2. Ergenekon davasında ilk savunma

İkinci Ergenekon davasının savunması yapılmaya başlanan ilk tutuklu sanığı Albay Hasan Atilla Uğur, savunmasını Powerpoint sunum eşliğinde yapmaya devam ediyor.

2. Ergenekon davasında ilk savunma

Uğur, savunmasında, gizli tanıklar Aydost ve Kıskaç'ın, kendisi aleyhindeki sözlerini yalanladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında tutuklu sanık Hasan Atilla Uğur, savunmasını yapmaya başladı. Eğitim hayatını anlatarak başladığı savunmasında tüm yaşantısının terör örgütleriyle mücadeleyle geçtiğini söyleyen Atilla Uğur, "Cezaevinde olsam bile TBMM'ye girerek bu yapılanların hesabını soracağım." dedi. Sanık Uğur, soruşturma kapsamında tanık olarak ifadesi alınan ve geçtiğimiz günlerde Fransa'ya siyasi sığınma talebiyle giden Cem Uzan'ın, "22 Temmuz seçimleri öncesinde Levent Ersöz ile Hasan Atilla Uğur, bana gelerek milletvekili olmak istediklerini söylediler." şeklindeki ifadelerinin doğru olmadığını savundu. Soruşturma aşamasında tanık olarak ifadesi alınan Cem Uzan'ın da beyanlarının asılsız olduğunu iddia eden Uğur, "Benim ve Levent Ersöz'ün 22 Temmuz seçimleri öncesinde kendisine gelerek milletvekili olmak istediğimizi beyan etmiştir. Ben daha önce de ifade ettiğim gibi tek başıma ve sadece Emin Bey ile görüştüm, sonra kendim vazgeçtim, yani resmi müracaatım olmamıştır. Beyanı asılsızdır." şeklinde konuştu.Tek başına giderek Emin Şirin ile görüştüğünü, ancak sonra da vazgeçtiğini ifade eden Uğur, Gizli tanık Aydos ve Kıskaç'ın kendisi hakkındaki sözlerinin yalanladı. 1999 yılının Şubat ayında terörist başının sorgulanması görevini devletin kendisine ve arkadaşlarına verdiğini hatırlatan Uğur, "Yıllardır ülkeme büyük zararlar veren, binlerce şehidin kanına giren, binlerce gazinin hayatını karartan, bölge halkına dünyayı zehir eden bölücü terör örgütünün elebaşı bana teslim edilmişti. Elbette bu büyük bir onurdu. İmralı'daki görevimi de başarı ile tamamladım. Daha sonra terörist başının, avukatlarına defalarca 'Beni sorgulayan kim, adını öğrenin' şeklinde talimatlar verdiği bilgisini aldım. Devletim ve şahsım bu konuyu yaklaşık 10 yıl gizli tutmayı başardık. Ta ki bu dava ile gözaltına alınıncaya kadar bu konu gizli kalabildi. Ciddi devlet anlayışının da gereği zaten buydu. Ancak bu gözaltından sonra tamamen deşifre oldum. Bu husus sorgu sırasında heyetinizde yer alan Sedat Sami Haşıloğlu'na da şahsım ve avukatım tarafından söylendi. Deşifre olmama müteakip eşim ve çocuklarım defalarca tehdit aldılar, hala da sıkıntı içerisindeler." dedi. Öte yandan Hasan Atilla Uğur, yakınları aracılığıyla duruşma arasında yazılı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, terörist başı Abdullah Öcalan'ı İmralı adasında sorguladığı ve terörle mücadele konusunda onlarca ödül sahibi olduğu belirtilen emekli Albay Hasan Atilla Uğur'un savunmasının kısa bir özeti yer alıyor. Bütün meslek hayatının terör örgütleriyle mücadele içinde geçtiği ifade edilen Uğur'un, DHKP/C, Hizbullah ve PKK terör örgütlerinin hedef listesinde yer aldığı ve bunun için de 13 yıldır devlet tarafından "Özel koruma" statüsünde koruma kararı bulunduğu anlatıldı. (CİHAN)
<< Önceki Haber 2. Ergenekon davasında ilk savunma Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER