22. Dönem 'Reform meclisi' oldu

TBMM Başkanı Bülent Arınç, 22. Dönem TBMM'nin bir reform Meclis'i olduğunu belirterek, Meclis'in üstün bir performans sergilediğini kaydetti.

22. Dönem 'Reform meclisi' oldu

TBMM 22. Dönem çalışmalarının sona ermesi nedeniyle bir basın toplantısı düzenleyen Bülent Arınç, Meclis Başkanı olarak görev yaptığı 4.5 yıllık süreyi değerlendirdi. Geride kalan 5 yılın Türkiye için son derece önemli bir dönem olduğunu vurgulayan Bülent Arınç, "Bu dönem içinde gerçekleştirilen reformlar, yenilikler, düzenlemeler ve yaşanan siyasi olaylar, bu yılların çok önemli bir dönem olduğunu göstermektedir. Bize göre TBMM, bu önemli değişim sürecinde hayati roller üstlenmiş ve bir anlamda siyasetin merkez üssü olmuştur. Bunu, yazılı basında Meclisle ilgili çıkan haber sayısındaki artış net bir şekilde göstermektedir" diye konuştu. Ortaya çıkan sayısal verilere bakıldığında, Meclis'in gösterdiği performansın takdire şayan olduğunu dile getiren Arınç, rakamsal değerlendirmelerin ötesinde nitelik olarak da ortaya çıkan sonucun Meclis'in yüksek performansını gösterdiğini kaydetti. 22. dönemin bir reform Meclisi olduğunu ifade eden Arınç, "Bu dönemde çıkartılan 9 uyum paketi Türkiye'nin kaderini değiştirecek nitelikte reformlardır ve tarihi bir anlam taşımaktadır. Bu reformlar sayesinde Türkiye, bugün, AB müzakerelerini yürüten saygın bir ülke konumuna gelmiştir. Siyasi istikrar sayesinde ekonomi de istikrara kavuşmuş ve dünyanın ilgi odağı haline gelmiştir. Tüm bunlar, iyi işleyen, görevini iyi yapan bir Meclis ve siyasi iradenin kararlılığı sayesinde olmuştur" şeklinde konuştu. Bülent Arınç, Meclis'in yasama ve denetim faaliyetleri hakkında sayısal bilgiler verdi. Arınç'ın verdiği rakamsal bilgiler şöyle: "TBMM Başkanlık Divanı, 22. Dönemde 33 toplantı yaparak 132 karar aldı. 22. Dönem'de çıkan kanun sayısı 914'tür. Verilen bin 110 kanun tasarısı ve bin 43 kanun teklifinden, 914 kanun çıkmıştır. 22. Dönemde Cumhurbaşkanı tarafından iade edilen kanun sayısı 61'dir. Bunların 32 tanesi aynen kabul edilerek, 17 adedi de üzerinde değişiklik yapılarak Sayın Cumhurbaşkanına gönderilmiştir. İade edilen 12 kanun ise yeniden görüşülmeyi bekliyor. Cumhurbaşkanı tarafından iade edilen kanun sayısı 21. dönemde 9 adetti. 22. Dönemde 146 adet TBMM kararı alınmıştır. 22. Dönemde dokunulmazlık konusunda 296 Başbakanlık tezkeresi gelmiştir. Bunlardan 12'si Başbakanlık tarafından geri alınmış, 224'ü Genel Kurul gündeminde, 43'ü komisyonlarda, 17'si de dönem sonuna bırakılmıştır. Bu dönemde 8 Gensoru önergesi verilmiş ve tamamının Genel Kurul gündemine alınması reddedilmiştir. 22. Dönemde verilen yazılı soru önergesi sayısı 22 bin 974'tür. Bunlardan 14 bin 385'i yani yüzde 63'ü cevaplandırılmıştır. Verilen 2 bin 590 sözlü soru önergesinden 981'i, yani yüzde 38'i cevaplandırılmıştır. 22. Dönem, araştırma ve soruşturma komisyonları açısından da yoğun geçmiştir. 22. Dönemde toplam 37 Genel Görüşme Önergesi verilmiş, bunlardan üçü kabul edilmiştir. 