Mehmet Aysan, Arınç'ın Hizmet Hareket'ini kastederek "17 Aralık günü gelinceye kadar ben bunların ağzından bir tek yolsuzluk kelimesi duymadım. AKP'den bir bakan, bir milletvekili, bir bürokrat şu işi yapıyor, diye bana bir şikayet gelmedi. Vahiy mi geldi 17 Aralık günü yolsuzluk iddiaları ortaya saçıldı?” sözlerini yalanladı. 17 Aralık yolsuzluk operasyonu öncesi de gündeme gelmiş olan AKP'lilerin isimlerini bir bir açıklayan Aysan, "Arınç’ın bu söylediklerinden de geri adım atması elbette kimseyi şaşırtmayacaktır." dedi...

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın 62. Hükümet programı hakkında konuşurken sarf ettiği, “17 Aralık günü gelinceye kadar ben bunların ağzından bir tek yolsuzluk kelimesi duymadım. AKP'den bir bakan, bir milletvekili, bir bürokrat şu işi yapıyor, diye bana bir şikayet gelmedi. Vahiy mi geldi 17 Aralık günü yolsuzluk iddiaları ortaya saçıldı?” sözleri hakkında çok güzel yazılar yazıldı, çok güzel yorumlar yapıldı. Fakat sorunun başlığa taşıdığımız kısmının üzerinde çok durulmadı. Bu yazıda bu soruya cevap arayacağız.

Şüphesiz 17 Aralık ve ardından yaptırılmayan 25 Aralık, Cumhuriyet tarihinin belki de en büyük, en kapsamlı ve en organize yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları olduğundan, operasyonlara bakanların ve dönemin Başbakanı’nın oğlunun adı karıştığından ve yolsuzluk ve rüşvet çarkında dönen meblağlar çok büyük olduğundan, yıllar boyu hafızlardan çıkmayacaktır. Yolsuzluk ve rüşvet denildiğinde bundan sonraki dönemlerde hep akıllara gelecektir. Fakat 17 Aralık’tan önce de yolsuzluk yapılmıştır ve sayın Arınç’ın iddia ettiğinin aksine ortaya çıktığı dönemlerde konuşulmuştur.

AKP’nin iktidar olduğu dönemde, 17 Aralık 2013 öncesi ortaya çıkan ve soruşturulan yolsuzluklar, 17 Aralık’la kıyaslandığında daha küçük çaplı olduklarından çabuk unutulmuşlardır. 17 Aralık bile üzerinden bir yıl bile geçmediği halde milletin bir bölümü tarafından unutulmaya başlandığına göre, önceki daha küçük ölçekli yolsuzlukların unutulması çok normaldir. Gelin bu yolsuzlukların önemli olan birkaçını hatırlayalım ve sayın Arınç’a hatırlatalım.

Bu yazıda sözünü edeceğimiz yolsuzluklar, soruşturmaları bizzat savcılar tarafından yapılmış olanlardır. Söylenti halinde olanlara değinilmemiş, bugün birilerinin yaptığı gibi, belgesiz, delilsiz hüküm ortaya konulmamıştır.

Ankara Emniyeti, dün Kamu İhale Kurumu'na (KİK) yönelik yolsuzluk operasyonu gerçekleştirdi.”

Etimesgut'ta 2004-2009 yıllarında belediye Başkanlığı yapan Serhat Kemal Yılmaz ile dört yardımcısının da aralarında bulunduğu 52 kişi yolsuzluk suçlamasıyla gözaltına alındı.”

Adana Büyükşehir Belediyesi'nde geçmiş dönemde yolsuzluk yapıldığı iddialarıyla ilgili eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda aralarında belediyenin eski Meclis Başkan Vekili Mustafa Tuncel, eski Genel Sekreteri Hasan Gülşen ile eski milletvekili Kürşad Atılgan'ın kardeşi Galip Atılgan'ın da bulunduğu 17 kişi gözaltına alındı.”

Zonguldak'tasuçörgütüneyönelik operasyondagözaltınaalınan, aralarındaTicaretveSanayiOdası (TSO) Başkanı Mehmet SalihDemirveKilimliBelediyeBaşkanıSeçkinÖzdemirilebirkömür şirketininbazıyöneticilerinin de bulunduğu 69 şüpheliden 56'sı Ankara'yasevk edildi.”

Bursa Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Mudanya Belediyesi'ne yönelik operasyon başlattı.”

Kısa süren bir arşiv taraması sonunda herkesin ulaşabileceği bazı yolsuzluk operasyonlarını yukarıda paylaştık. Yazıyı daha fazla uzatmamak için daha fazla örneğe yer vermiyoruz. Fakat 12 yıllık AKP iktidarı döneminde AKP’yi doğrudan ilgilendiren birçok operasyon yapılmış ve bu operasyonlarla ilgili haberler Arınç’ın kastettiği medyada yayınlamıştır. AKP’lilerin adlarının geçtiği yolsuzluklar 17 Aralık’ta ortaya çıkmamış, o günden önce de defalarca gündem olmuştur. 

Sayın Arınç’tan söyledikleri ile ilgili bir özür beklentimiz yok. Söylediği en iddialı cümlelerden bile üzerine gün doğmadan çark eden Sayın Arınç’ın bu söylediklerinden de geri adım atması elbette kimseyi şaşırtmayacaktır. Ayrıca en son vahyin 1400 yıl önce geldiğini ve bir daha vahiy gelmeyeceğini çok iyi bilen sayın Arınç’ın “vahiy mi geldi” sorusunun vicdani ağırlığının kendisine bir ömür boyu yeteceğini düşünüyoruz.

Biz sadece kısa bir hafıza tazelemesi yapalım istedik. Sürç-ü lisan ettikse affola…