Kuzey Irak’taki
Kürdistan Demokrat Partisi’nin (IKDP) istihbarat teşkilatı olan ‘Parastin’a, sınırda konuşlanan askeri birlikler hakkında istihbarat verdikleri için ‘askeri ajanlık’ suçlamasıyla gizli bir operasyonla yakalanıp
Diyarbakır’a getirilip tutuklanan 1’i
korucu, 1’i eski korucu 4 kişinin itiraflarını ele geçirildi...
Milli
İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile Diyarbakır ve
Şırnak İl Jandarma
Alay Komutanlıkları’nın ortak operasyonuyla Şırnak’ın
Uludere İlçesi'nde yakalanan ve Mesut
Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin istihbarat teşkilatı olan ‘Parastin’a ajanlık yaparak sınırdaki konuşlu birliklere ait fotoğraf ve
kroki gönderdikleri için tutuklanan K.E, H.T, korucu Ş.E ve eski korucu H.E’nin IKDP’ye yaptıkları ajanlık ile ilgili
nöbetçi mahkemeye verdikleri önemli itiraflarını ele geçirdi.
Kuzey Irak’ın Duhok kentinde doğup büyüdüğünü, 1995 yılında ise Irak’tan ayrılarak Şırnak’ın Uludere ilçesinin Ortasu Köyüne yerleştiğini anlatan K.E., IKDP’ye verdiği istihbari bilgilerle ilgili şu itiraflarda bulundu:
“1998 yılında
Afyon ve
Adana E Tipi Cezaevinde askerlik yaptım. Zaho’da Abdurrezzak adlı kişi bir tanıdık aracılığıyla beni
telefonla aradı ve bulunduğum
bölge ile ilgili kendisine bilgi vermemi istedi. Bu kişi beni belli aralıklarla arayıp bölge ile ilgili gözlemlediğim konuları bana soruyordu, ayrıca
gizlilik sağlansın diye bana ‘Desti’ adını verdi. Ben de kendisine bilgi veriyordum.
Abdurrezzak IKDP'ye çalışıyordu, ancak IKDP’nin Parastin adlı istihbarat şebekesinin elemanı olduğunu bilmiyordum. Abdurrezzak’ın talimatı üzerine bazı
karakollar ile askeri alanların fotoğraflarını gizlice cep telefonundan çektim ve bunu Abdurrezak’a vermesi için
hafıza kartı ile birlikte
kaçakçılık yapan ve Irak’ta yaşayan Fadıl adlı kişiye teslim ettim. Ben de 3 kez yasadışı yolları kullanarak Irak’ın kuzeyine gidip geldim.
Çektiğim fotoğrafları Fadıl, Irak’a götürüp Abdurzezzak’a veriyordu ve simkart’ı boş olarak bana geri getiriyordu. 2 kez fotoğraf gönderdim. Cep telefonumda ele geçen yol,
arazi ve Hilal Karakol Komutanlığı’na ait fotoğrafı ben çektim. Telefonumdan silmiştim, ancak nasıl ele geçti bilmiyorum. Köyümüzde korucu olan Ş.E’nin çevresi geniştir.
Asker ve korucuları tanır. Ş.E de benim gibi Abdurrezzak ile görüşüyordu. Abdurrezzak Ş.E’ye telefon görüşmelerinde ‘Zozan’ diye hitap ediyordu. Kendisiyle
Kürtçe konuşuyorduk. Son olarak operasyonda öldürülen kişilerle ilgili benden bazı bilgiler istedi ve ‘Yetkililer bizden haber bekliyor’ dedi. Beni aradığında bölgeden giden askeri
araçlar içindeki kişiler, rütbeleri hakkında bilgi veriyordum. Ömür
üsteğmen bizim bölüğün komutanıdır.
Ben görüşmelerimde onunla ilgili bilgiler verdim. Görüşmelerde askerlerden ‘Koyun’, koruculardan ise ‘Uzun kulaklılar’ tanklardan ‘Uzun
boru’ diye söz ediyorduk. Telefon kayıtlarındaki Roboski bizim köyün adıdır. Şırıde ise sınırdaki bir karakoldur. Küranşe ise mıntıka adıdır ve
PKK’nın Haftanin kampı yakınındadır. Öldürülen asker, korucu veya PKK’lılarla ilgili bilgileri korucu Ş.E. ile köylülürden alıp IKDP’ye aktarıyordum. Askeri birliklerle ilgili verdiğim bilgilerde 8 adet 120’lik toptan söz ettiğim doğrudur. Bu bilgiler karşılığında Abdurrezzak bana 750 YTL olmak üzere 2 kez para, ayrıca kaçakçılık yapan Fadıl’ın pikabı ile 300 YTL’lik erzak ve kontör gönderdi. Hilal karakolunun fotoğraflarını ise korucu Ş.E ile çektik. Fadıl’ı Korek GSM hattından arayıp
buluşma noktası bildiriyordum. Bir başka
ülke insanına kendi bölgem ile alakalı askeri ve özel bilgileri verdiğim için pişmanım, yaptığımdan utanıyorum v
e devletimden özür diliyorum. Devlet merhametlidir.”
