301'de değişiklik sinyali

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Lübnan için Fransa'ya gitti.

301'de değişiklik sinyali

Gül, hareketinden önce Esenboğa havaalanında yaptığı açıklamada, eski dışişleri bakanlarından İsmail Cem'in hayatını kaybetmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Gül, "Türkiye olarak önemli bir siyasetçi, entelektüel ve düşünce adamını kaybettik" diye konuştu. İsmail Cem'in hem yakın arkadaşı, hem de eskiden dışişleri bakanlığının başında olduğunu hatırlatan Gül, üzüntüsünün "çok derin" olduğunu kaydetti. Gül, Cem'in eşi Elçin Cem başta olmak üzere ailesi, yakınları ve Bakanlık mensuplarına bir kez daha baş sağlığı diledi. Gül, elden gelen her şeyin yapıldığını, ancak Cem'in bu zor hastalıktan kurtulamadığını belirtti. GÜL'ÜN TEMASLARI Fransa'da ve ziyaret edeceği diğer ülkelerde yapacağı temaslar hakkında bilgi veren Gül, Paris'te az sayıda ülkenin davet edildiği ve Lübnan ekonomisinin yeniden yapılandırılmasına katkıda bulunmak üzere düzenlenen Üçüncü Uluslararası Bağışçılar Konferansına katılacağını söyledi. Türkiye'nin Lübnan halkının karşı karşıya kaldığı sıkıntıların hafifletilmesi için etkin bir yardım faaliyeti yürüttüğünü ifade eden Gül, Türk sivil toplum kuruluşlarınca hibe olarak gönderilen yardım miktarının 20 milyon doları aştığını kaydetti. Gül, Lübnan'ın acil onarımıyla ilgili geçen yıl 31 Ağustosta Stockholm'de düzenlenen konferans çerçevesinde Türkiye'nin 10 milyon dolar taahhüt ettiğini hatırlattı ve bu meblağın 70 kalıcı okul ve 2 sağlık merkezi için kullanıldığını, inşaatların önemli bölümünün tamamlandığını bildirdi. Bu yardımların Lübnan halkı tarafından büyük bir sempatiyle karşılandığını kaydeden Gül, "Türkiye, Lübnan'ın siyasi bütünlüğü, egemenliği, bağımsızlığı ve ekonomik kalkınma programını desteklemektedir" diye konuştu. Gül, Paris'te yarın yapılacak toplantının ardından aynı gün NATO üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları toplantısında Türkiye'yi temsil etmek üzere Belçika'nın başkenti Brüksel'e geçeceğini bildirdi. 26 üye ülkenin bakanlarının özellikle Afganistan ve Kosova dosyalarından oluşacak bir gündem çerçevesinde buluşacağını aktaran Gül, bu toplantının ardından, NATO üyesi ülkelerin bakanları ile Afganistan'daki Uluslararası Destek Gücüne (ISAF) katkıda bulunan ülkelerin bakanlarının da bir araya geleceğini kaydetti. Türkiye'nin de gerek ISAF, gerekse KFOR'a (Kosova Barış Gücü) aktif olarak destek verdiğini hatırlatan Gül, Türkiye'nin Afganistan'a eğitim ve sağlık gibi insani alanlarda da yardım ettiğini ifade etti. Gül, Brüksel'den, 24-28 Ocak arasında İsviçre'nin Davos şehrinde yapılan Dünya Ekonomik Forumunun yıllık toplantısına gideceğini, toplantıya Devlet Bakanı Ali Babacan'ın da katılacağını kaydetti. Bölgeleri birleştirmek ve yeni fırsatlar yaratmak ana temasıyla en son İstanbul'da düzenlenen Davos toplantılarının dünyanın önde gelen isimlerini bir araya getirdiğine işaret eden Gül, dünya gündemindeki hususların samimi bir ortamda ele alındığını belirtti. Davos toplantılarına bu yıl 90 ülkeden yaklaşık 2400 kişinin katılacağını kaydeden Gül, bu yılki ana temanın küresel gündemi biçimlendirme ve değişen güç dengesi olarak belirlendiğini belirtti. Bakan Gül, Türkiye'nin siyasi geleceği ve Orta Doğu'nun geleceğiyle ilgili iki toplantıya katılacağını, ziyaretleri çerçevesinde dünyanın önde gelen siyasi şahsiyetleriyle ikili görüşmeler de yapacağını kaydetti. