Nüfus kayıtlarına göre Şırnak'ın
Beytüşşebap ilçesinde 1 Temmuz 1885'te dünyaya gelen Nuri Öztunç, 125 yaşında. Sağ bacağındaki sorun dışında herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan Öztunç'un en büyük isteği doğup büyüdüğü topraklara dönebilmek.
Antalya'ya 25 yıl önce bazı
aile üyeleriyle göç eden Nuri Öztunç, Kuzeyyaka Mahallesi'nde oğlu Lezgin Öztunç'un evinde yaşamını sürdürüyor.
Türkçe bilmeyen Öztunç'a torunları yardımcı oluyor.
Öztunç,
Osmanlı padişahları Sultan
Abdülhamid, Sultan Mehmed Reşad ve Sultan Mehmed Vahidettin dönemlerini görüp yaşadığını anlattı.
Sultan Reşad döneminde Türk parasının daha değerli olduğunu ifade eden Nuri Öztunç, parasızlık nedeniyle çok geç evlendiğini, 8 çocuğu ve 150 torunu ve 20 torununun torunu olduğunu anlattı.
Öztunç, uzun yaşamasında en önemli etkinin yaşadığı topraklarda saklı olduğunu, “tamamen yeşil ve
doğal gıdalar tükettiğini” ifade ederek, “Gençliğimde her işi yapıyordum. Çok dinç ve hareketliydim. Şimdi ise istediğim yemekleri değil, her şeyi yemek zorunda kalıyorum” dedi.
Çanakkale Savaşı'nı çok iyi anımsadığını anlatan Öztunç, Atatürk'ü görmediğini, ancak
Kurtuluş Savaşı'na katılan arkadaşlarından, Atatürk'e ve savaşa ilişkin anılarını köyünde büyük bir hayranlıkla dinlediğini belirtti.
Nuri Öztunç'un 4. oğlu
Adil Öztunç da, babasının yaşını öğrenenlerin “Neden bunu yetkililere bildirmiyorsunuz, bu bir
dünya rekoru” dediklerini dile getirerek, “Bizler bunun için nereye nasıl başvuracağımızı bilmiyoruz. Bu nedenle bugüne kadar bir girişimiz olmadı. Babamın dünyanın en
yaşlı insanı olduğunu kanıtlayabilmemiz ve başvurabilmemiz için ilgililerin ve yetkililerin bizlere yardımcı olması gerekiyor” dedi.
Öztunç'un 12 yaşındaki torunu Nazlı Öztunç ise, dedesinin yaşını duyan arkadaşlarının buna ilk anda inanmadıklarını, sonra kendisini tanıştırınca büyük bir şaşkınlık yaşadıklarını söyledi. Öztunç, “Bize Osmanlı ve
Cumhuriyet dönemlerinde yaşadıklarından çok memleketinde neler yaptığını anlatır. Doğup büyüdüğü yerleri çok seviyor” diye konuştu.
AA