(...)
Beğenelim beğenmeyelim MHP örneğinde Türkiye’nin ikinci en eski politik kurumu ile karşı karşıyayız.
Dolayısıyla yarım yüz yılı aşkın bir geleneğin “siyasal tepkilerini belirleyen tarihsel kalıpları da hesaba katmak” gerekiyor.
MHP, son tahlilde güçlü bir ideoloji etrafında örgütlenmiş ve siyasi hareketlerini hem tarihsel devamlılığa hem milliyetçi görüşe göre belirliyor.
Lider etkisini de hesaba katmak gerekiyor. Ne kadar eleştirilirse eleştirilsin Devlet Bahçeli, MHP’yi yüzde 15 üstü oranda oy alan bir büyük parti haline getirmiştir. Bu başarıyı hareketin efsanevi lideri Alparslan Türkeş döneminde bile görmek mümkün değildir.
Diğer bir nokta Bahçeli’nin siyaset tarzıdır. Bahçeli merkez sağın alıştığımız “kasaba tüccarı pragmatizmini içeren kıvrak siyasi lider geleneğinden” değildir.
Merkez sağ lider cuma çıkışı mutlaka siyasi açıklama yapar. Bahçeli’nin ise cumaya gittiği dahi konuşulmaz.
Bu noktalar iyidir, kötüdür, “oy avcılığı” açısından başarılıdır başarısızdır tartışılır ancak MHP’nin tarihsel sürekliliğini bunlar oluşturur ve “bunları bilmeden bu partinin olaylara nasıl tepki verdiğini” anlamak pek mümkün olmaz.
(...)