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Hrant Dink cinayetinin ortaya çıkardığı bazı gerçekler bulunduğunu belirterek, siyasetçiler ve medyanın yaptıklarının ülkedeki gençliği nasıl beslediğinin tekrar tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Lübnan'ın yeniden yapılandırılmasına Türkiye adına destek vermek üzere Fransa'ya giden Gül, hareketinden önce Esenboğa Havalimanında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Hrant Dink'in öldürülmesi ve cenaze törenine ilişkin bir soruya karşılık Gül, suikastın çok üzücü olduğunu belirterek, hükümet olarak ilk dakikadan itibaren olayı telin ettiklerini ve duruma el koyduklarını hatırlattı. SÜREÇ İŞLİYOR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, olayın hemen ardından en üst seviyede hükümetin görüşlerini açıkladığını ve katilin yakalanması için elden ne geliyorsa yapılacağını söylediğini belirten Gül, katilin kısa sürede, daha cenaze kaldırılmadan yakalandığına işaret etti. Olaya ilişkin soruşturmanın sürdüğünü belirten Gül, "Bunun arkasında kimler vardır, neler vardır, hangi örgütler vardır, kimler teşvik etmiştir? Bunlar tek tek ortaya çıkartılacaktır. Süreç işliyor şimdi" diye konuştu. Dün cenaze töreninde görüldüğü gibi, tüm Türkiye'nin olayı lanetlediğini belirten Gül, törene, Türkiye'ye gelmekte tereddüdü olan, Türkiye ile ilgili yanlış fikirleri düşünceleri bulunan diasporanın önemli temsilcilerinin de katıldığını hatırlattı. Gül, bu temsilcilerin Türkiye'nin nasıl bir ülke olduğunu gördüklerini belirterek, "Eminim ki onlar da pozitif duygularla ayrılmışlardır" diye konuştu. CİNAYETİN ORTAYA ÇIKARTTIĞI BAZI GERÇEKLER VAR Cinayetin ortaya çıkarttığı bazı gerçekler bulunduğunu belirten Gül, "Önce hükümet ve siyasetçiler olarak iyi düşünmemiz gerekir. Medyanın düşünmesi gerekir, gazetecilerin düşünmesi gerekir. Yazdıklarımız, çizdiklerimiz, yaptığımız diziler... Bu ülkenin gençliğini nasıl besliyoruz? Bütün bunları hepimizin tekrar tekrar düşünmesi gerekir" dedi. Gül, "öncelikle hükümet ve siyasetçiler olarak demeçlerin ve açıklamaların da nasıl neticeler verdiğinin gözden geçirilmesi gerektiğini" ifade etti. Cinayetin üzücü olduğunu yineleyen Gül, hükümet olarak işi başından beri sıkı tuttuklarına işaret ederek, böyle olayların bir daha meydana gelmemesi için gereken her türlü adımın atılacağını, tedbirlerin alınacağını belirtti. Gül, bu olay çerçevesinde Türkiye'nin hep beraber; sağcısıyla solcusuyla, Müslümanıyla gayrimüslimiyle olanları lanetlemiş olduğunu yineledi. TÜRKİYE-ERMENİSTAN İLİŞKİLERİ Olayın Türkiye-Ermenistan ilişkilerine nasıl yansıması olacağının sorulması üzerine Gül, Türkiye'nin bütün komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmeyi arzu ettiğini söyledi. Gül, "Daha önceki yıllarda bazı komşularımızla ne haldeydik, hatırlayın. Bulgaristan'dan