Emniyet kayıtlarının dışında tarihî güne
tanıklık edenlerin anlattıkları da 1
Mayıs soruşturmasına ışık tutacak nitelikte. Bu şahitlerden biri de Ahmet
Öztürk. 1970'ten bu yana Taksim'in meşhur sıra büfelerinden birini işleten Öztürk, o gün yaşadıklarını dün gibi hatırlıyor: "Meydanda kaçan bir grup dükkânıma girdi. Ellerindeki el bombalarını,
silahları ve megafonu tezgâha bırakıp kaçtılar.
Polis de hemen arkasından gelip el bombalarını topladı. Yani el bombasını alsam elimde patlayabilirdi. Bu kişiler 5 sene sonra geri geldiler. 'Burada malzemelerimiz vardı' diye sordular."
Ahmet Öztürk, olaylı günün çok sakin başladığını söylüyor. Akşam 7'ye kadar meydanda bayram havası olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor: "Portakal kesmek için bile
bıçak kullanamadık o gün. Saat 7'ye çeyrek kalaya kadar hiçbir sıkıntı yoktu. Ne olduysa silah atışlarından sonra oldu."
Silah atışlarının sadece otelden gelmediğini belirten Öztürk, "Mitinge gelenler de ateş açtı. Panzere silah atanlar oldu gözümün önünde." diyor.
Kazancı Yokuşu'nda yaşananları görmediğini belirten Ahmet Öztürk, olay yerinden kaçan insanların dükkânına sığındığını kaydediyor. Herkesin birbirini ezdiğini söyleyen Öztürk, insanların korkudan Kelime-i Şehadet getirdiklerine şahit olmuş. Ortalığı karıştırmak isteyen provokatörlere dikkat çeken Öztürk'e göre, karışıklığın çıkmasında
Elmadağ yönünden gelen ve ellerinde Mao ve Lenin fotoğrafları bulunan grubun rolü büyük. Öztürk'e göre Taksim'de
1 Mayıs kutlamalarının serbest bırakılması iyi bir gelişme.
DARBE İDDİANAMESİNİN İLK EYLEMİ: 1 MAYIS
1 Mayıs 1977 olayları, 17 Nisan'da yargılama aşamasına geçilen 12
Eylül darbesi iddianamesinde geniş bir şekilde yer aldı. Savcılara göre çıkan olaylar, özellikle darbeye giden süreçte şartları olgunlaştırma eylemlerinden ilkiydi. İddianamede yer alan dönemin tanık ve aktörlerinin ifadeleri ise 1 Mayıs 1977'nin adeta sümenaltı edilmek istendiğini ortaya koydu. 1 Mayıs davasından el çektirilen dönemin
Cumhuriyet Savcısı Çetin Yetkin şöyle konuştu: "Bu davanın yürütülmesini
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı istemedi ve beni görevden aldı."
Ateş edenlerin birçok kişi tarafından görülmüş olmasına rağmen güvenlik güçlerinin gerçek suçluları yakalayamamış olmasına dikkat çeken savcılar, olayın toplumu kaosa ve iç çatışmaya sürüklemek amacıyla yapılmış olabileceğini ifade etti.