Baro Başkanları Toplantısı Swiss Otel'de gerçekleştirildi. 7'si mazeretli 20'si de mazeretsiz olmak üzere 27 Baro Başkanının katılmadığı toplantı Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok'un açılış konuşmasıyla başladı. Özok, konuşmasında gündemde öne çıkan başörtüsü sorunu, Yargıtay Kanunu ve Anayasa çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Özdemir Özok, Yargıtay Kanunu'nda yer alan İstinad mahkemelerinin 2010 yılından önce hayata geçemeyeceğini ileri sürerken, Yargıtay'da üye indirimine gidilmesinin doğru bir davranış olmadığını savundu. Yüksek yargıda davaların her geçen gün arttığına işaret eden TBB Başkanı, yeni kanunun yersiz olduğunu iddia etti. Sözü başörtüsü tartışmalarına getiren Özok, ülkenin birçok sorunu varken türbanın ülke gündeminin ilk sırasına koymanın yanlış bir anlayış olarak değerlendirdi. TBB Başkanı Özdemir Özok, "İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, terör ve Güneydoğu gibi sorunlar ve olumsuzluklar önümüzde duruyor. Siyasi rant yarışına giren AK Parti ve MHP'den söz konusu problemlere duyarlılık göstermesini bekliyoruz." diye konuştu. Özok, türbanın dinsel zemin ya da bireysel tercih olduğu konusunda netlik olmadığını savunarak, yaşanan sorunların başörtüsü tartışmalarını inandırıcı kılmadığını söyledi. Türbanın ilkesel değil ranta dönük olduğunu kaydeden TBB Başkanı, AK Parti ve MHP'nin hasat toplamaya yönelik bir birlik oluşturmasından yakındı. Özdemir Özok, türbanın Anaysa Mahkemesi ve Danıştay tarafından uygulamasının durdurulduğunu hatırlatırken, "Hak ve özgürlüklerin savuncusu Barolardır ancak yasal mevzuata uyulmadığı yönündeki uyarılarda bulunmak da baroların görevidir." dedi. Özok, Anayasa'nın değişitirilmesi mümkün olmayan 2'nci maddesi ile değişiklik teklifini önleyen 4'üncü maddesi var oldukça türbanın Anyasa'ya aykırılık iddiasıyla karşı karşıya kalacağını ifade etti. Özdemir Özok, Cumhuriyetin temel değerlerinin ve laikliğin örselenmesine, zedelenmesine izin vermeyeceklerini dile getirdi. TBB Başkanı, yeni anayasa konusundaki çalışmaları bitirdiklerini belirtirken, AK Parti'nin bilim kurulu'na ısmarladığı taslağı sahiplenmediğinden şikayet etti. TOPLANTI USUL VE BAŞÖRTÜSÜNE YÖNELİK İMZA TARTIŞMALARINA DA TANIKLIK ETTİ Bununla birlikte toplantı salonunda bulunan bazı baro başkanları Özok'un konuşmasının ardından basın mensuplarının dışarı çıkarılmasını öngören usule itiraz etti. Kırşehir Barosu Başkanı Gökhan Maraş, basının dışarı çıkarılmasına karşı çıkarak, usul yönünden hata olduğunu belirtti. Sivas Barosu Başkanı Mustafa Coşkun da usule ilk olarak yerinden itiraz etti. Daha sonra kürsüye gelen Mustafa Coşkun, usulle ilgili görüşlerini aktarmak isterken, diğer baro başkanlarıyla tartışmalar yaşadı. İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu da Özok'un açıklamalarının kendisini bağladığını kaydetti. Kolcuoğlu da açıklamanın şeklen uygun olmadığını vurgularken, gazetecilerin dışarı çıkarılmasına ilişkin usul uygulaması salonda bulunan baro başkanları arasındaki oylamayla kabul edildi. Oylamanın ardından dışarı çıkan Sivas Barosu Başkanı Coşkun, 24 baro başkanından imza attığı bildiriyi okudu. Coşkun, bildiride üniversitelerdeki başörtüsü yasağına karşı Özok ve yanındaki barolarla aynı yönde tavır almadıklarını ifade etti ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptale katılmadıklarını kaydetti. Bildiriyi okurken, Coşkun'un yanına gelen Bolu Baro Başkanı Gazanfer Günler, bildiriye imza atmadığını savunurken, Gümüşhane Barosu Başkanı Haydar Dereli'nin durumdan haberdar olmadığı iddia edildi. Coşkun'un açıklamalarının ardından dışarıya çıkan İzmir Barosu'ndan Muhittin Üstündağ, alternatif bir liste hazırlayacaklarını ve basına sunacaklarını kaydetti.