Beyazıt"ta 30 yıl önce gerçekleştirilen ve 7 öğrencinin yaşamını yitirdiği 16
Mart Katliamı"na ilişkin süren v
e devlet kurumlarının
mahkemeye istenen bilgi ve
belgeleri göndermemesi nedeniyle tıkanan
davada
Ergenekon" un yöneticisi olmaktan
tutuklu emekli albay Mehmet Fikri
Karadağ ile aynı dava kapsamında tutuklu bulunan Halil Behiç Gürcihan"ın tümgeneral babası Ali
İhsan Gürcihan"ın görev yaptıkları dönemde mahkemeye Genel
kurmay Başkanlığı adına resmi
cevap verdiği ortaya çıktı.
Davayı tıkayıcı nitelikte, bilgi ve belgelere ulaşılamadığına ilişkin verilen onlarca
yanıttan ikisinde Ergenekon gölgesinin ortaya çıkması şaşkınlık yarattı.
Ergenekon tutuklusu Muhmet Fikri Karadağ 13 Haziran 2001 tarihli, 15 Mart Katliamı davasının görüldüğü
İstanbul 6. Ağır
Ceza Mahkemesi"ne KKK 3.
Kolordu Komutanlığı adına ve kolordu komutanı namına kurmay albay sıfatı ile gönderdiği cevap yazısında
tanık ifadelerinde geçen anlatımlara ilişkin araştırma yapılması ve sonucun mahkemeye bildirilmesi emrini bildirdi.
Ancak yıllar süren yazışmalarda
Genelkurmay ve bağlı birimlerde 16 Mart Katliamı"na ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı bilgisi mahkemeye ulaştırıldı.
Ergenekon tutuklularından Halil Behiç Gürcihan"ın tümgeneral babası Ali İhsan Gürcihan da 13
Aralık 2001 tarihinde
Genelkurmay Başkanlığı adına mahkemeye
arşiv araştırmasına ilişkin bilgi verdi.
İKK ve Güv. D. Bşk. sıfatıyla Gürcihan mahkemeye gönderdiği resmi yazıda dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi
Güneş ile
ülkücü Lokman Kondakçı arasındaki konuşmanın çözümlerinin arşivde araştırılması talimatını verdiğini bildirdi. Genelkurmay daha sonra bu kayıtların kendilerinde olmadığını bildirdi.
YANITSIZ SORULAR
Ancak her iki yazışmadan da mahkeme bir sonuca ulaşamadı. Kondakçı-Güneş görüşmesinin çözümleri için yapılan yazışmalar yıllarca sürdü. Dava avukatları mahkemenin soruların resmi makamlar tarafından doğru ve doyurucu yanıt verilmediği için davanın tıkandığını öne sürerek mesleklerini bu koşullarda icra etmelerinin mümkün olmadığı gerekçesiyle uzun yıllar
duruşmalara katılmadılar. Bugün de 30 yıllık davada soru işaretleri birbiri ardına sıralanıyor.
Davada tanık ifadelerinde geçen ve ordu malı TNT"yi Beyazıt Katliamı"nda kullanılmak üzere temin ettiği öne sürülen yüzbaşı Mehmet Ali Çeviker"e bugün de ulaşılmış değil. Genelkurmay Başkanlığı mahkemeye gönderdiği yazı ve bilgi notlarında bu kişi ile ilgili çalışan, emekli ve ölmüş tüm
personel kayıtlarının incelenmesinde bir sonuca ulaşamadığını bildirip tanık ifadelerinde adı geçen Çeviker ile ilgili daha detaylı bilgi istedi.
GAYRİ CİDDİ YAZIŞMA
İstanbul 6.
Ağır Ceza Mahkemesi, tanık ifadelerinde adı geçen yüzbaşı Mehmet Ali Çeviker"i 3. Kolordu Komutanlığı"na resmi yazı ile 24
Mayıs 2994 tarihinde bir kez daha sordu ancak resmi bir yanıt olmaktan uzak elle yazılmış, isim tarih ve numarası bulunmayan gayrıciddi yanıt mahkemeye ulaşmasının hemen ardından 3. Kolordu Komutanlığına iade edildi.
Mahkeme "Yazımıza resmi yazı kuralları içinde cevap verilmesi rica olunur" notu düşerek iade ettiği bilgi notuna ilişkin şu değerlendirmeyi de kayıtlara geçti: "Bomba atıp silahla tarayarak 7 kişiyi öldürmek suçundan
sanık Mustafa Doğan ve arkadaşları hakkında mahkekemizde açılan davanın yargılaması sırasında konuyla ilgili mahkememizin yazısı üzerine sarı postit kağıt üzerine elle yazılıp
sivil memurca imzalanmış kağıt mahkemeye bir resmi makamca yazılacak ve resmi yazışma usullerine uygun düşecek şekilde yazışma kurallarına uygun olmadığı anlaşıldığından evraklar aynen iade edilmiştir"
DURUŞMA GÜNÜ TESADÜFÜ
Olayın üzerinden geçen 30 yıllık zamanda yüzlerce kez duruşması yapılan 16 Mart Katliamı davasının duruşması ile Ergenekon
terör örgütü davasının
Silivri Cezaevi"nde görülmesine başlanacak ilk duruşması da aynı güne denk geldi. Her iki duruşma da 20
Ekim günü görülecek.
NEZAHAT ALKAN/BİRGÜN GAZETESİ