göçün iyi yönetildiği zaman ülkeye katkı sağlayacağını, kötü yönetildiği takdirde ise başa bela olacağını ve huzurun kaçacağını ifade etti. Göçün yönetimi konusunda dağınıklık olduğunu vurgulayan Erdoğan, devletin Türkiye'deki Suriyeliler konusunda merkezi stratejik bir karar alması gerektiğini kaydetti.
Mersin Üniversitesi bünyesinde yeni kurulan Göç Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (MERGÖÇ) açılışı dolayısıyla 'Türkiye'deki Suriyeliler' konulu konferans düzenlendi. Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Murat Erdoğan tarafından verilen konferansta Türkiye'deki Suriyelilerle ilgili bilgiler aktarıldı. Prof. Dr. Vural Ülkü Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen konferansa, Mersin Vali Vekili Cezmi Türk Göçer, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Baro Başkanı Av. Alpay Antmen, Mersin Emniyet Müdürü Dr. Rahmi Baştuğ ile
çok sayıda öğretim elemanı ve öğrenci katıldı.
Konferans öncesinde konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Çamsarı, göç meselesinin artık ulusal ve uluslararası politikanın önde gelen konularından birisi haline geldiğini hatırlattı. Çamsarı, şunları söyledi: "Ülkemiz, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle göç hareketinin çok yoğun yaşandığı bir ülkedir. Bugün artık Türkiye, göç hareketinin merkezi haline gelmiştir. Suriye'de dört buçuk yıldır yaşanan iç savaş nedeniyle ortaya çıkan ve Birleşmiş Milletler tarafından 'günümüzdeki en büyük insani kriz' olarak nitelenen Suriyeli sığınmacılar sorunu, Türkiye'nin gündeminin ön sıralarında yer almaktadır."
Mersin'in de 2011'den itibaren Suriye'den yönelen yoğun göçe maruz kaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Çamsarı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Göçle birlikte sağlık, iş, eğitim, konut ve ayrıca toplumsal kabul ve uyum konularında sıkıntılar yaşanmaya başlamıştır. Bu ortamda göçle ilgili topluma yön verecek çalışmalar yapmak üniversitelere de düşen önemli bir görevdir. Üniversitemiz bünyesinde kurulan Göç Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin, bu konuyla ilgili sürekli ve bilimsel çalışmalar yaparak ilimiz ve hatta bölgemiz için büyük bir fayda sağlayacağına inanıyorum."
MERGÖÇ Müdürü Doç. Dr. Cemal Altan ise Mersin'in geçmişten bu yana çok göç alan illerden biri olduğunu belirterek, Suriye'den gelen yoğun göçün Mersin'e etkilerinden söz etti. Göçle gelen nüfusun kente adaptasyonu ve entegrasyonunun çok önemli bir sorun haline geldiğinin altını çizen Doç. Dr. Altan, "Mersin'de bu göçün analizini yapabilecek, araştırmalar ve dokümantasyonlar üretebilecek bir merkeze ihtiyacı vardı. Çalışmalarımızı bu yönde yürüteceğiz." dedi.
'GÖÇÜ YÖNETMENİZ GEREKİYOR'
Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Murat Erdoğan, uzun yıllar göç konusu üzerine çalışmalar yaptıklarını belirterek, başladığı konferansında göç sorununa ilişkin deneyimlerini ve Türkiye'deki Suriyelilerin durumuyla ilgili yaptıkları araştırmaların sonuçlarını aktardı.
Suriye'deki savaşın, dünya tarihindeki en büyük göç dalgasının yaşanmasına neden olduğunu söyleyen Doç. Dr. Erdoğan, Türkiye'de kayıtlı Suriyeli sayısının 2 milyon 420 bin civarında görüldüğünü ancak gerçek rakamların bunun çok daha üzerinde olduğunu vurguladı. "Göçü yönetmeniz gerekiyor. İyi yönetirseniz ülkeye katkı sağlar, zenginleştirir, çeşitlendirir ama kötü yönetirseniz başınıza bela olur, huzurunuz kaçar" diyen Doç. Dr. Erdoğan, göçün yönetimi konusunda dağınıklık olduğunu, devletin Türkiye'deki Suriyeliler konusunda merkezi stratejik bir karar alması gerektiğini ifade etti. Bu durumun, bütün politikaları ve kurumları olumsuz etkilediğine; dağınıklığa ve emek israfına yol açtığına işaret eden Doç. Dr. Erdoğan, sürecin yönetilmesi ve gerçekçi çözümler üretilebilmesi için kamunun veri paylaşımının sürekli ve düzenli hale getirmesi gerektiğini dile getirdi.
"BİRLİKTE YAŞAMAYI SORUNLARA RAĞMEN BAŞARABİLİYORUZ"
Türkiye'deki Suriyeliler konusunu, toplumsal kabul ve uyum bakımından değerlendiren ve bu konudaki yaklaşımlardan söz eden Doç. Dr. Erdoğan, şunları ekledi: "Türkiye'deki insanların Suriyeliler ile ilgili tereddütleri var; ancak toplumsal kabul düzeyi yüksek. Birlikte yaşamayı sorunlara rağmen başarabiliyoruz."
Yine de hem toplumsal gerginlikler hem de terör örgütleri bakımından toplumdaki güvenlik kaygılarının ihmal edilmemesini savunan Doç. Dr. Erdoğan, Suriyelilerin ülkemizde kalacağı gerçekliğiyle yüzleşilmesi gerektiğini söyleyerek, uyum politikalarında şu önceliklere dikkat çekti: "Sağlıklı kayıtlama, çocukların eğitimi, çalışma ve iş yeri açma haklarının düzenlenmesi, uluslararası hukuk, yasal ve idari düzenlemelerin gözden geçirilmesi." CİHAN