Gündemde bölgenin
ekonomik sorunları, sosyal projeler ve
terör var.
Bakan
Atalay'ın
başkanlık ettiği
Diyarbakır, Van,
Tunceli, Muş,
Mardin,
Siirt,
Bingöl,
Bitlis,
Şanlıurfa,
Hakkari,
Şırnak illerinin valileri,
emniyet müdürleri ile
jandarma komutanlarının katıldığı toplantı başladı. Diyarbakır Valilik Toplantı Salonu'nda basına kapalı olarak devam eden toplantı öncesi Bakan Atalay, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Bakan Atalay, Diyarbakır yaptığı konuşmada, hükümet olarak
demokrasiyi,
kalkınmayı ve
adaleti önemsediklerini belirtti.
Üzücü olaylar yaşandığını ve 25 yıldır Türkiye'nin başının belası olan
terörle mücadele edildiğini ifade eden Atalay, şöyle konuştu:
''Terör can alıyor. Biz can vermek istemiyoruz. Şehit vermek istemiyoruz. Huzurla ülkemizin her köşesinde
refah içerisinde,
özgürlük içerisinde yaşamak istiyoruz. Kardeşlik içinde yaşamak istiyoruz. Birileri biraz önce ifade ettiğim gibi bu
hizmetlerin vatandaşlara ulaşmasından da rahatsız. Daha fazla demokrasi ve özgürlükten de rahatsız. Bu alanlar daralsın istiyor birileri.
Problem olsun, huzursuzluk olsun istiyor. Bütünleşme ve kardeşlik azalsın istiyor. Buna katiyen meydan vermeyeceğiz. Demokrasiyi teröre feda etmeyeceğiz. Bireysel özgürlük alanlarını daraltmamak için elimizden gelen her çabayı gösteriyoruz, göstereceğiz. Ama terörle de bütün devlet mekanizmamız olarak, bütün kurumlar olarak, bütün milletimiz olarak mücadele ediyor ve edeceğiz. Bu konudaki kararlılığımızı herkes biliyor, dünya biliyor. Bu konuda yapılması gereken her şey yapılıyor.''
Atalay, Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu ve büyük bir devlete yakışır titizlik içinde, ince değerlendirme ve çalışma içinde, uluslararası boyutları değerlendirerek, adım adım terör konusunda yapılması gerekenleri yaptığını ifade ederek, ancak bu sürede demokrasi ve
insan haklarının kesintiye uğramaması gerektiğini söyledi.
''İnsanların, vatandaşların inancına kültürüne saygılıyız, saygılı olacağız'' diyen Atalay, başta valiler olmak üzere onların koordinasyonunda il ve ilçelerdeki kamu yöneticilerinin bu hassasiyeti taşıdıklarını ve bunu artıracaklarını kaydetti.
Atalay, ''Vatandaşımıza daha fazla sevgi, daha fazla
şefkat, sorun çözücü olmak, onların işlerin zorlaştırma değil sorunlarını çözmek ve onların daha fazla güvenini kazanmak için çalışacağız. Zaten terör odaklarının endişesi ve korkusu bu. Vatandaş huzurlu hayat yaşamak istiyor. Gittikçe bu artıyor ve onlar bundan rahatsız oluyor. Zemin kaybediyor. Onun için değişik yeni yollara başvuruluyor'' dedi.
TERÖR TAZMİNATLARI
Köye geri dönüş projesine önem verdiklerini belirten Atalay, projeler kapsamında güvenliğin sağlanması ve kırsalda yaşayan vatandaşların gelir kaynaklarıyla ilgili çalışmalar da yaptıklarını kaydetti.
Çalışmalarla bugüne kadar 150 bin 936 kişinin eskiden yaşadıkları köylerine geri dönüş yaptıklarını belirten Atalay, dönemeyenlerin ise yeni hayatını ve yeni şartlarını bırakmak istemeyenler olduğunu ifade etti.
