12
Eylül'ün ardından
sıkıyönetim mahkemeleri tarafından MHP davası başlatıldı. O günlerde
tutuklu olarak Mamak Cezaevi'nde
hapis yatan
Seyfi Atmalıoğlu, birçok arkadaşının, maruz kaldığı işkencelerden dolayı hayatını kaybettiğini söylüyor.
12 Eylül mağdurlarından
Adanalı
Seyfi Atmalıoğlu, sıkıyönetim mahkemelerinde yaşanan hukuksuzlukların canlı tanıklarından biri.
Hâkim Ali Fahir Kayacan'ın da yer aldığı askerî mahkeme tarafından 7,5 yıl haksız yere yargılandığını söyleyen Atmalıoğlu, "Mamak'ta her gün yüzlerce cop yiyorduk. Mahkumlara elektrik verilir, 12 saat boyunca dayak yediğimiz günler olurdu." dedi.
Seyfi Atmalıoğlu, 12 Eylül'de MHP Adana davasında yargılanan 204 kişiden biriydi. İşlemediği cinayetten dolayı 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde tutuklu kaldı.
Askerî mahkemede yargılanan Atmalıoğlu, suçsuzluğunu belgelemesine rağmen sıkıyönetim hâkimi Ali Fahir Kayacan'ın da aralarında bulunduğu mahkeme heyeti, bu durumu dikkate almadı. 40 idama
imza atan Kayacan'ın, "12 Eylül yargısı bugünden adildi." açıklamasına tepki gösteren Atmalıoğlu, 12 saat dayak yediği günler olduğunu söyledi. Atmalıoğlu, "Cuntanın hâkim ve savcılarıyla, o dönem işkence yapan polis ve askerlerle hukuk önünde
hesaplaşacağız." dedi.
12 Eylül döneminde MHP Adana davasında yargılanan 204 kişiden biri olan Seyfi Atmalıoğlu, ihtilal sonrası Adana'da İdris Çelik'in öldürülmesi sebebiyle tutuklanıp
Ankara Mamak Cezaevi'ne konuldu. Askerî mahkemede yargılanan Atmalıoğlu, cinayetin işlendiği tarihte 'ruhsatsız
silah taşımak' suçundan Adana Cezaevi'nde tutuklu bulunduğunu belgeleriyle ispat etti. Ancak Sıkıyönetim Mahkemesi Hâkimi Ali Fahir Kayacan'ın da arasında bulunduğu mahkeme heyeti, bu durumu dikkate almadı. Askerî mahkeme gerekçeli kararını ilginç bir iddiaya dayandırdı: "Seyfi Atmalıoğlu, cezaevinden firar etmiştir, cinayeti işledikten sonra tekrar
akşam cezaevine dönmüştür." 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kaldıktan sonra Adana'nın
Ceyhan ilçesindeki Özel Tip Cezaevi'ne getirilen Atmalıoğlu, 3,5 yıl da burada yatar. 11 yıl sonra MHP Adana davası
sivil mahkemelere geçer ve 11 yıl sonra
Yargıtay'ın durumu fark etmesinin ardından
beraat eder. Ali Fahir Kayacan ve cunta hâkimlerinin o dönemde emirle hareket ettiğini belirten Atmalıoğlu, "Kayacan da dahil olmak üzere cuntanın hâkim ve savcılarıyla, o dönem işkence yapan polislerle, Mamak ve 'C5'te işkence yapan askerî yetkililerle hukuk önünde hesaplaşacağız. 30 yıl sonra da olsa darbecilerin yargılanacağı günü iple çekiyorum." dedi.
12 Eylül 1980 darbesinin ardından aceleyle kurulan askerî mahkemelerin tamamen hukuk dışı, adaletten ve ahlaktan yoksun, talimatla hüküm verdiğini kaydeden Atmalıoğlu, "Dolayısıyla 'bugünden daha adildir' demek deli saçmasından ibarettir. Ali Fahir Kayacan,
Muhsin Yazıcıoğlu'na
iftira atıyor. Mamak Askerî Cezaevi'nin içerisinde bulunan 'C5'te nasıl işkenceler yapıldığını, kimlerin işkence anında öldüğünü Kayacan bilmektedir. Kayacan, eğer Türk milletiyle yüzleşmek istiyorsa vicdanının sesine uyup tüm gerçekleri açık bir şekilde anlatmalıdır. Darbecilerin kurdurduğu mahkemeler hiçbir delile bakmadan hüküm veriyorlardı.
İdam edilen
Mustafa Pehlivanoğlu ve Ali Bülent Orkan'ın arşivlerden çıkarılacak dosyaları her şeyi gün yüzüne çıkartacaktır. Ali Fahir Kayacan, bu arkadaşlarımızın idamını onaylayan bir cunta hakimidir. Birçok gerçeği gizlemektedir." dedi. Askerî mahkeme tarafından 7,5 yıl yargılamasının sürdüğünü ve bu süre zarfında tutuklu kaldığını belirten Atmalıoğlu, "Mamak Cezaevi'nde her gün yüzlerce cop yiyorduk. Günde 12 saat boyunca dayak yediğimiz zaman oldu. Mahkûmlar elektrik verilir, falakaya yatırılırdı. Psikolojik işkenceler de yapılıyordu. Bir
elma için 'Elma yiyebilir miyiz komutanım?' diye izin istiyorduk." dedi.
12 Eylül askeri darbesini yapanlara yargı yolunun açılmasını tarihî bir dönemeç olarak gördüğünü vurgulayan Seyfi Atmalıoğlu, "Yargılama kararı, devlet ve milletin barışmasına vesile olacak. Çocuklarımızın geleceği için darbecilerin mutlaka yargı önüne çıkıp hesap vermelerini biz ülkücüler canı gönülden istiyoruz." dedi.
ÖMER SARI