28 Şubat tarihte kaldı

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, yarın yapılacak Türkiye-AB Troykası Dışişleri Bakanları toplantısına katılmak üzere Lüksemburg'a geldi.

28 Şubat tarihte kaldı

AB Troykası ile yarın görüşeceği Lüksemburg'a gelirken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Abdullah Gül, ''Bizim, birçok ülkeden farkımız şu. Biz, eksikliklerin farkındayız. Aynı zamanda çok da mesafe aldık. Bazı şeyler, aldığımız mesafeyi gölgeliyor. Daha yapacaklarımız var ve bunları yapmakta kararlıyız'' dedi. Türkiye'nin AB müktesebatının üstlenilmesi alanında büyük bir mesafe katettiğini belirten Gül, ''Serbest piyasa ekonomisine 1 yıl önce tam olarak geçmiş bir ülkeyiz. Bu konuda AB içindeki birçok ülkeden ve üye olma aşamasındaki ülkelerden çok daha ilerdeyiz'' diye konuştu. -KIBRIS- Hükümet olarak Türkiye, Yunanistan, Rumlar ve Türkler ile birlikte Kıbrıs'ın AB içinde ''ayrı bir sütun oluşturabileceğine, yeni bir işbirliği alanı oluşturabileceğine'' inandıklarını ve gelecekte daha büyük sorunlara yol açmadan Kıbrıs sorununun çözülmesini samimi olarak istediklerini kaydeden Gül, AB dönem başkanı Finlandiya'nın bu konuda KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat dahil tüm taraflarla görüşerek çıkış yolu aradığını, ortada bazı düşünceler olduğunu, ancak henüz kağıda dökülmüş birşey bulunmadığını söyledi. ''Ortada dolaşan bazı fikirler var ki onlar, Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözümün bir parçasıdır, BM Genel Sekreteri'nin uğraşacağı konulardır'' diyen Gül, bununla birlikte Türkiye olarak yapıcı olacaklarını, AB'nin Kıbrıslı Türkler'e verdiği sözleri yerine getirmesini istediklerini kaydetti. Gül, ''Bu çerçevede çözüm bulunması için yapıcı olacağız, gelen fikirlere bakacağız. Ancak Kıbrıslı Türkler'in (evet) demiyeceği birşeye biz de (evet) demeyiz'' diye konuştu. -AB- AB Troykası ile görüşmesinin, geçen hafta sona eren tarama sürecinin hemen ardından ve AB Komisyonu'nun yayınlayacağı ilerleme raporundan kısa bir süre önce gerçekleşeceğini hatırlatan Gül, bir gazetecinin AB ile tren kazası yaşanıp yaşanmıyacağına ilişkin sorusu üzerine, ''Tren kazası herkesi yaralar. Önemli olan problemleri çözmek için çaba harcamaktır. Biz bu çabayı gösteriyoruz. Kıbrıs sorunu çözülmediği takdirde, ilerde daha büyük sorunlara yol açar'' dedi. Gül, hükümet olarak en zor koşullar altında tam üyelik müzakereleri yaptıklarını belirterek, ''Adeta kış mevsiminde inşaat yapıyoruz. Çünkü bahar aylarını boşa geçirdik'' dedi ve geçmiş dönemlerde Türkiye'nin daha olumlu koşulları boşa harcadığını kaydetti. Gül, gelecek ay başında açıklanacak AB'nin Türkiye'ye ilişkin ilerleme raporunda nesnel davranılmasını istediklerini, raporda Türkiye'nin bir röntgeninin çekilecegini, hem yapılanların, hem de yapılmak istenmesine karşın henüz gerçekleştirilemiyenlerin raporda yer alacağını anlattı. -''TÜRK HALKININ AB'YE DESTEĞİ''- AK Parti hükümeti olarak reformist olduklarını, uzun vadeli hedefler koyduklarını, Avrupa Birliği'ne de bu çerçevede yaklaştıklarını belirten Gül, kimi zaman reform sürecinde de hatalar olabileceğini, Avrupa Birliği'nin de Türkiye'ye haksızlık ettiği, yanlış kararlar aldığı zamanlar olduğunu dile getirdi. Gül, böyle durumlarda Türk halkının hissi davranabildiğini, ancak mantıki olarak davrandığında, Avrupa Birliği sürecine destek verdiğini vurguladı. Gül, bir gazetecinin, Türk halkının AB üyeliğine desteğinin azaldığını söylemesi üzerine, ''Hayır öyle değil. Destek her zaman yüzde 65'in üzerindedir. Şimdi de o civarlarda'' karşılığını verdi. -''AKP'YE DESTEK YÜZDE 26 DEĞİL''- Gül, Başbakan Erdoğan'ın, AKP'ye desteğin yüzde 26'ye düştüğünü açıkladığı konuşmasının hatırlatılması üzerine de, ''Başbakan'a sürekli kamuoyu yoklamaları, araştırmaları geliyor. O da herşeyi açık biçimde kamuoyuyla paylaşıyor. Onun açıkladığı, o araştırmalardan sadece biriydi. AK Parti'nin oylarının yüzde 26 düzeyinde olduğu şeklindeki görüş çok yanlıştır. AK Parti'nin oyları tek başina iktidara gelmeye yetecek durumdadır. Seçime gitsek aynı grubu fazlasıyla meclise getirecek gücümüz vardır. Samimi olarak söylüyorum, yarın seçim yapılsa bugünkünden daha güçlü olarak meclise gireriz'' diye konuştu. -ASKER-HÜKÜMET İLİŞKİLERİ- Askerlerle hükümet arasındaki ilişkilerin eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök dönemindeki gibi uyum içinde gitmediği biçimindeki yorumların sorulması üzerine Gül, ''Öyle birşey söz konusu değil. Baştan anayasa ve kanunlar herkesi, herşeyi yerine koymuştur. Dolayısıyla herkes bu çerçevede sorumluluğunu biliyor. Çekişme ve gerginlik söz konusu değildir. Ama bunu böyle görmek isteyenler olabilir. Önümüzde önemli meseleler ve önemli fırsatlar var. Meseleleri çözebilmek ve fırsatları değerlendirmek için elbirliği içinde çalışmalıyız'' dedi. Gül, ''28 Şubat sürecinin yeniden mi yaşandığı'' sorusuna, ''AB ile müzakerelere başlamış, tabularından kurtulmuş bir ülkeyi konuşuyoruz. 70 milyonluk bir ülke. Büyük ekstremler olabilir, farklı farklı, insanları şok edebilen görüntüler olabilir ama unutmayın ki bu ülke, AB ile müzakerelere başlamış bir ülkedir. 28 Şubat, Türkiye'nin siyasi tarihindeki dönemlerden biridir ve o dönem geride kaldı. Biz artık önümüze bakıyoruz.'' -AĞAR- Gül, DYP lideri Mehmet Ağar ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt arasındaki karşılıklı açıklamaların hatırlatılması üzerine, ''Bu konuda bir polemiğe girmek istemem. Ancak şunu söylemek isterim ki Mehmet Ağar, İçişleri Bakanlığı yapmış, kendisi mesleki profesyonellikten gelen, emniyet ve güvenlik konularında tecrübeli bir kişidir. Söylediklerini çok dikkatli bir şekilde okuyor ve takip ediyorum. Söylediklerine çok dikkatli bakmak, polemik konusu yapmamak gerekir'' diye konuştu.
<< Önceki Haber 28 Şubat tarihte kaldı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER