Türkiye'nin 2002 yılında bir
İsrail firmasına
ihale ettiği 170 adet M60 tankının
modernizasyonu yılan hikâyesine döndü. Tüm ödemeleri düzenli yapılan
modernizasyon çalışması bir türlü bitirilemedi. Teslim tarihi birkaç kez değiştirilen tanklar için verilen son tarih olan ekim ayı da geçmesine rağmen iş 7 yılda tamamlanamadı.
İsrail: IMI kapatılmalı
29
Mart 2002'de 170 adet tankın modernizasyonu için İsrailli IMI (Israel Military Industries) firmasıyla 687.5 milyon dolar bedelle imzalanan
anlaşma,
ekonomik ömrünü tamamlamış olan ve en yenisi 1960
model M60 tanklarına bu büyüklükte bir yatırımın yapılması tartışmalarını da beraberinde getirdi. Modernizasyon için tank başına 4 milyon dolar ödeyen Türkiye'ye aynı tarihlerde yürütülen 'Modern Tank
Projesi' için
Ukrayna yeni nesil T-72 tankları için ise tank başına 3 milyon dolar önerdi. Anlaşma, Uzi silahlarını ürüten firma olarak da bilinen IMI firmasını batmaktan kurtardı. İsrail
Maliye Bakanlığı'nın, devlete büyük yük getiren IMI firmasının kapatılmasının hazineyi rahatlatacağı yönünde 2001 yılında
rapor verdiği belirlendi.
ASELSAN görmezden gelindi
Tek kaynak seçilen IMI, büyük bir avantaj elde ederken,
yerli sanayiye düşen pay ise çok düşük kaldı. 687.5 milyon dolarlık ihalede ASELSAN'a 24.4 milyon dolarlık pay verildi. IMI'a ödenen paranın yurtiçinde kullanılması halinde, mevcut tankların yarısından fazlasının modernize edilebileceğini belirten uzmanlar, Türk Savunma
Sanayii'nin bu çalışmaları yapabilecek imkana sahip olduğunu ifade etti. Uzmanlar yerli firmaların başarısına örnek olarak Leopard-1'lerin modernizasyonu için ASELSAN tarafından geliştirilen
Volkan Atış Kontrol ve Muhabere Sistemleri'ni örnek gösterdi. Bu proje kapsamında IMI'ın Türkiye'ye
zırh teknolojisi vereceğinin bizzat dönemin
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu tarafından açıklanmasına rağmen bunun da gerçekleşmediği kaydedildi.
PROJEYLE iLGiLi 2 ÖNEMLi iDDiA
Projenin hangi aşamada olduğuna ilişkin net bilgi verilemezken bir iddiada firmanın 10 adet tankı modernize ederek teslim ettiği belirtilerken başka bir iddia da ise henüz prototip
tasarımın dahi ortada olmadığı belirtildi. Tasarım toplantılarında firmanın birçok konuda başarısız olduğu görülmesine rağmen bazı adımların onaylanmadan geçirildiği öne sürüldü. Projede birçok yükümlülüğünü yerine getirmeyen firmaya ödemelerin ise zamanında yapıldığı kaydedildi.
Ekim 2009'da tamamlanması gereken modernizasyonun ne aşamada olduğu halen belirsizliğini sürdürüyor.
“Yukarıdan gelen emirle verildi”
İhaleye tepki gösterenlerden biri de MHP
Milletvekili emekli Tümgeneral Erdal Sipahi oldu. Gazze'de katliamların yaşandığı
ocak ayında bir gazeteye demeç veren Sipahi, “İhalenin İsrailli firmaya verilmesine karşı çıktık. Çünkü tecrübesi yoktu. Ama yukarıdan gelen emirle ihale İsrail'e verildi. Tankları modernize etmek yerine yeni tanklar alınsaydı daha doğru olacaktı. Hala teslim edilmedi. Teslim edilse bile işe yarayacaklarını sanmıyorum" demişti.
ERUYGUR'UN ZiYARETLERi!
İhaleyle doğrudan ilgisi olmayan dönemin Jandarma Komutanı Eruygur'un, Savunma Sanayi Müşteşarı Dursun Ali Ercan ile projenin İsrailli IMI'e verilmesi için görüşmeler yaptığı iddia edildi.
İhaleyle birlikte başlayan tartışmalar sürerken modernizasyon işinin İsrailli firmaya verilmesi için nasıl
baskılar yapıldığı da gün yüzüne çıktı. İhaleyle doğrudan ilgisi olmadığı halde dönemin Jandarma Komutanı ve halen
Ergenekon sanığı olan emekli Orgeneral Şener Eruygur'un yine dönemin Savunma Sanayi Müşteşarı olan ve halen ADD yöneticisi olan Dursun Ali Ercan ile sık sık bir araya gelerek projenin İsrailli firmaya verilmesi için görüşme yaptığı iddia edildi.
Proje müdürleri istifa etti
Eruygur'un devresi olan emekli Tümgeneral
Ünal Tamgaç'ın o dönem Savunma Sanayi
Müsteşar Yardımcısı olduğu öğrenildi. Eruygur'un Ercan ve Tamgaç'ı defalarca ziyaret ederek proje hakkında bilgi aldığı ve bir an önce imzalanması için baskı yaptığı öne sürüldü. Baskılar nedeniyle Türkiye'yi büyük zarara sokacak olan projeyi imzalamak istemeyen 3 proje müdürü de istifa etti. Tamgaç'ın
sözleşme görüşmelerinin tümüne katıldığı ve İsrailli firmadan yana tavır takındığı ifade edilirken, halen Bayındırlık Bakanlığı'nda görev yapan dönemin Proje Müdürü Sadık Yamaç'a sürekli baskı kurduğu iddia edildi.
Tamgaç'ı istifaya götüren iddia
Daha sonra Proje müdürlüğüne getirilen Hünkar Urfalıoğlu ve ardından gelen Sezai Öztürk'ün de sözleşmeyi imzalamadığı kaydedildi. Skandal sözleşmeyi ise Daire Başkanı Hanife Nuran İnci ve Müsteşar Ercan imzaladıkları aktarılırken sözleşmede hiçbir proje personelinin parafının bulunmadığı belirtildi. Sözleşmenin içeriği ise uzun süre kasalarda kilitli olarak saklandı. Skandal sözleşmenin imzasının ardından ilginç bir gelişme yaşandı. 12 adet dairesi olduğu ortaya çıkan Müsteşar Yardımcısı Ünal Tamgaç istifa etmek zorunda kaldı. TSK proje koordinatörlüğünü ise Kd. Yük. Müh .
Albay Taner Akay yaptı.
Müsteşarlıktan sonra İP'ye girdi
Dönemin MHP'li
Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu tarafından göreve getirilen Dursun Ali Ercan'ın binbaşılıktan sonra askerden ayrıldığı öğrenilirken, yardımcısı olan emekli Tümgeneral Ünal Tamgaç'ın da Şener Eruygur'un devresi olduğu belirtildi. Ercan, müsteşarlıktan sonra İşçi Partisi'ne girerken, ADD'de Eruygur'un yardımcısı olarak da görev yaptı.
Ulusal Kanal'da yaptığı yorumlarıyla tanınan Ercan,
Cumhuriyet Mitingleri'nin düzenleyicilerinden biri olarak yer aldı.
GÜNGÖR ERGÜN
BUGÜN