Başsavcılık cinayete karışan dokuz
JİTEM'ci hakkında yakalama emri çıkardı.
Diyarbakır Özel Yetkili
Cumhuriyet Başsavcılığı, yazar
Musa Anter cinayetinin ardından öldürülen eski HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın olayına da el koydu. Dosyanın iki yıl sonra zaman aşımına uğrayacağını göz önünde bulunduran Başsavcılık, dokuz JİTEM'ci hakkında yakalama emri çıkardı.
Diyarbakır'da 18 yıl önce kendilerini polis olarak tanıtan elleri silahlı ve telsizli kişilerce evinden alındıktan sonra cesedi Elazığ'ın
Maden ilçesindeki bir
köprü altında bulunan kapatılan Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın cinayeti, yıllar sonra yeniden gündemde. Diyarbakır özel yetkili
Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Diyarbakır JİTEM eski Grup Komutanı
Binbaşı Aytekin Özen'in de bulunduğu altısı itirafçı dokuz JİTEM elemanı hakkında yakalama emri çıkardı. Adı geçenlerin kendi kimlikleriyle yurtdışına giriş-çıkış yapıp yapmadıklarına dair
Emniyet Genel Müdürlüğü Pasaport Daire Başkanlığı'na yazı gönderildi. Başsavcılık bu kişilerin 'Tanık Koruma Kanunu'ndan faydalanıp yeni kimlik alıp almadıkları, eğer almışlarsa yeni kimlik bilgilerinin
soruşturma dosyasına gönderilmesi için İçişleri Bakanlığı'na da yazı gönderilerek bilgi istedi.
Aygan'ın itirafları da dosyada
Vedat Aydın'ın öldürülmesinden sonra alınan
tanık ifadeleri, eşi Şükran Aydın ve çocuklarının ifadeleri ile verilen eşgal üzerine çizilen robot resimler incelemeye alındı. Robot resimlerin Ali Ozansoy, Fethi Çetin ve Aytekin özen'e benzediği açıklanmıştı. Başsavcılığın yürüttüğü Aydın soruşturmasına halen İsveç'te yaşayan eski JİTEM mensubu Abdulkadir Aygan'ın ifadelerinin yön verdiği öğrenildi.
Tarafa konuşan Şükran Aydın, "Yıllar sonra dosyanın öncelikli dosyalar arasına alınması önemli. Ancak bizim için önemli olan tetiği çekenler değil, bunların arkasındaki güç. Umarım savcı gerçekten üzerinde durur bunları ortaya çıkarır" dedi.
5 Temmuz 1991 gecesi Vedat Aydın, evine gelen ve kendilerini polis olarak tanıtan bazı kişiler tarafından "ifadeniz var" denilerek götürülmüş, cesedi iki gün sonra bulunmuştu. Aydın için Diyarbakır'da 100 bin kişinin katılımıyla yapılan cenaze töreninde olaylar çıkmış, 10'dan fazla kişi ölmüştü.
ABDULKADİR AYGAN'IN İFADESİYLE
Cinayet emri Ersever'den
Vedat Aydın dosyasını tozlu raflardan indiren Başsavcılık, İsveç'te yaşayan
PKK ve JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan'ın anlatımlarını dikkate aldı.
Aygan, Aydın cinayetiyle ilgili şu bilgileri vermişti: "Vedat Aydın olayında
keşifte yer aldım; ama olayda yer almadım. Keşif olayını 'Derdo' kod adlı itirafçı Selahattin Görgülü başlattı.
Cem Ersever bizi arabaya aldı, İstasyon Caddesi'ndeki evinin karşı tarafından arabayı durdurdu. Kendisi, bir kişiyi daha yanına alıp binayı dairesini, kapısını keşif ettiler. Bir-iki gün aradan sonra ben sabahleyin JlTEM'e işe gittiğimde baktım kimse yok. Ne Ersever var, ne de diğerleri. Biz askerdik, evimiz de oradaydı, eve gidebiliyorduk.
Gittim askere dedim ki; 'Komutan nerede, diğer arkadaşlar nerede?' 'Yatıyorlar' cevabını verdi. 'Kimse bizi rahatsız etmesin' demişler. Bir anlam veremedim. Olayı duymamışım, ne olduğunu da bilmiyorum.
Tabii aradan zaman geçti. Cem Ersever kalktı. 'Niye erkenden gelmişsin' dedi. Komutanım normal zamanında işe geldim, dedim. 'Ortalık zaten bozuk' dedi. Ben de 'niye' diye sordum. 'Vedat Aydın'ı vurmuşlar.' öyle deyince, ben şey oldum... Çünkü keşfi beraber yaptık. Beni götürmediler, yatanlara baktım; Fethi Çetin, Ali Ozansoy ve yardımcısı Binbaşı Aytekin özen... Hepsi uyuyordu. Ayakkabılara baktım hepsi çamurlu, arabaların şeylerine baktım, o da aynı."(Taraf)