İddianamede Ahmet Sever’in Destek Yayınları'ndan geçen yılı mayıs ayında yayımlanan "İçimde Kalmasın / Tanıklığımdır" adlı kitabındaki, "Kitapları bombadan daha tehlikeli gören bir iktidar daha doğrusu tek adam vardı karşımızda", "Erdoğan'ın geleceğe dönük söylemi artık kalmadı", "Bir dediği bir dediğini tutmuyor devamlı kendisiyle çelişiyor", "Her şey bir kişinin doymak bilmeyen güç ve yetki açlığına kurban edildi. İlk dönemde büyük emeklerle biriktirilen krediler ve sermaye tek adam tarafından adım adım hoyratça harcandı", "Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidar kalmasını sağlamak amacıyla bir sistem kuruldu. Herkesi sindirmek, korkutma, yıldırmak ve susturmak için kurulan bu sistemin her yerde hafiyeleri zaptiyeleri var", "Yola birlikte çıktıktan sonra Erdoğan davayı bırakıp başka yollara sapmış olamaz mı? Erdoğan hiç ihanet etmez mi? Yola birlikte çıkmış insanların zaman içinde Erdoğan tarafından kenara çekilmeye zorlanmış tasfiye edilmiş yani ihanete uğramış olabileceği o mahallede niçin hiç akla gelmez?" ifadelerinin "Cumhurbaşkanı'na hakarete delil sayıldığı" ileri sürüldü.
Savcılık iddianamede, Sever’in TCK 299/1.2 ve 53. Maddeleri kapsamında cezalandırılmasını talep etti.
Sever’e “İçimde Kalmasın – Tanıklığımdır” kitabından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mustafa Varank ve yeni TBMM Başkanvekili Mustafa Şentop tarafından da hakaret ve tazminat davaları açılmıştı.