Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul'a yapılacak 3. köprünün güzergahının açıklanabilmesi için önce geçeceği hattaki belediyelerin planlarına işlenmesi gerektiğini söyledi. Bakan Yıldırım, TRT Türk kanalında yayınlanan Gündem Ekonomi programında, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. 3G teknolojisine ilişkin bir soru üzerine Bakan Yıldırım, 3N demeyi tercih ettiğini belirttiği teknoloji için 3 ay önce lisansların verildiğini, 30 Temmuz'da uygulanmaya başlayacağını söyledi. Yıldırım, firmalara tanıtım fırsatı vermek için 3 ay süre tanındığını belirterek, uygulamanın 3. nesil mekan farklılıklarını ortadan kaldıracağını, mevcut genişbant internet ağı kapasitesini yüzde 40 artıracağını, gerekli alt yapının hazırlanmasıyla veri akışının zaman ve mekan farkı gözetmeksizin daha hızlı olacağını ifade etti. 'Teknolojik devrim devam ediyor, 3. nesille de kalmıyor 4. nesli geliyor 5'i geliyor' diyen Bakan Yıldırım, teknolojik gelişmenin iletişim ve yayıncılığı birleştirmeye başladığını söyledi. Yıldırım, 'teknoloji tarafsız bir uygulama, bu da RTÜK ile Telekominikasyon kurumunu görev alanları iç içe girdiği için birleştiriyor. Cep telefonundan istediğiniz yayınlara girdiğinizde RTÜK ile işiniz kalmıyor. O halde bunların mutlaka yakınsama teknolojileriyle birleşmesi lazım. Bu kaçınılmaz bir gelecektir' şeklinde konuştu. İSTANBUL'A YAPILACAK 3. KÖPRÜ Bakan Yıldırım, İstanbul'a yapılması planlanan 3. köprüye ilişkin soru üzerine şöyle konuştu: '3. köprünün dışında bir de İzmit köprüsü yapılacak. İstanbul'dan İzmir'e 3-3,5 saatte gidilebilecek. Proje 6 milyar dolarlık proje. Nabucco 5 milyar dolarlık proje, bir hafta konuşuldu sonucu belli değil, bir çok katılımcı ülkesi var herkes taahhütlerini yerine getirecek, proje öyle yürüyecek. Ama biz ihale ettik, onayladık, süreci başlattık. Yani 5 sene burada köprü yapılacak. Dünyanın ikinci en büyük köprüsü. İzmir'den İstanbul'a 378 km otoyol var. Bütün proje 6 yıl boyunca binlerce insan çalışacak, sonra alan firmalar 15 sene işletme yapacak, devletin cebinden bir şey çıkmayacak.' Yıldırım, köprünün yerinin diğer iki köprünün kuzeyinde olacağını, tam yerinin çalışmalar başladığında anlaşılacağını belirtti. Bakan Yıldırım, köprünün Beykoz-Tarabya, Beykoz-Sarıyer bölgelerinden hangisine yapılacağının sorulması üzerine, şunları söyledi: 'Bununla ilgili saklı bir şey yok. Bir şeyin açıklanması lazım, sanki ben köprünün yerini saklıyorum. Niye saklayayım? Orada ne alışverişim var, ne arsam var? Yedi ceddimin, hiç kimsenin bir şeyi yok ama bir şeyi düzgün yapmamız lazım, insanları yanlış yönlendirmememiz lazım. Hayal kırıklığı yaşatmamamız lazım. Çünkü köprü güzergahının açıklanabilmesi için önce geçeceği hattaki belediyelerin planlarına işlenmesi lazım. Şu anda o işlem yapılmadı. Şimdi olmadan açıklarsak o belediyelere emirvaki yapmış oluruz. Bu sefer bu bir nezaketsizlik. Ayrıca da hukuki bazı sıkıntılar doğurabilir. O yüzden o güzergahlar imara