yüz binlerce vatandaşımız yürüyerek ayrılmıştı, yürüyerek Türkiye'ye gelmişti. Yunanistan ile ilişkilerimizi biliyorsunuz. Suriye ile, Irak ile ilişkilerimizi biliyorsunuz. Daha önceki Sovyet dönemiyle ilişkilerimizi biliyorsunuz. Bugün geldiğimiz noktada bütün komşularımızla ilişkilerimizi karşılıklı güven ve saygı içerisinde geliştiriyoruz. Tabii ki Ermenistan ile de ilişkilerimiz geliştirmeyi arzu ederiz" dedi. TÜRKİYE'NİN HİÇ KİMSEYE DÜŞMANLIĞI YOKTUR Türkiye'nin herhangi bir komşusuna karşı düşmanlık duygusu bulunmadığını belirten Gül, ancak bunun sadece Türkiye'nin elinde olmadığını, komşu ülkenin de Türkiye'ye karşı düşüncelerini, duygularını gözden geçirmesi gerektiğini ifade etti. "Oradan da temsilciler geldi gördü, Türkiye'nin hiç kimseye bir düşmanlığı yoktur" diyen Gül, bununla birlikte Türkiye'den haksız taleplerde bulunulmaması gerektiğine işaret etti. Tarihte meydana gelen sıkıntıların araştırılması gerektiğini belirten Gül, bunların TBMM'de uzun şekilde konuşulduğunu belirterek, "Ama tüm bunlar olurken hiç kimse sadece dininden dolayı, inancından dolayı Türkiye'de katledilmemiştir. Birinci Dünya Savaşının ortaya çıkarttığı şartlar, o günkü durumlar, içerideki kargaşalar, ordu dışarıdayken içeride ortaya çıkan sıkıntılar, bütün bunlar muhakkak ki araştırılmalıdır, konuşulmalıdır" diye konuştu. Gül, Türkiye'nin bu konuda rahat olduğunu belirterek, Türkiye'nin, gizli olanlar da dahil, bütün arşivlerinin araştırmaya açık olduğunu kaydetti. Gül, "Bu bölgede düşmanlıkları beslemenin hiçbir faydası yoktur" ifadesini kullandı. 301. MADDE Gazeteci-yazar Hrant Dink'in öldürülmesinde TCK'nın 301. maddesinin etkili olduğu yönündeki görüşlerin hatırlatılması üzerine Gül, "Biz bir düşüncenin, söylemin arkasında şiddet yoksa, şiddeti tahrik yoksa veya şiddete yol açmıyorsa bütün bu düşüncelerin bu ülkede serbestçe konuşulmasını ve yazılmasını istiyoruz" dedi. Bu yönde büyük değişiklikler yaptıklarını ifade eden Gül, "Bugünkü haliyle 301. maddeden dolayı bazı problemlerin yaşandığını görüyoruz" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu çerçevede bütün sivil toplum örgütleriyle açık şekilde görüştüğünü ve farklı teklifleri bütünleştirip getirmelerini istediğini hatırlatan Gül, hükümetin bu konuda iradesini ortaya koyduğunu ifade etti. Bakan Gül, "Bir ülkede hiç kanun olmasın, herkes her şeyi yapsın, kaos olsun kimse istemez. Ama bu yasada bazı değişikliklerin yapılması gerektiğini biz de görüyoruz. Bunun için sivil toplum örgütleriyle yakın temas içindeyiz. Hükümet olarak hiç kimsenin düşüncesini ifade etti, fikrini söyledi diye hapse girmesini istemeyiz" diye konuştu. 301 maddenin değişimine yönelik bir takvim olup olmadığının sorulması üzerine, hükümetin bu konuya sıcak baktığını ifade eden Gül, sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapmayı tercih ettiklerini kaydetti. Gül, bu maddenin bu yıl içinde değişip değişemeyeceğine ilişkin soru üzerine de "her şey olabilir. Bu meclisin iradesi içindedir. İşbirliği içinde her şey yapılabilir" dedi.
<< Önceki Haber 301'de değişiklik sinyali Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER