18:50 SONHABER
12
Eylül Davası'nın bugünkü
duruşması sona erdi. Dava yarın kaldığı yerden devam edecek.
Müdahil
avukatı
Evren ile Şahinkaya'nın tutuklanmasını ve kafes içinde duruşmaya getirilmesini talep etti.
Başbakanlık da
sanıklardan şikayetçi olduğunu
mahkemeye bildirdi.
CHP avukatları ise, hükümet üyelerinin
darbeden mağduriyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle müdahillik taleplerinin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti, sanıklar olmadığı için
iddianamenin okunmamasına, duruşmada yedek hakimin hazır edilmesine karar verdi. Mahkeme, ayrıca
Kenan Evren'in yetkisizlik
itirazını reddetti...
Mahkeme saat 19:00'a kadar çalışacak duruşmalar Cuma gününe kadar devam edecek.
İDDİANAME OKUNMADI, YEDEK HAKİM KARARI ÇIKTI
12 Eylül darbesiyle ilgili Kenan Evren ve
Tahsin Şahinkaya hakkında açılan
davada, mahkeme heyeti, sanıklar olmadığı için iddianamenin okunmamasına, duruşmada yedek hakimin hazır edilmesine karar verdi.
Ankara 12. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan duruşmaya verilen aranın ardından devam edildi.
Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, sanıkların bulunmaması nedeniyle bu duruşmada iddianamenin okunmamasına ve duruşmada yedek hakimin hazır edilmesini karar verdiklerini bildirdi.
Müdahillik talebinde bulunanların avukatlarından Aydın Erdoğan, 12 Eylül darbesine ortak olmamış, suç işlememiş herkesin bu dönemin mağduru olduğunu belirterek, mahkemeden, suça katılanlar ile zarar görenleri ayırt etmesini, davanın kapsamını daha da genişletmesini istedi.
Daha sonra müdahale talebinde bulunanların beyanları alındı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı
Öztürk Türkdoğan, 12 Eylül 2010 referandumundan hemen sonra,
12 Eylül darbesinin sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, kamu davası açılmasını talep ettiklerini hatırlattı.
12 Eylül darbesinde
toplumun gördüğü zararı sayılarla anlatan Türkdoğan, darbe yapanların insanlığa karşı suç işlediğini savundu.
Kars'ta, 13 Eylül 1980'de gözaltına alındıktan sonra kaybolan Cemil Kırbayır'ın annesi Berfo Kırbayır'ın da dava için Ankara
Adliyesi önünde beklediğini ifade eden Türkdoğan, Berfo Kırbayır'ın müdahillik talebini de mahkemeye ileteceklerini söyledi.
Sanıkların eylemlerinin ''insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında'' değerlendirilmesini isteyen Türkdoğan, bu kapsamda
zaman aşımı iddialarına değer verilmemesi gerektiğini savundu.
Darbeye giden süreçte rol alanlar ile darbenin gerçek mağdurlarının ayrılmasını, müdahillik kavramının geniş yorumlanmasını talep eden Türkdoğan, davaya, İHD'nin ve şahsının müdahil olarak kabul edilmesini istedi.
Türkdoğan, 12 Eylül döneminde yaşananlara ilişkin 3 kişiye ait işkence raporlarını mahkemeye sundu.
Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet
Emin Aktar ise ''12 Eylül'' denilince akla ilk olarak Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nin geldiğini kaydederek, ''Burayla ilgili onlarca kitap, belgesel yapıldı.
Her ne yapılırsa yapılsın Diyarbakır Cezaevi'ni eksik anlatır'' dedi.
Diyarbakır Cezavi'nde sistematik işkence yapıldığını ileri süren Aktar, bunun, bütün toplumun üzerinde bir travma yarattığını söyledi.
Davaya ilişkin hazırlanan iddianameyi önemsediklerini ancak yetersiz bulduklarını ifade eden Aktar, ''Sadece Diyarbakır Cezaevi'nde yapılan uygulamalar dikkate alındığında bile sanıkların insanlığa karşı işlenen suçların failleri olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden davaya müdahil olarak katılmak istiyoruz'' dedi.
-TBMM ve Başbakanlık'tan gelen dilekçeler okundu-
Çağdaş
Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Merkezi adına beyanda bulunan Avukat
Selçuk Kozağaçlı da yargılamanın çok ciddi siyasal ve yargısal açmazlarının olduğunu savundu.
Sanıkların avukatı Bülent Acar'ın yaptığı savunmada, ''Evren ve Şahinkaya'nın mevcut sistemin kurucuları'' olduğunu söylediğini anımsatan Kozağaçlı, ''Siyasal olarak buna katılıyorum. Bu doğru bir savunmadır. Yeni bir ihtilal yapılmamıştır. 12 Eylül rejiminin içindeyiz. 12 Eylül bu mahkemelerin, Terörle Mücadele Kanunu'nun babasıdır. Rejim değişmediğine göre, mevcut anayasal rejimin yargılanması isteniyor'' ifadesini kullandı.
Anayasal düzeni değiştiren sanıkların, TCK 146 ve 147. maddelerden de yargılanamayacağını savunan Kozağaçlı, ''
Savcı, 47 ile
soruşturma açılması için
dosya gönderdi. 47 ilde açılacak davanın 47'sinde de birinci sanık Kenan Evren, ikinci sanık Tahsin Şahinkaya'dır. Bu kişilerin, işkence ve insanlığa karşı suçtan mahal mahkemelerinde yargılanmalarını istiyoruz'' diye konuştu.
Kozağaçlı, 12 Eylül davasının normal mahkemelerde görülmesi gerektiğini söyledi.
TBMM Başkanlığı ve Başbakanlık vekilleri de daha önce mahkemeye sundukları dilekçeyi tekrar ettiklerini ifade etti.
Bu arada, müdahale talebinde bulunanların avukatları TBMM ve Başbakanlık'tan gelen dilekçenin okunmasını talep etti.
Hakim, TBMM Başkanlığı ve Başbakanlık'tan mahkemeye sunulan dilekçeyi özetleyerek okudu.
Daha sonra duruşmaya ara verildi.
-Kürkçü ile görevliler arasında gerginlik-
Duruşma salonuna ilk başta, sıra sayısı kadar gazeteci, müşteki, avukat ve izleyici alındı. Mahkeme başkanının salona başkasının alınmamasına yönelik talimatının ardından BDP
Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü duruşma soluna girdi. Kürkçü, burada kendisine engel olmaya çalışan Ankara 12.
Ağır Ceza Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğü personeline, ''Ben Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü'yüm. Beni nasıl içeri almıyorsun? Çek elini'' dedi. Oturacağı yere doğru yürüyen Kürkçü'ye Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, ''Ertuğrul Bey, burası sinema salonu değil'' dedi.
Diyaloğun devamında Kürkçü, ''Siz
mübaşir misiniz?'', İnce ise ''Siz fırça atma uzmanı mısınız?'' ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Milletvekili
Leyla Zana da salonda yanındaki milletvekilleriyle konuşurken, ''Buraya hep sanık olarak geldik. Biraz da izleyici olarak gelelim'' dedi.
MAHKEMEDEN EVREN'E RET
Mahkeme, Kenan Evren'in yetkisizlik itirazını reddetti...
Müzakerenin ardından mahkeme heyeti, ''sanıklara isnat edilen suçun mahkemenin görev alanında düzenlenen suçlardan olması karşısında, sanıkların avukatının talebinin reddine oybirliğiyle'' karar verildiğini belirterek, duruşmaya devam etti.
Duruşmada daha sonra iddianamenin kabul kararı okundu.
***********************************
Evren ve Şahinkaya'nın gelip gelmeyeceği İstanbul Adli Tıp'a sorulacak
Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasına Ankara 12.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Duruşma, mahkemenin verdiği 5 dakikalık aranın ardından yeniden başladı. Evren ve Şahinkaya'nın sağlık durumlarının mahkemeye gelmeye uygun olup olmadığına ilişkin talebe Ankara
Adli Tıp Kurumu'ndan
cevap geldi. Ankara Adli Tıp Kurumu, bir belirleme yapamadıklarını bildirdi, konunun İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sorulmasını istedi.
********************************
Müdahil avukat: Bu davalar uluslararası sözleşmelere uygundur. Hukuk oyunlarıyla karartılamaz....
Acar'ın konuşması sırasında bazı müştekiler ile katılma talebinde bulunanların avukatları itirazda bulundu.
Avukat Fikret Babaoğlu, ''Darbeciler hastanelerde
kuyruk olmaya başladılar. Haklarında dava açıldı mı? Ergenekon'da, Balyoz'da da böyle oldu, ya Pinochet gibi tekerlekli sandalyeyle ya da Mübarek gibi kafeste gelecek. Yüz yüze olmadan duruşmayı yapamayız'' dedi.
Avukat Aydın Erdoğan da savcılığın ve mahkemenin yetkilerine yönelik itirazların yersiz olduğunu ifade etti.
*******************************************
Evren'in avukatı: Bu mahkeme yetkisiz
12 Eylül darbesine ilişkin davada sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın avukatı Bülent Acar, savcılığın dava konusuyla ilgili soruşturma yapma, mahkemenin de davaya bakma yetkisi olmadığını savunarak, ''iddianamenin yok hükmünde olduğuna karar verilmesini'' ve ''iddianamenin kabul kararının okunmamasını'' istedi.
Mahkeme, bu talebin reddine karar vererek, duruşmaya devam etti.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada salondakilerin tespitinin ardından sanıkların avukatı Bülent Acar söz aldı.
