İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, başka suçtan
tutuklu sanık Ramazan Yıldız ile
avukatı
Ahmed Kaya katıldı. Hakkında yakalama emri bulunan sanıklardan Abdul Ghaffar Malik'in ise henüz yakalanamadığı tutanağa geçirildi.
Duruşmada görüşü sorulan
Cumhuriyet Savcısı Ümit Zafer Çolak, daha önce verilen mütalaayı tekrar ettiğini söyledi.
Önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirten sanık
Ramazan Yıldız ise ''Suçsuzum,
beraatımı istiyorum'' dedi.
Avukat Ahmed Kaya da daha önce yaptığı savunmayı okuyarak, müvekkili Yıldız'ın beraatını talep etti.
-Mahkemenin kararı-
Davayı karara bağlayan
mahkeme heyeti, dönemin İstanbul Devlet
Güvenlik Mahkemesi (DGM) Cumhuriyet Başsavcılığınca 3
Mart 2000'de yazılan iddianameye göre Yıldız'ın, ''teşekkül halinde eroin
ihraç etmek'' suçundan cezalandırılmasının talep edildiğini belirtti.
O dönem İstanbul 5 No'lu DGM olarak bilinen bu mahkemede yapılan yargılama sonunda Yıldız hakkındaki ''eroin ihraç etmek'' eyleminin, ''uyuşturucu madde ticareti yapmak için teşekkül oluşturmak'' suçuna dönüştüğünün kabul edildiğini kaydeden heyet, sanık Yıldız'ın değişen suç vasfına göre 765 sayılı eski TCK'nın 403/10. maddesi kapsamındaki bu suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatına hükmetti.
Heyet, sanık Yıldız'ın, yargılama sırasında beraat ettiği suçtan tutuklu kalması nedeniyle tazminat talep etme hakkı bulunduğunun kendisine bildirilmesini de kararlaştırdı.
Hakkında yakalama emri bulunan sanık Abdul Ghaffar Malik'in ise savunmasının bugüne kadar alınamadığını aktaran heyet, ''teşekkül oluşturarak uyuşturucu madde ihraç etmek'' suçundan yargılanan Malik hakkında açılan kamu
davasının ayrılmasına ve yeni bir esasa kaydına karar verdi.
-İddianameden-
İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1 Ocak 1996 ile 26
Nisan 1999 tarihleri arasında
Hollanda'da,
Amsterdam narkotik görevlileri tarafından sanıklar Ramazan Yıldız ve Abdul Ghaffar Malik'in önderliğindeki uyuşturucu tacirlerine yönelik geniş çaplı bir
operasyon başlatıldığı ve söz konusu uyuşturucu örgütünün Türkiye'den Hollanda,
Belçika,
Almanya,
İspanya ve
İngiltere'ye değişik tarihlerde çok miktarda uyuşturucu madde ihraç ettiğinin belirlendiği anlatılıyordu.
İddianamede, Yıldız ve Malik'in
telefon görüşmelerinin
kayıt altına alındığı ve haklarında fiziki takip çalışmaları yapıldığı da belirtilerek, Almanya ve Belçika'da çok miktarda uyuşturucu maddeyle yakalanan
şüpheli şahısların telefon defterlerinde sanıklar Yıldız ve Malik'in numaralarının kayıtlı olduğu ifade ediliyordu.
Sanıklardan Yıldız'ın 11
Kasım 1992'de Hollanda'nın Amsterdam kentindeki bir Türk kahvehanesinde işlenen
cinayet eyleminde yer aldığı iddiasıyla 16 Mart 1999'da gıyaben tutuklandığı ve Türkiye'den Hollanda'ya iadesinin talep edildiği belirtilen iddianamede, uluslararası düzeyde aranan Yıldız'ın İstanbul Beykoz'daki bir iş yerinde 26 Nisan 1999 günü yakalandığı ve cinayet eyleminin maktul ve mağdurlarının
Türk vatandaşı olması nedeniyle Hollanda'ya iade edilmediği aktarılıyordu.
Yıldız'ın ''birden fazla adam öldürme'', ''adam öldürmeye teşebbüs'' ve ''ruhsatsız tabanca taşımak'' suçlarından
27 Nisan 1999'da tutuklandığı ve hakkında
Üsküdar 2.
Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldığı anlatılan iddianamede, bu gelişme üzerine Amsterdam Bölge Mahkemesinin sanık hakkında yürüttüğü ön
soruşturmayı 18
Mayıs 1999 tarihli kararla durdurduğu dile getiriliyordu.
İddianamede, sanıklar Yıldız ve Malik'in, 765 sayılı eski TCK'ya göre ''teşekkül halinde
uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan 40 ile 60 yıl arasında değişen
hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.
-
Eyüp Camisi'nde
sabah namazı kılarken yakalandı-
Amsterdam'daki bir kahvehanede Celal Ateş'i öldürmek suçundan 27 Nisan 1999'da tutuklanan ''
Türk Escobar'' lakaplı Ramazan Yıldız, Üsküdar 2.
Ağır Ceza Mahkemesinde yürütülen dava sonucunda suçsuz bulunarak 18
Ekim 2000'de beraat etmişti.
Dönemin İstanbul 5 No'lu DGM'sinin kararıyla, ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan da 3
Şubat 2000 tarihi itibariyle tutuklu bulunan Yıldız, 16 Nisan 2002'de
tahliye edildiği bu dava kapsamında 8 yıl 4 ay
hapis cezası almış,
Yargıtay 10. Ceza Dairesi de gerekli araştırmanın yapılmadığı ve suçun işlenip işlenmediğine dair
yabancı ülkelerle yazışmalarda bulunulmadığı gerekçesiyle bu hükmü 12
Aralık 2002'de bozmuştu.
Yargıtay'ın bozma kararının ardından bugünkü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi adını alan mahkemece yapılan yargılamada, Hollanda, Belçika, İngiltere, İspanya ve Almanya ile çeşitli yazışmalar yapılarak, bu ülkelerin adli makamlarına Ramazan Yıldız'a isnat edilen suçlarla ilgili herhangi bir takibat yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen cevaplarda Yıldız ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığı bildirilmişti.
Bu süreçte Türkiye'de yaşayan Ramazan Yıldız, organize bir
suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında, 4 Temmuz 2009'da Eyüp Camisi'nde sabah namazı kılarken yakalanmış ve çıkarıldığı
nöbetçi mahkemece tutuklanmıştı.
''Suç örgütü lideri'' olduğu iddiasıyla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava kapsamında 59 sanıkla birlikte yargılanan ve halen bu suçtan tutuklu bulunan Ramazan Yıldız'ın, 69 yıl hapisle cezalandırılması talep ediliyor.