işlenecek, söyleyeceğiz. Zannediyorum Eylülde filan ortaya çıkar, Eylül ayı içerisinde o işlerin bitmesinin ardından ilana çıkacağız.' Köprü üzerinden demiryolu geçip geçmeyeceğine yönelik soru üzerine de Bakan Yıldırım, teknik veriler açısından mümkün olursa bunu da dikkate alacaklarını ancak net bir çalışma olmadığını söyledi. Yıldırım, 'Tabi olursa iyi olur ancak, eğer yap işlet devretin cazibesini ortadan kaldırırsa koyamayız' dedi. HIZLI TREN Bakan Yıldırım, Ankara-İstanbul arasında hızlı tren çalışmalarının Eskişehir-İstanbul bölümünün ihaleye yapılan itiraz nedeniyle tamamlanamadığını, söyledi. Yıldırım, itiraz nedeniyle 2,5 sene kaybettiklerini, her şey yolunda giderse 3 sene içerisinde hattı İstanbul'a uzatmayı planladıklarını belirtti. Türkiye genelindeki demiryolu çalışmalarına ilişkin bilgi veren Yıldırım, '50 yıllık ihmali 5 yıllık atılımla neredeyse telafi edecek noktaya gelmişiz. Türkiye genelinde bin 800 kilometrelik yapımı devam eden hat var. 1953-2003 arasında yapılan hat miktarı bu kadar. Bunun için şu ana kadar 7-8 katrilyon kaynak kullandık' diye konuştu. Marmaray projesindeki kazı çalışmalarına değinen Yıldırım, arkeolojik bulgulara rastlamalarının proje süresini uzattığını, projenin kesin olmamakla birlikte 2013 yılından önce bitmesinin zor olduğunu dile getirdi. HAVAALANLARINDAKİ YOĞUNLUK Bakan Yıldırım, havalanlarında yoğunluk olduğu yönündeki eleştirilerle ilgili de Atatürk Havaalanının günde 600 uçak olan kapasitesini yaptıkları düzenlemelerle 900'e çıkardıklarını söyledi. Sabiha Gökçen havaalanını da devreye soktuklarını anlatan Yıldırım, 'Bu hiç öngörülemeyen bir büyüme. Biz öngörüyorduk da bütün uzmanlar buna gülümsüyordu, 'hayal' diyorlardı. 'Herkes uçağa binecek' diyorduk, 'bu bakan da çok hayalci' diyorlardı. Allah'a şükür gerçekleşti, bugün herkes uçuyor. Bundan sonraki hedefimiz 2023 vizyonunu şimdiden belirlemek, Türkiye havcılıkta nereye gidecek? Bunu öngörmemiz lazım. Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alacak. Bunun gerçekleşmesi için alt yapının hazır olması lazım'şeklinde konuştu. 3. havaalanının belediyenin kent planlamasında olduğunu da belirten Yıldırım, 'ancak bugünden yarına olacak bir olay değil, havaalanı tabi ki yapılır ama maliyeti ucuz olmayacak' dedi. Yıldırım, uçak kazalarının bakım maliyetlerinin artmasıyla ilişkilendirilmesiyle ilgili de 'Bu doğru değil, her şeyden fedakarlık yapabilirsiniz ama emniyetten asla yapamazsınız, uçuş güvenliğinin pazarlığı olmaz. Kazalar oldu ama öyle kazalar arttı filan yok. Bir hafta arayla İran'da iki uçak gitti Fransızların uçağı düştü. Her gün küçük büyük dünyada uçak kazası olur. tren kazası olur her gün bir yerde olur' diye konuştu. Bakan Yıldırım, köprü ve otoyol geçişlerine zam yapılması konusuyla ilgili ise bu konudaki çalışmaların henüz nihai şeklini almadığını ve kendilerine ulaşmadığını belirterek, 'Çalışmalar, bizim önümüze de gelecek, değerlendirme yapacağız. Onun için benim bir şey söylemem çok anlamlı değil' dedi. AA