Terör ve şiddet olaylarına ilişkin alt
komisyon dün Hıdır
Öztürk’ü dinlerken hem acılı
baba hem de milletvekilleri gözyaşlarını tutamadı.
“Cesedi parçalanmış, gözleri çıkarılmış, kulakları kesilmiş bir evladın babası olarak buradayım. 19 yıl 4 ay 20 gün sonra ilk kez mutluyum” diyen Öztürk, şunları söyledi:
“Kızım canice, hunharca katledildi. Dönemin
Tunceli Jandarma
Alay Komutanı beni makamına çağırdı. ‘Kızlarından biri dağa çıkmayı düşünüyor’ dedi. Çocuklarımın adresleri, nerede çalıştıkları bilgisi alındı. Sonra
komutan bir askeri çağırarak, ‘Bunları aşağıya Mahmut Bey’e götür’ dedi. Aşağıya indik, bir odada zayıf, sakallı biri oturuyordu. Çocuklarımı içeri aldılar, ben dışarıda kaldım. Çocuklarım, daha sonra televizyon haberlerinde ‘
Yeşil’ diye tanıtılan bu adamın Mahmut olduğunu söylediler. Bu olaydan 2 ay sonra kızım çalıştığı fabrikadan çıkarken kaçırıldı. Cesedini
Elazığ Asri Mezarlığı’nda bir
çoban buldu. Cinayetin üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen devletin tüm kurumları hâlâ sessiz. Bu
jandarma alay komutanı kimdir? Neden beni çağırdı? O zamanlar kontrgerilla vardı,
JİTEM vardı, şimdi ‘
Ergenekon’ olduğu gibi. Gecemiz, gündüzümüz kalmadı. Bunun da sonu
Susurluk gibi mi olacak?
Mehmet Ağar,
Tansu Çiller neden buraya çağrılmıyor? Susturulduk, hiç konuşamadık. Çarşıda, pazarda bizi gören polisler hep bize küfretti.
Tansu Çiller’i çağırın, JİTEM’in hesabını sorun ondan.” Ak Parti
İzmir Milletvekili Erdal Kalkan, Öztürk’ün konuşmasında adı geçenler hakkında komisyonun suç duyurusunda bulunabileceğini söyledi.