434 Meclis Araştırma Önergesi verilirken, bunlardan 65'i kabul edilerek 27 Araştırma Komisyonu kurulmuştur. Bu komisyonlarımızın 26 tanesi raporunu tamamlamış, bunlardan 20 tanesi üzerinde genel görüşme yapılmıştır. Bu dönemde 13 Meclis soruşturma önergesi verilmiş, bunlardan 7 tanesi kabul edilmiş ve 5 soruşturma komisyonu kurulmuştur. Komisyon raporları Genel Kurulda görüşülerek Yüce Divan'a sevk kararı verilmiştir. Dilekçe Komisyonu, 22. Dönemde gelen 12 bin 400 dilekçenin tamamını sonuçlandırmıştır. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, 22. Dönem boyunca 61 alt komisyon kuran İnsan Haklarını İnceleme Komisyonumuza gelen 5 bin 465 başvurudan, tamamına yakını sonuçlandırılmıştır. Tüm bu yasama ve denetim çalışmalarımızı yapmak için Meclisimiz 22. Dönemde 617 birleşim, 2 bin 366 oturum yaparak, 3 bin 384 saat 25 dakika çalıştı. Yapılan tüm bu çalışmalar için 158 bin 465 sayfa tutanak tutuldu. İhtisas komisyonları da 22. Dönemde 2 bin 850 saat çalışmıştır. Bu yasama yılında dünya parlamentolarıyla oluşturduğumuz dostluk gruplarına dört ülke daha eklenerek sayı 86'ya yükselmiştir. 22. Dönemde Meclisimizi 38 Devlet Başkanı, 47 Meclis Başkanı, 25 Başbakan, 144 büyükelçi ziyaret etmiştir. Meclis tarihi boyunca hiçbir zaman bu denli yoğun dış temas gerçekleşmemiştir. Meclis Başkanı olarak 22. Dönemde toplam 41 yurtdışı, 113 yurtiçi ziyaret yaptık." TBMM Başkanı Bülent Arınç, "'Devletin bazı kurumları kutsaldır ve dokunulmaz, eleştirilemez, kararları tartışılamaz ama devletin en önemli kurumu olan Meclis, gerekirse yerden yere vurulur, kararları yok sayılır.' Bu anlayış yanlıştır" dedi. TBMM 22. Dönem çalışmalarının sona ermesi nedeniyle bir basın toplantısı düzenleyen Bülent Arınç, milletvekillerine ve Meclis çalışanlarına verilen sağlık hizmetinde 24 milyon YTL tasarruf sağlandığını söyledi. 22. Dönem boyunca, Fatura Kontrol Grubu'nun toplam 572 bin faturayı incelediğini anlatan Arınç, "Bu incelemelere ek olarak yapılan yönetmelik değişiklikleri ve eczanelerle yapılan yeni sözleşmeler sonucunda TBMM sağlık harcamalarında 24 milyon YTL gibi çok büyük bir tasarruf sağlanmıştır" dedi. 22. Dönem yasama çalışmaları ile 21. dönem çalışmalarını karşılaştıran Bülent Arınç, "Meclisimiz, son 24 yılda ilk defa, beş yasama yılını bu dönemde tamamladı. 21. Dönem'de çıkan kanun sayısı 386 olurken, bu dönem 914 kanuna ulaşmıştır. Buradaki artış yüzde 137 olmuştur. 22. Dönem Meclisi 21. Döneme oranla yüzde 40 daha fazla çalışmıştır. Tutanak sayfa adedi, 21. döneme oranla yüzde 47 artmıştır. Denetim faaliyeti yapmak için verilen sözlü ve yazılı soru önergelerinde, 21. döneme oranla artış, yüzde 150 olmuştur. Yazılı ve sözlü soru önergelerinde cevaplandırma oranı 21. Dönemde yüzde 43 olurken, 22. Dönemde ise yüzde 66 olmuştur. Kurulan araştırma komisyonu sayısı 21. dönemde 10 iken, bu dönemde 27 olmuştur. Meclis TV, 21. Döneme oranla yüzde 68 daha fazla yayın yapmıştır. Milli Saraylarımızdaki ziyaretçi sayısı 2002 yılına oranla yüzde 70 artmıştır" açıklamasında bulundu. Meclis Başkanı olarak göreve geldiği dönemde kendisine bir brifing verildiğini, bu brifinkte Meclis Başkanı'nın görevi, fonksiyonu ve siyasetteki yeri tarif edildiğini ifade eden Arınç, ortaya protokol görevleri