Türkiye Barolar Birliği Başkanı
Özdemir Özok'un üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan
Anayasa değişikliği gündemiyle yapacağı toplantı öncesinde 13 baro başkanı
özgürlük bildirisi yayınladı.
Kayseri,
Sivas,
Trabzon,
Malatya,
Çorum,
Kahramanmaraş ve
Rize baro başkanlarının da
imzasının bulunduğu açıklamada, üniversitelerde uygulanan kılık-
kıyafet yasağının kaldırılması istendi. Açıklamada, "Her demokratik hukuk devletinde olduğu gibi ülkemizdeki üniversitelerde de kılık-kıyafet serbestliğinin, hiçbir din,
inanç, düşünce, ırk, grup ve
cinsiyet ayrımı yapılmaksızın bütün öğrencilere tanınması gereğine inanıyor,
yasakları, hukuksuzluğu ve antidemokratik uygulamaları kınıyoruz." denildi. Bildiriye imza atan 13 baro başkanının
Barolar Birliği'nin bugün Ankara'da yapacağı toplantıya mazeret bildirerek katılmayacağı öğrenildi.
TBMM'de
Anayasa değişikliği görüşülürken, başörtüsü yasağının devamı yolunda ortaya çıkan görüşler 13 baro başkanını harekete geçirdi. Kayseri, Sivas, Trabzon, Malatya, Çorum, Kahramanmaraş, Rize,
Elazığ,
Afyonkarahisar,
Gümüşhane,
Osmaniye, Burdur ve
Düzce baro başkanlarının imzasıyla yayınlanan bildiride, başörtüsü yasağının hiçbir yasal dayanağının olmadığı, keyfi ve fiili bir yasak olarak Türkiye'nin gündemini meşgul ettiği kaydedildi. Açıklamada, "Demokratik bir hukuk devletinde sorunların çözüm yeri, halkın özgür iradesinin yansıdığı yer olan Yasama Meclisleridir. Hiçbir güç, grup ya da kurum TBMM'nin iradesine ipotek koyamaz." denildi. Baro başkanlarının açıklamasında, yasağın kaldırılması yönünde TBMM'de başlatılan sürecin, bir kısım
yasakçı çevreler tarafından engellenmeye ve Meclis'in iradesi üzerine ipotek konulmaya çalışıldığı vurgulandı.
Açıklamada şunlar belirtildi: "Bu yasakçı çevrelerin söylemleri öylesine ileri boyutlara varmıştır ki, Türkiye'nin en köklü üniversitelerinden birinin rektörü, 'Türbanlı bir öğrenciye, hak ettiği notu vermeyeceğini' açıkça söyleyebilmiştir. Bu söylemlerin ne hukukla, ne bilimle, ne çağdaşlıkla, ne akılla, ne de mantıkla açıklanması kesinlikle mümkün değildir. Bu düşünme biçiminin çağın çok gerisinde kalmış, çağdışı ve gerici bir söylem olduğunu düşünüyor ve şiddetle kınıyoruz.
Bizler hukukçular olarak, üniversitelerin düşünce ve inanç özgürlükleri ile eğitim ve
öğretim gibi en temel
insan hakları karşısında yasakları değil, özgürlükleri savunması gereken kurumlar olduğunu düşünüyor ve bu kurumların bilimsel çalışmalardaki başarılarıyla anılmasını istiyoruz "
Bildiride imzası olmayan ve toplantıya katılacağını söyleyen bazı baro başkanları ise Zaman'ın sorularını yanıtladı.
Erzurum Barosu Başkanı Naci Turan, "Görüşümüzü Ankara'da açıklayacağız. Enine boyuna tartışacağız. Elbette farklı düşüncelerim var. Ama şimdiden açıklamak istemiyorum." dedi.
Yozgat Baro Başkanı Seyit
Mehmet Ekinci,"Konuyu tartışıp karar almaya çalışacağız. Toplantı sonucunda açıklanacak bildiriye katılmayanlar olursa imza atmaz. Türkiye'nin başörtüsü tartışmaları yüzünden gerilmesine karşıyım." ifadesini kullandı.
Konya Baro Başkanı Hasan Özen ise, "Türban tartışması, hukuki zeminde değil de siyasi zeminde tartışılıyor. Öyle olunca da biz çok fazla bu konuya girmek istemiyoruz. Bini aşkın üyemiz var, herkesin farklı görüşü olabilir." diye konuştu.