DYP Eski Genel Başkan Yardımcısı
Ümmet Kandoğan,
seçimler öncesinde yaşanan 367 tartışması ve sözde ulusalcı
Ergenekon Terör Örgütü bağlantısı konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“367 peşinde koşanlara
demokrasi dersi için buradayım” diyerek Genel
Kurul oturumuna katılan DYP eski Denizli
Milletvekili Kandoğan, DYP ve
ANAP’ın Ulusalcılar tarafından oyuna getirildiğini söyledi. “Seçim öncesinde DYP ve ANAP’ın
birleşmesini isteyenler aslında kafalarının arkasındaki gizli planlarını hep sakladılar” diyen Kandoğan, planı şu sözleri ile açıkladı:
“Amaç iki partinin birleşip tek listede sandığa gidip barajı aşmaları değil, 367 konusunda birlikte hareket etmelerini sağlamaktı. 367 konusunda
AK Parti adayının (Gül’ün) önünü kesmek için iki partinin ortak hareketine ihtiyaç vardı. Parti birleştirilecek, ancak şart 367 oylamasına katılmama olacaktı. Sayın Ağar ve
Mumcu 367 konusunda gayet demokratik açıklamalar yaparken, ansızın birleşmenin yolunun açılması ve aracıların çoğalmasıyla 367 konusunda ortak hareket edeceklerini deklare ettiler. Ergenekon’un oyunu başlamıştı. Ulusalcıların ilk hamlesi tutmuştu.”
ERGENEKON KAZIK ATMIŞ!
Söz konusu oyunu kendisinin gördüğünü ve uyarılarda bulunduğunu ifade eden Ümmet Kandoğan, “Ergenekon, ANAP ve DYP’ye güçlü
destek vaat ediyordu. Oysa oyunun sonunda iki partinin birbirine düşürüleceğinin hesabını liderler yapamamıştı. Sayın Ağar bunlara (ulusalcılara) çok güveniyordu. Ama, ben daha ilk gün, ‘Bu evlilik olmaz’ dedim. İşin içinde derin yapıların oyunlarının olduğunu belirttim. Birleşme sürecinde medya’dan, bürokrasiye kadar iki partinin birlikte hareket etmesini isteyen herkes aslında AK Parti karşıtlığıyla nam salan isimlerdi. Ne tesadüf ki o isimler diğer taraftan el altından
CHP ve MHP koalisyonunu destekleyen yazılar kaleme alıyor, açıklamalar yapıyor ve ulusalcılık noktasında iki partinin birbirinden farklı taraflarının olmadıklarını iddia ediyorlardı” diye konuştu.
KULLANIP KULLANIP ORTADA BIRAKMIŞLAR!
“Gerçek niyetin anlaşıldığında iş işten geçmişti” diyen Kandoğan, “Ve 367 oylamasına derin yapıların istediği gibi katılmayan ANAP ve DYP bir anda gündemden düşürüldü. Birleşme çabaları askıya alındı. Aracılar ortadan çekildi. Amaç sağlanıp AK Parti'nin adayının önü kesilmişti. DYP ve ANAP bileşirse barajı aşma ihtimali gündeme geldiğinden bu onları rahatsız etmişti” dedi.
AKILLARINDAKİ CHP-MHP KOALİSYONUYDU
Kandoğan, sözleri şu şekilde sürdürdü: “Çünkü Ergenekoncuların aklında CHP ve MHP yani ulusalcı bir birliktelik vardı. Bu birliktelik kısmen de olsa onlar gibi düşünüyordu. Yapmak istediklerini daha rahat hayata geçirebileceklerdi. İktidarı da bu şekilde yıkacaklardı. Bu birlikteliğin sağlanması için geriye yarım bıraktıkları operasyonu tamamlamak kalmıştı. Bunu da çok değil birkaç gün içinde yaptılar. Ve suni birlikteliği dağıttılar. Sonra o süreçte her iki parti lideri AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayına sıcak bakarken ansızın çark etmelerinin bir başka nedeni de bu çevreler tarafından ablukaya alınmış olmasıdır. Liderler üzerlerinde hissettikleri baskıya daha fazla dayanamadılar. Dünün aktörleri bugün üstü kapalı yada direkt olarak Ergenekon’un destekçiliğini yapıyorlar. Hatta zanlı olanlar bile var.”
“Bahçeli; ‘367 oylamasına girmeyin’ dedi”
ANAP Eski Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Sarıbaş ise, 367 tartışmalarının alevlendiği günlerde çok değişik kesimlerden oylamaya girmemeleri yönünde uyarıldıklarını açıkladı. Sırabaş; kendilerine “oylamaya girmeyin” telkininde bulunan isimler arasında en dikkat çekicilerden birinin de MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli olduğunu söyledi.
BAHÇELİ’NİN TELKİNİ
Bugüne kadar kamuoyu gündemine gelmemiş olan bir buluşmayı Sarıbaş şöyle anlatıyor: “Ben, Sayın
Erkan Mumcu,
Faruk Bal,
Cihan Paçacı ve MHP Lideri Devlet Bahçeli ile parti genel merkezlerinde bir görüşme yaptık. İçinde bulunduğumuz şartları değerlendirdik. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 367 konusunda bize, ‘Oylamaya kesinlikle katılmayın’ dedi. Gerekçesini ise Sayın Başkan, “
Parlamento 5 yılını doldurdu. Bu iyi düşünülmeli. Bu parlamento milleti tam temsil etmiyor. AK Parti de elindeki çoğunluğu kaybediyor. Gücü azalıyor. Bu dikkate alınmalı ve yeni bir parlamento
cumhurbaşkanını seçmeli’ uyarısında bulundu. Biz o günkü süreci iyi yönetemedik. Buna çapımız yetmedi.” Öte yandan, Sarıbaş’ın ayrıntılarını verdiği görüşmeyle ilgili olarak, Devlet Bahçeli, Cihan Paçacı ve Faruk Bal, açıklama yapmak istemediklerini belirttiler.
VAKİT