Atalay, terör tazminatlarının ödenmesi konusunda bazı yakınmalar olduğunu bildiklerini ve konuyu hassasiyetle takip ettiklerini belirterek, terörden zarar görmenin 15-20 yıl öncesini kapsadığını, bu nedenle başvuruların değerlendirilmesi ve belgelenmesinin kolay olmadığını bildirdi.
Terör tazminatlarıyla ilgili illerdeki komisyonların çalıştığını ve komisyonlara takviye yapıldığını kaydeden Atalay, amaçlarının başvuruların biraz daha çabuk tamamlanması olduğunu söyledi.
Atalay, şöyle devam etti:
''11 ilde bugüne kadar yapılan 242 bin 871 başvurudan 86 bin 574'ü sonuçlandırılmıştır ve hak sahiplerine bugüne kadar 312 milyon 770 bin YTL ödenmiştir. Bu çalışma devam ediyor. Bu çalışmanın bir önemli boyutu da
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile ilgilidir. Çünkü artık iç hukukta çözümlendiği için bu başvurular da orada kabul edilmiyor ve iade ediliyor. Bunun için bu çalışmalar da mümkün olabildiğince daha hızlı yürütülmeye çalışılıyor. Bunun da farkındayız.
Hükümet olarak öncelikli görevimiz vatandaşlarımıza daha fazla hizmet sunmak, ülkemizde kardeşliği, birliği, bütünlüğü artırmak, güzel ülkemizde bütün vatandaşlarımızın hepsi birinci
sınıf vatandaştır. Dileğimiz huzurlu yaşamaktır. Bunun için hepimiz seferberiz.
Enerjimiz giderek artıyor. Vatandaşımızın desteği arttıkça bizim desteğimiz de artıyor. Vatandaşımızın güveni artıkça, bizim de enerjimiz artıyor. Bugün de bütün bunları tekrar değerlendireceğiz. Birbirimize daha fazla
destek, şevk ve heyecan vereceğiz. Eksikleri tespit edeceğiz ve çalışmalarımızı hızla yürüteceğiz.''
Hükümet olarak önceliklerinin refah-demokrasi, kalkınma-adalet olduğunu kaydeden Atalay, bu dengeyi koruyacaklarını belirtti.
Üzücü olaylar yaşandığını dile getiren Atalay, "Ülkemizin başının belası 25 yıldır terörle mücadele ediyoruz. Terör can alıyor. Biz can vermek istemiyoruz. Şehit vermek istemiyoruz. Huzurla ülkemizin her köşesinde refah içerisinde, özgürlük içerisinde yaşamak istiyoruz. Kardeşlik içinde yaşamak istiyoruz. Birileri biraz önce ifade ettiğim gibi bu hizmetlerin vatandaşlara ulaşmasından da rahatsız. Daha fazla demokrasi ve özgürlükten de rahatsız. Bu alanlar daralsın istiyor birileri. Problem olsun, huzursuzluk olsun istiyor. Bütünleşme ve kardeşlik azalsın istiyor. Buna katiyen meydan vermeyeceğiz. Demokrasiyi teröre feda etmeyeceğiz. Bireysel özgürlük alanlarını daraltmamak için elimizden gelen her çabayı gösteriyoruz, göstereceğiz. Ama terörle de bütün devlet mekanizmamız olarak, bütün kurumlar olarak, bütün milletimiz olarak mücadele ediyor ve edeceğiz. Bu konudaki kararlılığımızı herkes biliyor, dünya biliyor. Bu konuda yapılması gereken her şey yapılıyor" dedi.
Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu ve büyük bir devlete yakışır titizlik içinde ince değerlendirme ve çalışma içinde uluslararası boyutları değerlendirerek adım adım terör konusunda yapılması gerekenleri yaptığını anlatan Bakan Atalay, bu sürede demokrasi ve insan haklarının kesintiye uğramaması gerektiğini vurguladı. "İnsanların vatandaşların inancına kültürüne saygılıyız, saygılı olacağız" diyen Atalay, şunları söyledi: "Başta valiler olmak üzere onların koordinasyonunda il ve ilçelerdeki kamu yöneticileri bu hassasiyeti taşıyorlar. Bunu daha da artıracağız. Vatandaşımıza daha fazla sevgi, daha fazla şefkat, sorun çözücü olmak, onların işlerin zorlaştırma değil sorunlarını çözmek ve onların daha fazla güvenini kazanmak için çalışacağız. Zaten terör odaklarının endişesi ve korkusu bu. Vatandaş huzurlu hayat yaşamak istiyor. Gittikçe bu artıyor ve onlar bundan rahatsız oluyor. Zemin kaybediyor. Onun için değişik yeni yollara başvuruluyor."
