17'nci madde tutkusu
Başörtüsüne serbestlik sağlayan Ana
yasa değişikliği için "
kaos" yorumu yapanlar, şimdi YÖK Yasası'nın 17'nci maddesi için ısrarlı.
MHP ile
AK Parti arasında yapılan "
tutanak" manşetlerden inmiyor.
YÖK Yasası'ndaki değişikliğin başörtüsünün
bağlama biçimini
tarif edip daha marjinal giysilerle üniversiteye gidilmesini önleyeceği iddiası var MHP'nin.
Ama üniversitede
kıyafet serbestisine karşı çıkanların sanki başka bir niyetleri var.
Bu sadece YÖK Yasası'ndaki değişikliğin
Anayasa Mahkemesi'nden döneceğinden emin olmalarından kaynaklanmıyor.
AK Parti'yi "laikliğe aykırı yasa" hazırlamış bir parti durumuna düşürme çabası da hissediliyor.
Anayasa Mahkemesi, AK Parti imzasıyla Meclis'ten geçen bir yasayı "laikliğe aykırılık"tan iptal edince, AK Parti birden "
laiklik karşıtı eylemlerin" odağı gibi işaretlenebilecek.
Belki de aleyhinde bir
dava söz konusu olabilecek.
Açık darbelerden postmodern darbelere,
komplolar çağına geçtik.
Yasakçı zihniyetin komplo çabaları bitip tükenmek bilmiyor.
Yaşananlardan da
ders almıyorlar.
"367 şart" diye tutturdular, cumhurbaşkanlığı seçimine yeni bir
model icat ettiler, sandıkta hezimete uğradılar.
28 Şubat'ı yaptılar, sonuçları ortada.
Yine benzer oyunlar peşinde koşup duruyorlar.
Türkiye'de sistemin böyle
hesaplar üzerine kurulması, güçlü muhalefet alternatifleri çıkmasını da engelliyor.
Yanlış hesap hep Bağdat'tan dönüyor ama hesap ustaları yanlış hesaplarından vazgeçmek bilmiyor.
Şimdiki oyunun adı 17'nci madde.
Cumhurbaşkanı Gül'ün onayının ardından sürekli bu madde gündeme getirilecek, geçmesi için
baskı uygulanacak.
Önceden hazırlıklı olun da "Nereden çıktı bu 17'nci madde tutkusu" diye şaşırıp kalmayın.
ERGUN BABAHAN/SABAH