Diyarbakır'da 3 gün önce gözaltına alınıp terör şubesinde saatlerce bekletildikten sonra serbeste bırakılan 32 gazeteci suç duyusunda bulundu. Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yapan gazeteciler, bürolarının korsan şekilde basıldığını ve rehin alındıklarını dile getirdi.
Diyarbakır'da Dicle Haber Aajansı, Kürtçe yayın yapan Azadîya Welat Gazetesi, Aram Yayınlarında çalışan 32 gazeteci, maruz kaldıkları hukuksuzluğa karşı suç duyurusunda bulundu. Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen gazeteciler adına Özgür Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hakkı Boltan basın açıklaması yaptı. Gazetecilere HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ile Mezopotamya Hukukçular Derneği yöneticileri ile çok sayıda gazeteci destek verdi. Cemiyet Başkanı Boltan, 7 Haziran seçimleri sonrasında tüm savaş araçlarının devreye konulduğunu belirtti. Boltan, "Özel savaş konseptinin sonucu olarak Kürdistan'da savaş şiddetini artırarak devam ederken, 28 Eylül akşamı Dicle Haber Ajansı, Azidiya Welat, Aram Yayınevi ve Kurdi-Der'in çalışmalarını yürüttüğü bina AKP ve özel savaş güçleri tarafından korsan şekilde basılarak 32 arkadaşımız adeta rehin alındı." dedi.
Saatlerce süren rehin alma sürecinde arkadaşlarına 'En son ne zaman ateşli silah kullandınız' sorusu yöneltildiğini belirten Boltan, "Arkadaşlarımızın el ve yüzlerinde barut izi arandı. Yine saatler sonra çıkartılan arama kararı da skandallarla dolu. Diyarbakır savcılığının arama kararı aramaya gerekçe yapılan olaydan 10 dakika önce verilmiştir." ifadelerini kullandı.
BARO BAŞKANI ELÇİ: ŞAKŞAKÇI VE YALAKACILARIN TETİKÇİLİK YAPTIĞI KARANLIK İKLİME DOĞRU GİDİYORUZ
Gazetecilere destek veren Diyarbakır Başkanı Tahir Elçi ise "Devletin en yetkili makamlarının gazetecileri kamuoyu önünde aşağıladığı tehdit ettiği onların kimi basın yayın organlarındaki şakşakçı ve yalakacılarının tetikçilik yaptığı hedef gösterdiği bütün medyanın baskı altına alındığı karanlık bir iklime doğru hızla yol alıyoruz. Bu yol, yol değildir." dedi.
Türkiye'nin şeffaf açık ve demokratik toplum yolundan, basın yayın merkezlerinin basıldığı saatlerce arandığı, gazetecilerin kitlesel gözaltı ve tutuklamalara tabi tutulduğu bir ülkeye dönüştüğünü anlatan Elçi, "Bu uygulama en hafif deyimiyle bir hoyratlık, bir hukuksuzluktur. Basına, basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne halkın haber alma hakkına yönelik çok ciddi bir saldırıdır. Değerli arkadaşlar Türkiye giderek karanlık bir ortama sürükleniyor. Devletin en üst yöneticilerinin hedef gösterdiği sürekli aşağıladığı tehdit ettiği ülkenin en etkili gazetecilerin biri olan Ahmet Hakan Coşkun dün bu toplumsal iklim içinde bazı saldırganların saldırılarına hedef olmuş ve yaralanmıştır. Bu saldırıyı Türkiye'deki özellikle siyasi iktidarın basına yönelik baskıcı tutumundan ayrı düşünmek mümkün değil. Coşkun'a yapılan çirkin saldırıyı kınıyoruz." diye konuştu.
HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir ise basına yapılan baskıların kabul edilemeyeceğini söyledi. Pir, hukuksuz kararlara imza atan bürokratlara seslenerek, "Onurlu olun, haysiyetli olun. O cumhurbaşkanı bugün var yarın yok. Sizin yalnız bırakacak. Bu yüzden onurlu olun, haysiyetli olun, çocuğunuza örnek olur. Bugün sizin davranışlarınıza öyle bir miras bırakmayın." dedi.
Açıklamaların ardından gazeteciler suç duyurusunda bulunmak üzere adliye binasına girdi. CİHAN