28
Şubat soruşturması kapsamında tutuklanan ve BÇG'nin
yasa dışı uygulamalarını üniversiteler bünyesinde koordine etmekle suçlanan eski
YÖK üyesi
emekli Tüm
general Kenan Deniz, savcılıktaki sorgusunda kendisini TSK İç Hizmet Kanunu'yla savundu.
Alınan bilgilere göre kanundaki 'askeri emirlere mutlak itaat edilir' maddesini hatırlatan Deniz, "Emirler sorgulanamaz hükmü var, ben emirleri yerine getirdim" diyerek dönemin
Genelkurmay Başkanı
İsmail Hakkı Karadayı'yı işaret etti.
Deniz, BÇG'nin üçüncü ismi olarak görüldüğü ve BÇG koordinatörü olarak bulunduğu şema konusunda ise 'şeklen vardım' ifadelerini kullandı. Ancak diğer askerler gibi ıslak imzalı belgeleri kabul etti. BÇG faaliyetlerinin de emir-komuta zinciri içerisinde olduğunu ifade ederek doğruladı. Deniz'e ayrıca asker kökenli olmasına karşın YÖK üyeliğine soruşturma kapsamında tutuklanan eski Genelkurmay 2. Başkanı
Çevik Bir'in emriyle mi atandığı da soruldu.
Öte yandan soruşturmanın emekli ve
muvazzaf askerler üzerinde yürütüleceği ve sivillere uzanıp uzanmayacağı konusundaki tartışmalar da eski YÖK Başkanı
Kemal Gürüz'ün ifadeye çağrılmasıyla son buldu.
Savcı Bilgili, KPSS'deki aramalarda ele geçirilen 135 klasör delilin yanı sıra Genelkurmay Başkanlığı'nda yapılan görüşmelere dair emir subaylarınca alınan kayıtlar ve karşılıklı ıslak imzalı belgelerden yola çıkarak, YÖK yöneticilerini
şüpheli olarak dinledi. Savcıya ifade veren YÖK Yönetim Kurulu üyesi Sedat Arıtürk'e ise YÖK tarafından yapılan atamaların
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) mı yoksa BÇG'nin mi talimatıyla yapıldığı sorusu yöneltildi. Arıtürk, BÇG'den kendilerine böyle bir talimatın gelmediği yönünde açıklama yapması üzerine savcının, bu kez
Çevik Bir imzalı ve kendi ismine gönderilen talimat notlarını gösterdiği öğrenildi. Soruşturma kapsamında haklarında
gözaltı kararı çıkarılan eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile eski Yönetim Kurulu üyesi Erdoğan Öznal'ın ise yarın adliyeye gelerek savcıya ifade vermesi bekleniyor.