AKP’nin suç işleyerek müdahale edip durdurduğu El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide soruşturmasına devam edelim.
Operasyon sırasında Van TEM Müdürü olan Serdar Bayraktutan’ın anlattıkları kan donduruyor.
Normal bir ülkede bu yazıdan önce yazdığım iki El Kaide yazısında Emniyet Müdürü Serdar Bayraktutan’ın anlattıkları ülke çapında deprem etkisi uyandırır.
Ama AKP, Ortadoğu’daki tüm terör örgütleriyle kucak kucağa olduğu ve bu ahlaksız görüntü kitlelerce de kabul gördüğü için rutin bir haber olmaktan öte geçmiyor.
Bazen haber bile olmuyor.
Sanırım hükümetin PKK ile sevişmesine alışan kitleler, El Kaide ile sevişmesini yadırgamıyor.
Devletin metres hayatındaki partner profili önem taşımıyor artık bu ülkede.
Ben yine de sorumlu gazeteciliğin gereğini yapıp Serdar Bayraktukan’ın anlatımlarına devam edeyim.
Belki birinin ilgisini çeker.
Anlatıyor Serdar Bayraktutan…
“El Kaide tarafından rehin alınan Milliyet muhabiri Bünyamin Aygün’ün fidye alınmadan kesinlikle serbest bırakılmaması ile ilgili konuşmalar teknik takiple kayıt altına alındı.
Operasyonda gözaltına aldığımız El Kaide şüphelilerinin bu konuda konuşmaları var…
Şüphelilerin diğer konuşmalarında; Suriye’deki savaştan sonra sıranın Türkiye’ye geleceği ve Türkiye’ye karşı savaşacakları, İstanbul’u yeniden fethedecekleri, Fatih Sultan Mehmet’in müjdelenen komutan olmadığı ifadeleri var.
Suriye’de IŞİD tarafından Hristiyan din görevlisinin kafasını kesmek suretiyle öldürülmesi eylemini gerçekleştiren ve sonrasında Konya’da yakalanan Magomed Abdurrahmanov’un ilişki ve irtibatları arasında bulunan Mevlüt Kuşman bu soruşturmanın şüphelileri arasında.
El Kaide soruşturma dosyasında yakalanan şüphelilerden hatırladığım kadarıyla iki ya da üç tanesi savcılık ifadesinde ‘Türk hükümetinden destek aldıklarını” ifade ettiler.
Bu ifadeler dosyada mevcut…”
Bayraktutan’ın şu anlatımları, normal bir ülkede aylarca gündemi en üst sırada işgal eder.
Ama burası Türkiye.
Ve şu kritik noktaya işaret ediyor Bayraktutan:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kâfir olarak gören, cami imamlarının arkasında namaz kılmayı reddeden, devleti ve hiçbir anayasal kurumu tanımayan, TC kimliğini reddeden bu El Kaide unsurlarına operasyon yapıldığında kameralara ‘bize paralel devlet operasyon yaptı’ görüntüsü yansıyor.
Ne manidar ki bölücü başı Öcalan gibi El Kaide militanları da aynı dili kullanıyor ve kendilerine tehdit olarak ‘paralel devlet’i görüyorlardı. Bu görüntü internette var…”
Soruşturmanın başladığı tarih içinse şunları söylüyor:
“Şüphelilerin silah tedarik etme girişimlerinin olduğuna dair tespitler yapılması üzerine, operasyon kararı alan Savcılar, Van ilinin takip ettiği 5 ayrı El Kaide soruşturmasını incelemeye aldı.
Belirledikleri şüpheliler için süratle gözaltı ve arama kararı talep ettiler.
Evvelce anlattığım operasyon sabahı yaşananlar TEM Şube’yi olumsuz etkiledi.
Soruşturmanın tüm kapsamı hakkında bilgi ve birikim sahibi olarak beni derhal görevden aldılar. Yerime El Kaide soruşturması hakkında hiçbir bilgi ve fikri olmayan bir başkasını atayarak etkin soruşturma yapılmasını engellediler.
Böylece durum El Kaide terör örgütü ve militanlarının lehine döndü…”
Kayıtlara dayanan bu şok edici ifadeler karşısında normal ve orta zekâlı tüm bireyler için tablo çok berrak…
