28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantı tutanaklarındaki ‘devlet sırrı’ zırhı gevşiyor. 28 Şubat soruşturmasını yürüten Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başsavcılığı’nın talebine ‘bu aşamada mümkün değil’ karşılığı veren MGK Genel Sekreterliği’nin, mahkemeden gelecek ‘somut’ talebe olumlu yaklaşma eğiliminde olduğu belirtiliyor.
Önceki gün, ilk duruşmanın 2 Eylül’de yapılacağını açıklayan mahkeme de tutanaklarla ilgili adım attı. MGK’ya ‘tutanakların 2945 sayılı kanunun 10. maddesine göre açıklanıp açıklanmadığı, bu yönde bir karar alınıp alınmadığı hususunun sorulmasına, açıklanmış ise bir örneğinin istenilmesine karar verdi. MGK’nın cevabına göre mahkemenin ara karar alabileceği ifade ediliyor.
Zaman'da yer alan habere göre davaya müdahil olan hukukçu eski parlamenter Şeref Malkoç, mahkemenin, MGK cevabına bakarak tutanakları doğrudan isteyebileceğini söyledi. Bu arada, MGK’nın son dönemde benzer talepleri yerine getirdiğine dikkat çekiliyor. Mahkemeye sunulmasının kesinleşmesi durumunda tutanaklar, kurul hukukçuları tarafından hâkimlere teslim edilecek. Delil niteliğindeki belgeler, hâkim tarafından tutanağa kaydettirilecek, sonra MGK görevlilerine teslim edilecek.
MGK, tutanakların açıklanamayacağını ve hangi bilgilerin devlet sırrı sayılacağını düzenleyen kanunları sıralarken CMK’nın 125. maddesini de eklemişti. Bu madde, “Bir suç olgusuna ilişkin bilgileri içeren belgeler, devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz. Devlet sırrı niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından incelenebilir. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hâkim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilir…” hükmünü içeriyor. Konunun gündeme getirilmesinin ardından, uzmanlardan, aradan 16 yıl geçtiği, tutanakların yargıya verilmesi gerektiği yönünde görüşler geldi. Ayrıca 28 Şubat MGK’sı kararlarının da sır kapsamında olduğu, ancak söz konusu 18 maddenin toplantı bitiminde kamuoyuna açıklandığı hatırlatıldı.
