Özel
Harp Dairesi kurulmadan önce özel seçilen 16 kişilik
subay ekibi ABD'ye gönderildi.
Kansas'da eğitim gören ekibin önemli isimleri 27
Mayıs darbesini gerçekleştiren Milli Birlik Komitesi'nde yer aldı. En ünlüleri
Alparslan Türkeş ve Suphi
Karaman'dı
Batı
ülkelerindeki gizli orduların kurulma çalışmaları ABD ve İngiltere'nin öncülüğünde İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminde başladı. Diğer ülkelerdeki gizli orduların yani kontrgerilla örgütlerinin oluşturulmasında ülkelerin kendi askeri ve istihbarat örgütleri etkin görev aldı.
Türkiye'de
Özel Harp Dairesi'nin kurulması çalışmaları 4
Nisan 1952'de NATO'ya katılmasından hemen sonra, daha
Kore Savaşı devam ederken başladı. Bu gizli ordular o güne kadar
İtalya,
Fransa,
Almanya,
Yunanistan, Belçika'da kurulmuştu. Türkiye'de kurulması
Amerika için çok önemliydi çünkü coğrafi konumu nedeniyle çok stratejik bir
bölgedeydi. Amerika'nın amacı olası
Sovyetler Birliği işgaline karşı Türkiye'yi
tampon bölge yapmaktı. Komünistler, Batı ülkelerine gelmeden Türkiye'de durdurulmalıydı. Bu da ancak özel eğitimli askerlerle mümkündü. Türkiye ile ABD arasında askeri ilişkiler de tam bu dönemde başladı. 5
Ekim 1947'de Genel
kurmay Başkanı Or
general Salih Omurtak başkanlığındaki
heyet Amerika'ya gitti. Bu bir ilkti.
SABOTAJ EĞİTİMİ
Dosya:http://91.93.103.35/icerik/100104-121306-p8k1.jpgBu ziyaretten sonra çok önemli bir
uygulama başladı; Türk subaylarının Amerika'da gönderilip komünistlere karşı kontrgerilla eğitimi alması. Özel harp eğitim alacak ilk
ekip 16 kişiden oluşuyordu. 1948 yılının başında Amerika'ya giden bu ekip, özel harp eğitimini
Amerikan Kara Harp Akademisi'nde gördü. Bu okul Kansas Eyaleti'nde bulunuyordu. Bir taraftan teorik olarak nasıl
siyasete yön verecekleri anlatılırken diğer taraftan zorlu bir gerilla eğitimi veriliyordu. Patlayıcılar dâhil her türlü
silah kullanılması eğitimi de vardı. Subaylar eğitimin devamını ise Georgia'daki Amerikan Piyade
Okulu'nda görüyorlardı. Eğitimin son üç aylık evresi çok önemliydi çünkü bu bölümde adam öldürme,
sabotaj ve
bomba yerleştirme teknikleri öğretiliyordu.
Özel harp eğitimi alan bu ekipte ileriki yıllarda Türkiye tarihine damga vuracak subaylar vardı. Bu subayların adı darbeler döneminde ön plana çıktı. Ekipteki
kilit subaylar şu isimlerden oluşuyordu:
Alparslan Türkeş, Turgut Sunalp, Daniş Karabelen,
Ahmet Yıldız, Mucip Ataklı, Suphi Karaman, Faruk Ateşdağlı, Refik Tulga. Rütbeleri teğmenlik ile albay arasındaydı değişiyordu.
HEM SOLCU HEM SAĞCI
Ekipteki isimlerin büyük çoğunluğunun ortak özelliği
27 Mayıs 1960 darbesini gerçekleştiren Milli Birlik Komitesi'nde yer almaları. İki isim hariç; Daniş Karabelen ve Turgut Sunalp.
Albay Daniş Karabelen, ABD dönüşünde önce tuğgeneralliğe
terfi etti sonra da Özel Harp Dairesi'nin başına atandı. Turgut Sunalp ise
Kıbrıs Türk
Alayı'nın komutanlığına atandı. Bu alayın ilk komutanı oldu. 12
Mart 1971 darbesinde etkin bir subaydı.
İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Faik Türün'ün yardımcılığını yapan Sunalp, bu kez
korgeneraldi.
Orgeneralliğe terfi ettiğinde
Genelkurmay İkinci Başkanı yapıldı. 1976 ‘da
emekli oldu. 12
Eylül döneminde de parti kurdu.
ABD'de kontrgerilla eğitimi alan 16 subayın 14'ü ise 27 Mayıs darbesini gerçekleştiren ekipte yer aldı ve Alparslan Türkeş hariç hepsi ‘solcu' olarak biliniyordu:
Suphi Karaman:
27 Mayıs 1960 darbesinin liderlerindendi. Darbe sonrası ülke yönetiminde ve 1961 Anayasası'nın hazırlanmasında etkili oldu. Sonra da
senatörlük yaptı. 1968'de ordu içinde Milli
Devrim Ordusu adlı gizli bir örgütle ilişkili olduğu gerekçesiyle dokunulmazlığı kaldırıldı. 1980 ve 1990'lı yıllarda SODEP ve SHP'de siyaset yapan Karaman, sonra da İşçi Partisi'ne geçti. 2004'te yaşamını yitirdi.