"KAĞIT ÜZERİNDE SOSYAL DEVLET ANLAM İFADE ETMİYOR"
İçişleri Bakanlığı'nın görev alanı ve sorumluluğunun çok geniş olduğunu dile getiren Atalay, ülkenin her köşesinde kalkınma ve adaleti sağlamak için çalıştıklarını belirtti. Hükümet olarak öncelikli görevlerinin vatandaşlara daha fazla hizmet sunmak olduğuna dikkat çeken Atalay, "Ülkemizde kardeşliği, birliği, bütünlüğü artırmak, güzel ülkemizde bütün vatandaşlarımızın hepsi birinci sınıf vatandaştır. Dileğimiz huzurlu yaşamaktır. Bunun için hepimiz seferberiz. Ülkemizin her köşesinde kalkınma ve adaleti sağlamaktır. Demokratikleşmeyi hızlandırmaktır. Daha huzurlu daha sağlıklı daha eğitimli ve insan hakları bireysel hak ve özgürlüklerinden yeterince faydalanması için bu yönde gerçekten gerçekleştirdiğimiz çok fazla faaliyet hizmet icraat vardır. Enerjimiz giderek artıyor. Vatandaşımızın desteği arttıkça bizim desteğimiz de artıyor. Vatandaşımızın güveni artıkça, bizim de enerjimiz artıyor. Bugün de bütün bunları tekrar değerlendireceğiz. Birbirimize daha fazla destek, şevk ve heyecan vereceğiz. Eksikleri tespit edeceğiz ve çalışmalarımızı hızla yürüteceğiz" diye konuştu.
En fazla yatırımı toplantıya katılan valilerin temsil ettiği 11 ile yaptıklarını ifade eden Atalay, KÖYDES için 4.12 milyon YTL ayrıldığını belirtti. 13 bin 935 köye sağlıklı su temini yapıldığını anlatan Atalay, sosyal devlet anlayışıyla en ücra vatandaşı bulup ihtiyacının giderileceğini kaydetti. Kaynakların yüzde 150 artırıldığına dikkat çeken Atalay, "Bütçemiz bunun için yeterli. Önemli olan adaletli bir şekilde gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasıdır.
Kağıt üzerinde sosyal devlet anlam ifade etmiyor. Bunun dertlisi olacaksınız" şeklinde konuştu.
"150 BİN KİŞİ KÖYÜNE DÖNDÜ"
Köye geri dönüş projesi kapsamında bugüne kadar 150 bin 936 kişinin eskiden yaşadıkları köylerine geri dönüş yaptığını söyleyen Atalay, dönemeyenlerin ise yeni hayatını ve yeni şartlarını bırakmak istemeyenler olduğunu belirtti. Terör tazminatlarının ödenmesi konusunda bazı yakınmalar olduğunu dile getiren Atalay, konuyu hassasiyetle takip ettiklerini ve 15-20 yıl öncesini kapsayan başvuruların değerlendirilmesinin kolay olmadığını savundu.
11 ilde bugüne kadar yapılan 242 bin 871 başvurudan 86 bin 574'ünün sonuçlandırıldığını ifade eden Atalay, "Hak sahiplerine bugüne kadar 312 milyon 770 bin YTL ödenmiştir. Bu çalışma devam ediyor. Bu çalışmanın bir önemli boyutu da
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile ilgilidir. Çünkü artık iç hukukta çözümlendiği için bu başvurular da orada kabul edilmiyor ve iade ediliyor. Bunun için bu çalışmalar da mümkün olabildiğince daha hızlı yürütülmeye çalışılıyor. Bunun da farkındayız" dedi.