PAŞALARLA İLGİLİ BİLGİ
Irak’ın Zaho şehrine taziyeye gittiğinde burada Bavir adlı kişi ile tanıştığını, bu kişiye gösterilen saygıdan dolayı önemli biri olduğunu belirten H.T ise, “
İşyeri gösterişliydi. Bana yaşadığım bölgedeki sosyal olaylarla alakası bilgilere ihtiyacı olduğunu söyledi, ben de kabul edince telefon numaramı aldı. Verdiğim bilgiler sosyal içerikliydi, askeri bilgi vermedim. DTP’nin toplantıları, köyde yapılan sosyal çalışmalar ve sağlık hizmetleriyle ilgili bilgiler verdim. Oraya tekrar gittiğimde bana yardımcı olması için bilgi verdim, para almadım” dedi.
1997-98 yıllarında bölgede görev yapan birçok
general ile çalıştığını belirten korucu Ş.E ise, “1997-98 yıllarında
Salih paşa ile çalıştım. Kendisi o dönemde Yarbay’dı. Aynı birlikteki Ömer Paşa beni özel time seçti. Hatta kendisiyle birlikte bir operasyonda Haftanin kampına kadar gittik. Alihan Gülyazı’da Dırbaz köyünün ileri gelenlerindendir ve bölge korucubaşıdır. Haftanin’de bir asker
mayına basmıştı. Komutanımız bizi gönderip mıntıkanın
kamera ile görüntüsünü istedi. Ayrıca
Bedrettin Albay ile Arif Paşa köyümüze gelerek evleri ziyaret ettiler. Bedrettin Albay bu sırada fotoğrafının çekildiğini belirterek evi
kontrol etti, ancak birşey bulamadı. Ben telefonla bu bilgileri verdim. Ben IKDP içerisinde Osman
Kasım’ı tanırım. Kendisi Zaho’da paşadır, yani
peşmerge generalidir. Onu da babam eskiden bu bölgede peşmergelik yaptığından dolayı tanıyordu. Geçen ay
Habur Sınır Kapısı’ndan çıkış yaparak Zaho’ya gidip IKDP komutanı Osman Kasım ile görüştüm. Ben 15 yıllık korucuyum. Bu süre içinde çok sayıda taktirname aldım. Ülkemi seviyorum, ülkem aleyhine ya da birlikte çalıştığım asker kişilerin aleyhine istihbarat toplamadım” dedi.
BORDO BERELİLER HAKKINDA BİLGİ
Mazot ticaretiyle uğraştığı için askeri birlikler hakkında telefonla bilgi verdiğini belirten, evinde
Glock marka tabanca ile çok sayıda simkart ile yakalanan ve 5 yıl önce koruculuktan atılan H.E ise şunları söyledi:
“
Kaçak mazot ile ilgili telefonda askeri birlikler hakkında bilgi vermiş olabilirim. Çünkü Reşit adlı kişiye arazide asker olduğunu, mayın döşendiğini söyledim. Ayrıca bölge ile alakalı arazide asker olduğu için Reşit’e gelemeyeceğine ilişkin bilgi verdim.
Askeri araç ve askerler hakkında bilgi vermedim. Bizim yörede koruculara uzun kulaklılar denilir. Ben de öyle bilirim. Benim dayım Zaho’da yaşıyor. Belki beni Parastin adlı yapılanmanın içine kadar götürüp yemek yedirmiş olabilir. Ancak benim Parastin adlı bir teşkilattan haberim yok. Bölgede Bedrettin Albay gelene kadar 15 kilometrelik alanda herkes rahatça karşıya gidip geliyordu. Şu anda ise kimse karşıya yani Irak topraklarına gidip gelemiyor. Bu problemin bundan kaynaklandığını düşünüyorum.
Ben 10 yıl koruculuk yaptım. 2 göreve üst üste gitmediğim için işten atıldım” dedi.
Telefon kayıtlarında
Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı
Bordo Bereli Özel Kuvvetler Timi ile ilgili de IKDP’ye bilgi verdiği tespit edilen H.E’nin bordo berelilerden ‘Kırmızı şapkalılar’ diye söz ettiği belirlendi.
Olayla ilgili halen 6 kişi ise KDP’ye ajanlık yapmak suçundan aranıyor.