İSTANBUL VALİSİ OLDU
Ahmet Yıldız: Milli Birlik Komitesi'nin 38 kişilik üyesinden biriydi. O dönemde kurmay binbaşıydı. Kurmay albay rütbesinden ordudan ayrılan Yıldız,
Meclis'e senatör olarak girdi.
Basın, Yayın ve
Turizm Genel Müdürlüğü de yaptı. Uzun yıllar Halkevleri Genel Başkanlığı da yapan Yıldız
12 Eylül'de cezaevinde yattı.
Mucip Ataklı: Amerika dönüşünde bir süre Türkiye'de bulunduktan sonra NATO
Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı'nda görev yaptı. O da
darbeci ekip içinde yer aldı ve Kurucu Meclis üyeliği yaptı. 1968'de ordu içindeki cunta hareketleriyle ilgili olduğu gerekçesiyle dokunulmazlığı kaldırıldı. Sonraki yıllarda milletvekilliği de yaptı.
Refik Tulga: En kilit görevlerde bulunan subay oldu. ABD dönüşünden 3 yıl sonra NATO'nun Avrupa karargahındaki
İstihbarat Dairesi'nde görevlendirildi. Dönüşte
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı, 27 Mayıs darbesiyle birlikte de
İstanbul Valiliği ve Belediye Başkanlığı yaptı.
Genelkurmay Başkanlığı İkinci Başkanlığı görevindeyken emekli oldu.
ABD'de özel harp eğitimi alan 16 kişilik ekip içinde sadece Daniş Karabelen Özel Harp Dairesi'nin kurulmasında aktif görev aldı. Alparslan Türkeş ve diğer subaylar Özel Harp'in kurucusu değil. Sadece Özel Harp'in kamplarında
öğretmenlik yaptılar; ABD'de öğrendikleri teknikleri subaylara öğrettiler.
Özel Harp'e darbe
27 Mayıs 1960 darbesiyle birlikte Orgeneral
Cemal Gürsel liderliğinde Milli Birlik Komitesi, ordu içinde büyük bir
tasfiye hareketi başlattı. 235'i general ve amirallerle birlikte dört bin subay emekli edildi. Özel Harp Dairesi Başkanı tümgeneral Daniş Karabelen de emekliye sevk edilen
generaller arasındaydı. Bu dairede görev yapan 10 subay daha emekli edildi. 27 Mayısçılar Özel Harp Dairesi'nin başına bir süre kimseyi atamadı, birkaç ay sonra ise kurmay albay Faruk Ateşdağlı dairenin yeni başkanı oldu. ABD'ye giden ilk 16 kişilik özel harp ekibi içinde yer alan Ateşdağlı, darbeci subayların en aktif isimlerinden biriydi. Özel Harp'i toparlaması için görevlendirilmişti ancak Ateşdağlı, bu görevi değil daha büyük ve etkili
koltuk istiyordu.
BAŞKANLIĞI İSTEMEDİ
Özel Harp Dairesi'nin kurucularından İsmail Tansu'ya göre bu nedenle dairenin işleriyle pek ilgilenmedi. Zamanla 27 Mayısçılarla ihtilaf yaşadı. Bu kez de 27 Mayısçılara karşı alternatif arayışına girdi. Bu amaçla Özel Harp Dairesi'nden özel bir ekip oluşturdu. Ancak çalışmasının deşifre olması üzerine Özel Harp Dairesi başkanlığından alındı. Ateşdağlı'nın yerine vekaleten kurmay binbaşı
Şaban Başsoy atandı. Başsoy, uzun yıllar Özel Harp Dairesi'nde çeşitli birimlerde görev yapmıştı. Başsoy'dan sonra Özel Harp Dairesi'nin başına albay Sezai
Okan atandı. Okan da 27 Mayıs'tan bir gün önce Kara Harp Okulu'ndaki darbeci subaylar toplantısında görev dağılımı belgesini yazan subaydı. Okan, daha sonra Meclis'e girdi.
Kürşat Başar'ın TMT lideri babası
Ünlü edebiyatçı ve yazar Kürşat Başar'ın babası emekli korgeneral Çetin Başar de Özel Harp Dairesi'nde görev yapan önemli subaylar arasında. Çetin Başar, 1968 yılından itibaren Özel Harp Dairesi'nde görev yapmaya başladı.
Başbakan Bülent Ecevit'in Özel Harp Dairesi'nin varlığından haberdar olduğu 1974'te de dairede görevliydi. Özel Harp'in Kıbrıs'la ilgili çalışmalarını yürüten Başar, “Orhan Bey” kod adıyla 1974- 76 yılları arasında dairenin Kıbrıs'ta faaliyet yürüten gizli örgütü Türk Mukavemet Teşkilatı'nın da liderliğini yaptı.
Başar, Özel Harpçiler tarafından “Özel Harp Dairesi'ni kurumsallaştıran isim” olarak kabul ediliyor. 1970'li yıllarda kendisi için “Geleceğin
Genelkurmay Başkanı” denilen Başar, ancak ordudan korgeneral rütbesinden emekli oldu.