Acar, ''Beğenilsin ya da beğenilmesin, 1982 Anayasası'nın yürürlükte olduğunu'' ifade ederek, bu Anayasa'nın dikkate alınmaması durumunda, Türkiye'nin
11 Eylül 1980'e dönmesi gerektiğini kaydetti.
Acar, ''O zaman bu devletin hukuku 11 Eylül 1980'de kalmıştır. O tarihten bu yana kurulan bütün hükümetler de gayrimeşrudur. Eğer böyleyse, TBMM adına başvuruda bulunanlar da
Cumhuriyet Senatosu'nu kurmalıdır. 1982 Anayasası'nın hala yürürlükte tutulan maddeleri, sayın iddia makamını ve mahkemenizi bağlar. Hiç kimse Anayasa'nın bu hükümlerini yok sayamaz'' dedi.
Mahkemenin de 1961 Anayasası'na göre değil, 1982 Anayasası'na göre karar vereceğini belirten Acar, ''Cumhuriyet savcısının böyle bir soruşturma yapma yetkisi yoktur. Soruşturmasız dava olamaz. Dolayısıyla yüksek mahkemenizin de hukuken yok olan böyle bir davaya bakma yetkisi yoktur. Her türlü mahkeme işlemi erksizlik nedeniyle yok hükmündedir. İddianamenin yok hükmünde olduğuna karar verilmesini istiyoruz. İddianamenin kabul kararının da yok hükmünde olduğunu düşünüyoruz. İddianame kabul kararının okunmamasını ve belirttiğimiz hususlarda karar verilmesini talep ediyoruz.''
*******************************************************
DURUŞMA SALONUNDA YAŞANANLAR
- Müdahil avukatları, duruşmanın neden daha büyük bir salonda yapılmadığını sordu.
- Sanık avukatı Bülent Acar, 82 Anayasasını göstererek 'Darbe yargılanamaz. bu mahkeme yetkisizdir' dedi.
- Kenan Evren'in avukatı ile mahkeme başkanı arasında, konuşmaların kayda geçmesi ile ilgili olarak
tartışma yaşandı.
- Müdahil avukatlar, sanıklar olmadan davanın başlamasına itiraz etti.
- TBMM Başkanlığı duruşmaya gözlemci gönderdi.
- Müdahil avukatları salona sığmayınca izleyivci koltuklarına oturdu.
- BDP milletvekili Kürkçü ile Mahkeme başkanı arasında tartışma çıktı.
- Duruşma salonunda
AK Parti, CHP ve MHP'den 5'er milletvekili bulunuyor.
- Ayakta kalan avukatlar, boita kalan sanık koltuklarına oturmayı reddetti.
- Davaya 8 siyasi parti ve 9
sivil toplum kuruluşu müdahil oldu.
- Duruşmaya 60 müdahil avukatı ile 3 sanık avukatı katılıyor.
**********************************************
SALONA SIĞMADILAR
Dönemin
Genelkurmay Başkanı 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile
emekli Hava Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılanacağı 12 Eylül davasının ilk duruşması 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Mahkeme salonu davayı izlemek için gelenlerle tıka basa doldu. Avukatlar ve davaya müdahil olanların bir kısmı salonda yer kalmadığı için ayakta kaldı.
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
12 Eylül askeri darbesine ilişkin dava öncesinde, Ankara
Adalet Sarayı önünde çeşitli gruplar toplanırken, geniş güvenlik önlemleri alındı.
Ankara Adalet Sarayı önüne sabah saat 08.30'a doğru gelen çeşitli siyasi parti,
sendika ve sivil toplum kuruluşları üyeleri,
adliye önünde toplanmaya başladı.
''12 Eylül'ü Unutmadık, Affetmiyoruz'' ve ''Paşalar da Maşalar da Yargılanacaklar'' yazılı pankartlar ile 12 Eylül darbesi döneminde, işkence gören ve hayatını kaybedenlerin fotoğrafları taşıyan gruplar, ''Darbecilerden
hesap sorulsun'' şeklinde slogan attı.
Bazı siyasetçiler ve darbe döneminde hayatını kaybeden kişilerin yakınları toplananlara hitaben konuşma yaptı.
BAZI YOLLAR TRAFİĞE KAPATILDI
Ankara Adalet Sarayı çevresindeki bazı yollar trafiğe kapatılırken, adliyeye girenler kimlik ve üst araması yapılarak içeri alındı.
Adliye önünde yer alan bahçeye 12 Eylül askeri darbesinde hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını konuldu. Davayı takip etmek için Sivil Toplum Kuruluşları Ankara Adliye önüne geldi. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı
Ayhan Sefer Üstün, Ak Parti
Grup Başkan Vekili Ahmet Aydın ve BDP milletvekili Leyla Zana davayı izlemek üzere
Ankara Adliyesi'ne gelenler arasında bulunuyor.
AJANSLAR