Askerî Yargıtay'ın, Başbakan ve iki bakanının darağacına gönderildiği 27 Mayıs darbesini 'inkılap' olarak tanımladığı ortaya çıktı. Resmî internet sitesinde 'Askeri Yargıtay'ın tarihçesi' başlıklı metinde şu ifadeler kullanılıyor: "Askerî Yargıtay, bugünkü adına ve modern yapısına, 27 Mayıs inkılabından sonra (...) kabul edilen 1961 Anayasası ile kavuşmuştur." 'Ordu-gençler el ele' sloganının atıldığı, harbiyeli öğrencilerin sokaklara döküldüğü günlerdi. Ve ordu, 27 Mayıs'ta yönetime el koydu. Yassıada'daki 'sözde' yargılamanın ardından Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan idam edildi. 1960'taki darbe, ordunun siyasete ilk müdahalesi olması açısından bir milattı. Son dönemde 'Balyoz' sanığı generallere terfi yolunu açmaya çalışmakla gündeme gelen Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin (AYİM) resmi internet sitesinde 27 Mayıs'la ilgili ilginç bir tanımlama yer alıyor. 27 Mayıs, 'inkılap' olarak nitelendiriliyor. Askeri Yargıtay'ın resmi internet sitesinde yer alan bir metinde, "Askeri Yargıtay, bugünkü adına ve modern yapısına, 27 Mayıs inkılabından sonra, Kurucu Meclis tarafından hazırlanıp 9 Temmuz 1961 tarihinde halkoyuna sunularak kabul edilen 1961 Anayasası ile kavuşmuştur." deniliyor. Eski Savcı Gültekin Avcı, bu durumun son derece vahim olduğunu anlatıyor. Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde, hâlâ darbeleri hukuka aykırı bir fiil olarak kabul etmeyen çevreler bulunduğunu söylüyor. Bu yaklaşımın, halen devam eden Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda da görüldüğünü belirten Avcı, "Bu davalarda, 'Ee canım ne var? Harp semineri yapmışlar. Bunlar darbe sayılır mı?' diye itiraz ediyorlar. Bu itirazların altındaki anlayış, esasen Genelkurmay bürokrasisinden bazı kişilerin darbeyi suç olarak görmemesinden kaynaklanıyor. Askeri Yargıtay, darbenin darbe olduğunu en layıkıyla bilmesi gereken bir kurumken internet sitesinde millete ihanete, sabotaj yapmaya, demokrasiye karşı yapılan hukuksuz askeri darbeye 'inkılap' demesi, yüz kızartıcı bir durumdur. Türkiye'de askeri yargı, askeri vesayetin garantisi." şeklinde konuşuyor. Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya ise 27 Mayıs'ın, yüksek yargı olan bir kurum tarafından 'inkılap' olarak değerlendirilmesinin, bir hukuk kurumuna ve demokrasiye yakışmadığını söylüyor. Kılıçkaya, 27 Mayıs askeri darbesinin Türkiye'de uzun süre resmi bayram olduğunu hatırlatarak, "Bu durumu, o zihniyetin kalıntıları olarak değerlendirmek gerekir. Türkiye'de herkes 27 Mayıs'ın bir askeri darbe olduğunu, demokrasiyi ortadan kaldırdığını biliyor. Demek Askeri Yargıtay'da 27 Mayıs'ı iyi bir şey olarak değerlendirenler var ki internet sitesine bu ifadeyi koymuşlar." diye konuşuyor.