Danıştay'ın okul müdürlerinin görevden alınmasına 'dur' demesine rağmen göreve iade edilmeyen müdürler, bu kez de mülakat çilesiyle karşı karşıya kaldı. Ancak bazı okul müdürleri, hukuksuzluğa isyan ederek mülakata girmedi.

Eğitim-Sen Kocaeli Şube Başkanı Suca Omurca, "Sendikamıza üye 3 kişi, üçüncü kez mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı aldı. Ancak hala görevine dönemedi. En son mülakata çağrıldı ancak girmediler. Sebebi de kazanılmış hakkın olması. Bir üst mahkemeye başvurduk. Sonuna kadar gideceğiz. Maddi ve manevi tazminat davaları açacağız." dedi.

Birçok yargı kararını kanunsuz yönetmelik ve genelge ile çiğneyen bakanlık, idare mahkemeleri ve Danıştay'ın 8 bin 400 okul müdürünün göreve dönmesiyle ilgili kararına da direniyor. Okul müdürlerine uygulanan hukuksuz tasfiyeleri yargıya taşıyan eğitimciler, açtıkları davaları bir bir kazandı. Bu sayede 8 bin 403 okul müdürünün göreve dönmesinin de önü açıldı. Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelik değişikliğine giderek müdürlerin göreve iadesi için mülakat şartı getirdi. Bazı okul müdürleri, bu duruma tepki göstererek, mülakata girmedi. Mülakata girenlerin ise aradan yaklaşık 1,5 ay geçmesine rağmen sonuçları açıklanmadı.

OMURCA: HER ZAMAN BİR BAHANE BULUYORLAR

Eğitim-Sen Kocaeli Şube Başkanı Suca Omurca, yaşanan gelişmelere tepki gösterdi. Omurca, puanlamanın objektif yapılmadığını belirterek, "Puanlamalar özellikle İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından yapıldı. Müdürlükler, orada görev yapanları hiç tanımadan puanlama yapmış. Bu objektif kriterlere dayanan bir puanlama değildi. Biz de konuyu mahkemeye taşıdık. Mahkeme puanlamayı İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin yapamayacağına karar verdi. Arkadaşlarımız yeniden puanlamaya tabi tutuldu. Birçoğu da neredeyse 100 puana yakın aldı." dedi.

Açılan mahkemeleri kazanmalarına rağmen yöneticilerin görevlerine dönemediklerini belirten Suca, şunları kaydetti: "Şuanda bizim üyelerimiz içeresinde 3'üncü kez mahkemede yürütmeyi durdurma kararı alanlar var. Ancak dosyaları bir süre Milli Eğitim Müdürlüklerinde bekledi. Sorduğumuzda 'Milli Eğitim Müdürlüğü'nün valiyle birlikte buna yönelik kararlar verebileceğini' söyledi. Her zaman sürüncemede bıraktılar. Her zaman bir bahane buluyorlar."

"MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇACAĞIZ"

Okul müdürlerinin mülakata çağrıldıklarını ancak üyelerinin mülakata girmediğini ifade eden Eğitim-Sen Kocaeli Şube Başkanı, "Mahkemeyi kazandılar. Ancak bunlar da 'yeni yönetmeliğe göre biz sizi böyle değerlendirdik. Valinin kararı şu. Sizi mülakata çağırıyoruz. Sizin mülakat hakkınız var.' dedi. Bizde diyoruz ki 'Mülakat hakkı değil, müdürlerin direkt göreve dönmesi gerekiyor. Hukuk var arkadan dolanıyorsunuz. Kararı yerine getirmiyorsunuz.' Arkadaşların kazanılmış haklarını almak için sonuna kadar götüreceğiz. Arkadaşlar yeniden bir üst mahkeme başvurdu. O süreci izliyoruz. Danıştay'a gidecek. Oradan olumlu karar çıkacağına inanıyoruz. Arkadaşlar hukukun gereğini yerine getirmeyenler hakkında maddi ve manevi dava açacak. Bu kapsamda dosyaları sendikamızın merkezine gönderdik. Tazminat davaları açılması yönünde çalışmalarımız var." diye konuştu.

"FARKLI DÜŞÜNENLERE HAYAT HAKKI TANINMIYOR"

Kendileri gibi düşünmeyene hayat hakkı tanımadıklarını belirten Suca Omurca, şöyle devam etti: "Bunlar diyor ki, 'eğer bizim istediğimiz, bizim tipte, bizim gibi düşünen herhangi bir kamu çalışanı, herhangi bir insan değilseniz sizin hiçbir yerde yeriniz yok. Ya bizim istediğimiz gibi olacaksınız ya bize biat edeceksiniz. Bizim politikalarımızı uygulayacaksınız. Yandaş olacaksınız. Hukümeti her konuda alkışlayacaksınız. Ya da eğer farklı düşünüyorsunuz size hayat hakkı yok. Bunlar biz hukuk falan tanımayız. Var olan hukuku biz bile yapmış olsak onu tanımayız. Biz farklı yorumlarız. Biz eğer istersek, elinizden işinizi de ekmeğinizi de alırız.' Farklı düşüneni hiç istemiyorlar."

Eğitim-Sen Kocaeli Şube Başkanı Omurca, farklı düşünmenin toplumu zenginleştireceğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunlar herkes bize biat ederse, her yer rahat olur. O zaman rahat yönetiriz ülkeyi. Ama bu böyle değil. Herkesin farklılıkları var. Bu farklılıklarla toplum zenginleşiyor. Bunu böyle düşünemiyorlar ki. Buradan farklı düşünceler oluşur. Farklı düşünceler işlerin yapılmasında daha farklı yöntemlerin bulunmasına neden olur. Farklı düşünmeyen insanlar, özellikle yandaş müdürlerin, kadroların atanmasından sonra gidin bakın okullara. Okullarda eğitim öğretim mi var?" CİHAN