28
Şubat soruşturmasının 4. dalgasında
savcılık sorgusunun ardından tutuklanma talebi ile
mahkemeye sevkedilen 11
general tutuklandı. Tutuklanan generallerden
muvazzaf olanlar Mamak Askeri
Cezaevi'ne gönderilirken,
emekli olanlar ise
Sincan Kapalı Cezaevi'ne sevkedildi. Sanıkların cezaevlerine gönderilmesinin ardından mahkemede verdikleri savunmalar da netleşmeye başladı. Emekli Korgeneral
Hakkı Kılınç, mahkemede yaptığı savunmada, 28 Şubat sürecinde
fişleme bilgilerinin ele alındığı
Batı Çalışma Grubu (BÇG) toplantılarına Jandarma Genel Komutanlığı'nı temsilen katıldığını belirterek, "Toplantılara katılma emrini bana
Teoman Koman verdi" itirafında bulundu.
EMİR GELDİ, O DA UYDU
BÇG toplantılarına ancak 3-5 kez katıldığını ileri süren emekli Korgeneral Kılınç, o dönem
Jandarma Genel Komutanı olan
Teoman Koman'ın emri gereği fişleme toplantılarına iştirak ettiğini ifade etti. Toplantılara katılma sebebinin 'özel bir görev' gereği olmadığını iddia eden Kılınç, Jandarma Genel Komutanlığı'nı temsil görevinin dışında başka bir faaliyetinin bulunmadığını aktardı. Kılınç'ın avukatı ise BÇG'ye üye olduğu iddia edilen müvekkilinin böyle bir birimin kuruluşunda ve yönetiminde görev almadığını ileri sürerken, Kılınç'ın, 28 Şubat sürecinde Jandarma
Harekat Başkanı olarak görev yaptığını hatırlattı. Kılınç'ın avukatı, dönemin Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman'ın Kılınç'a Genel
kurmay'da yapılan toplantılara katılması yönünde sözlü emir verdiğini ifade ederek, 'toplantıya katıl' emrinin hukuksuz bir emir olmadığını, bu nedenle müvekkilinin bu emre karşı çıkmasının söz konusu olmadığını kaydetti.
NE YAPTIĞINI YENİ ÖĞRENDİ
Refah-Yol Hükümeti'nin İçişleri Bakanı Meral Akşener'e 'yağlı kazık' tehdidi savuran ve "28 Şubat sürecinin 'kazıklı Voyvoda'sı" olarak hafızalara kazınan emekli
Tümgeneral Çetin Saner ise savunmasında, kendisine savcılık makamı tarafından gösterilen
belgelerin sahte olduğunu iddia etti. Mahkemede savcılığın iddialarını kabul etmeyen Saner, "Bahsedilen BÇG ile karargahta 3 yıl beraber çalışmışız, fakat ben nerede çalıştıklarını bugün öğrendim" diye konuştu. Kendisi ile aynı yerde çalışanların ne yaptıklarını bilmediğini ileri süren dönemin
Genelkurmay İstihbarat Başkanı Saner, yaşı ve
sağlık durumu nedeniyle tutuksuz
yargılanma talebinde bulundu, ancak bu talebi reddedildi.
Bir istedi suçladık
28 Şubat'ın önemli isimlerinden olan emekli Tümgeneral
Erdal Şenel ise ifadesinde Batı Çalışma Grubu hakkında 'duyumlardan' başka bir şey bilmediğini söyledi. Yaptığı savunmada 28 Şubat sürecinde Genelkurmay
Adli Müşavirliği'ni yönettiğini, bu makamın icra makamı olmadığını belirten Şenel, "BÇG ile bağlantılı olduğu iddia edilen kişilerin çoğu istihbarat ile ilgili görevlerde çalışmalarına rağmen, benim adli
müşavir olarak onların arasında neden bulunduğumu anlamamıştım. Bana BÇG'den birtakım yazılı emirler ve
Çevik Bir talimatıyla suç duyurusunda bulunma görevleri verilmiştir. Bunun dışında hiçbir faaliyetim olmamıştır" diye konuştu.
Görmedim duymadım
Korgeneral
Tevfik Özkılıç mahkeme sorgusunda diğer sanıkların aksine karargahta BÇG'nin varlığını bildiğini söyledi. 1996-1998 döneminde Genelkurmay Başkanlığı'nın Personel Dairesi'nde görev yaptığını belirten Özkılıç, BÇG isimli bir grubu karargahta duyduğunu fakat bu grupta görev almadığını ifade etti. Rütbesi gereği önemli kararlarda etkisi olmadığını iddia eden
Tuğgeneral Mehmet Ali
Yıldırım ise 28 Şubat sürecinde hükümete karşı herhangi bir fiil içine girmediğini ileri sürdü. Suçlamaları kabul etmeyen Yıldırım, "Belgeleri ilk defa gördüm. Bir belgede BÇG çalışma alanına girmeye yetkili kişiler arasında ismim geçmektedir, tarafıma böyle bir görev tebliğ edilmediği gibi, ben böyle bir yerde de görev yapmadım" diye konuştu. Tümgeneral Çetin Dizdar da, diğer sanıklar gibi suçlamaları reddederken, avukatı ise, müvekkiline gösterilen isminin geçtiği 1998 tarihli bir belgede Dizdar'ın rütbesinin yanlış olduğunu savunarak "Bege gerçek değil" dedi.
BELGEDEKİ İMZALAR SİLSİLEYE AYKIRI
28. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı yaptığı dönemde birliğine bağlı garnizonlar içerisindeki zeytinleri toplatarak Kıbrıs'taki Özel İşletmelere zeytinyağı yaptırdığı iddia edilen
paşa olarak gündeme gelen Tümgeneral Berkay Turgut ise sözkonusu belgeleri ilk kez gördüğünü iddia ederek, belge üzerindeki
imza silsilesinin kendi sistemlerine uymadığını ileri sürdü.
11 general cezaevinde
Özel yetkili
Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü
28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden 11'i tutuklandı. Soruşturmanın son dalgasında gözaltına alınan 17 şüpheliden 15'i, savcılık sorgularının ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'nce sorgulanan 15 şüpheliden 11'i tutuklanırken, 4 kişi serbest bırakıldı. Mahkeme, Emekli Kurmay
Albay Erkan Yaykır, Emekli Albay Ardan Kıratlı,
Emekli Astsubay Asım Atak ve Emekli Astsubay Abdullah Hoşgür'ün serbest bırakılmasına karar verdi. Hepsi de 'general' rütbesini taşımış bulunan 11
tutuklu ise şu isimlerden oluştu:
Korgeneral Tevfik Özkılıç
Tümgeneral Berkay Turgut
Tümgeneral Mehmet Faruk Alpaydın
Tuğgeneral
Celalettin Bacanlı
Tuğgeneral Mehmet
Ali Yıldırım
Tuğgeneral Metin Keşap
Emekli Korgeneral
Mustafa Bıyık
Emekli Korgeneral Hakkı Kılınç
Emekli Tümgeneral Erdal Şenel
Emekli Tümgeneral Çetin Dizdar
Emekli Tümgeneral Çetin Saner