yapan bir başkan profili çıktığını, bunun da son derece kolay ve biraz da rahat bir görev tanımı olduğunu kaydetti. Ancak devlet hiyerarşisinde ikinci sırada bulunan ve gerektiğinde Cumhurbaşkanına vekalet eden parlamento başkanının bu denli törensel bir görevle sınırlı kalmasının doğru olmadığını düşündüğünü vurgulayan Arınç, şöyle konuştu: "Bu nedenle siyasette etkin olacak bir Meclisin başkanının da kendi görevleri dahilinde etkin olması gerektiğine inandım. Yönetimde tarafsız olmak, hiçbir şekilde görüş açıklamamak anlamına gelmemektedir. Ben, siyasette bir taraf tuttum. Bu da, parlamentonun hakları ve demokrasinin korunması tarafıdır. 5 yıl boyunca bu ilkemden hiçbir zaman vazgeçmedim. Bu ilkem nedeniyle hakkımda günlerce kampanyalar yürütüldü, en ağır eleştirilere, hakaretlere maruz kaldım. Ancak Meclisin saygınlığına gölge düşürecek her türlü teşebbüse karşı çıktım, demokrasinin güçlenmesi için gerektiğinde bir paratoner gibi tüm şimşekleri üzerime çektim" dedi, Bülent Arınç, Türkiye'de en kolay, en acımasız eleştirilen kurumun, siyaset kurumu ve siyasetçiler olduğunu belirterek, milletvekillerinin boy hedefi olduğunu dile getirdi. En düşük derecedeki bir memuru bile eleştirmek suç teşkil ederken, milletvekillerine hakaret etmeyi siyasetin doğası sayan bir anlayışın olduğunu ifade eden Arınç, şöyle konuştu: "Parlamentolar tüm dünyada herkesin en çok saygı gösterdiği, hakkında bir söz söylerken titiz davranılan kurumlarken, Türkiye'de en hoyratça eleştirilen kurum haline getirilmişti. İşte biz buna itiraz ettik. Biz, her önüne gelenin Meclisi haksız yere eleştiremeyeceğini, milletvekillerinin milleti temsil eden saygın kişiler olduğunu söyledik ve buna karşı çıkanlarla gerektiğinde tartıştık. Her kurum, kendilerine ait günlerde görevleri dışında bile olsa her konuda görüş bildirir, siyaset kurumunu sert bir şekilde eleştirmesi doğal karşılanırken, parlamentonun kendisini savunması, haklarını koruma refleksi nedense yanlış bulundu. Oysa bir parlamento başkanının millet iradesine karşı yapılan eleştirilere ve yanlışlara karşı çıkmasından daha doğal bir şey olamaz. Bize yöneltilen eleştirilerin yıllardır süregelen siyasi anlayışın bir parçası olduğunu düşünüyorum. 'Siyasetçi eleştirilir, hakarete uğrar, boy hedefi haline getirilir ama sesini çıkaramaz. Devletin bazı kurumları kutsaldır ve dokunulmaz, eleştirilemez, kararları tartışılamaz ama devletin en önemli kurumu olan Meclis, gerekirse yerden yere vurulur, kararları yok sayılır.' Bu anlayış, yanlıştır. Bu anlayış yıllarca Meclisimizin saygınlığını zedeleyen anlayıştır. Bizim itirazımız bunadır. Bu itirazımız nedeniyle klasik protokolcü bir Meclis Başkanı olmayı kabul etmedim. Siyasetin içinde, etkin, güçlü bir Meclis olması için tüm gücümle çalıştım. Saygın bir Meclis, güvenilir bir Meclis olmak için her alanda yenilikler yaptık. Bir icracı bakanlık gibi projeler ürettik. En iyi işleyen kurum olma iddiasıyla burada hazır bulunan kadrolarımız, gece gündüz proje üretti, bunları hayata geçirdi." Cihan
<< Önceki Haber 22. Dönem 'Reform meclisi' oldu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER