Futbolda
şike yasasını yeniden düzenleyen yasa değişikliği ile başlayan tartışmalar, bugün farklı bir boyuta taşındı. Yasa karşısında
iktidar partisi temsilcileri arasındaki görüş ayrılıklarını bir soruna çevirmek isteyen çevreler bugün 4 günlük haberi yeni gibi sundular.
Konunun öncesine gidip gelişmelere bir bakıp bugüne gelmekte fayda var.
Parlamento'da grubu bulunan partilerin desteğiyle
Meclis'ten geçen yeni
düzenleme karşısında ilk tavrı Cumhurbaşkanı ortaya koydu.
Kamuoyundaki tepkileri göz önünde bulunduran Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, 30 Kasım'da
Kırgızistan ziyareti öncesi yaptığı konuşmada, ''Açıkçası bu yasa ile ilgili rahatsızlığım var. Çünkü altı ay önce çıkmış olan bir yasanın daha düzgün çıkması gerekirdi'' açıklamasını yaptı.
Aynı gün, Türk-Arap
Medya Konseyi toplantısına katılan
Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç da benzeri yönde görüşler ortaya koydu ve yasanın
Köşk tarafından onaylanmasını doğru bulmadığını beyan etti.
Cumhurbaşkanı Gül, Kırgızistan dönüşü 2
Aralık tarihinde şike cezalarını düzenleyen yasayı yeniden görüşülmek üzere Meclis'e gönderdi. Kamuoyunun bildiği tabirle veto etti.
İktidar partisinin yasayı bu haliyle bırakacağı ve yeniden Meclis'e getirmeyeceği yolunda görüşler ortaya konulurken,
AK Parti Grup Başkanvekillerinden Mustafa
Elitaş, 5 Aralık tarihinde bir çıkış yaptı ve herkesin imzasının arkasında durabilmesi gerektiğini söyledi.
Önce bu bireysel çıkış diye düşünülürken, ertesi gün AK Parti'nin diğer Grup
Başkanvekili Nurettin
Canikli daha net çıkış yaptı. Canikli'nin bu çıkışı,
CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli'nin “imzamızın arkasındayız” açıklamasının ardından geldi.
Canikli'nin bu net tavrı, Başbakan Erdoğan ile yaptığı
telefon konuşmasından sonra ortaya koyduğu, gün içerisinde yaşanan gelişmelerin ardından anlaşıldı. Erdoğan, partili bazı isimlerle görüşmüş ve yasanın aynen Meclis'ten geçmesini ve Cumhurbaşkanı Gül'ü asla rahatsız edici bir açıklamanın partiden çıkmaması gerektiğini belirtmişti.
Başbakan Erdoğan'ın tavrının netleşmesinden sonra AK Parti kanadından tek bir açıklama yapılmadı. Şamil Tayyar'ın “referanduma gidelim, kabul edilirse milletvekilliğinden
istifa ederim” açıklaması bile gelişmelerden önce yaşandı.
MİLLİYET VE VATAN'IN AYNI FREKANSTAN TERS YAYINI
Başbakan Erdoğan'ın şike yasasının değiştirilmeden Meclis'ten geçirilip Köşk'e gönderilmesi tavrından sonra aynı gruba bağlı
Milliyet ve
Vatan gazetelerinden bir haber pazarlandı. Servise konulan haber Bülent Arınç'ın açıklamaları idi. Habere göre, Arınç tavrını belli etmiş ve Başbakan Erdoğan'a bir anlamda rest çekmiş ve yasanın geçmemesi için tavır koymuştu.
Haber 7 Aralık 13.54'te yayına konuldu. Ve “Bülent Arınç, Cumuhurbaşkanı Gül'e
destek verdi” başlığı ile yayınlandı:
"Hukuki prosedür şöyle. Meclis komisyanda bunu tekrar ele alır, değişiklik yaparak tekrar genel kurula sevk edebilir. Veya bu geldikten sonra olduğu yerde kalır. Yani onun yenilenmesi için onun yeniden tahrir edilmesi lazım. Ama sanıyorum bu gerekçeler doğrultusunda artık siyasi partilerden hiçbir temsilci bu kanunun tekrar çıkartılması için bir gayret göstermeyecektir.
Aksi olursa meclis genel kurulu ya aynen kabul edebilir, bu takdirde sayın
cumhurbaşkanımızın ikinci defa geri görderme hakkı yok. Veya değişebilir. Eğer değiştirerek kabul ederse aynı prosedür tekrar devam edecektir. Ancak kamuoyunun bu konudaki baskısı sanıyorum ki hiçbir milletvekilinin bu kanunu, hiçbir milletvekilininin bu kanunu tekrar meclis genel kuruluna getirmeye cesareti yetmeyecek."
Haberin içeriği doğru idi. Bu sözler Arınç'ın açıklamaları idi. Ne var ki bu sözler, Arınç'ın 3 Aralık tarihinde
Eskişehir'de yaptığı açıklamada söyledikleri idi.
Anadolu Ajansı, haberi 3 Aralık'ta Eskişehir mahreci ile saat 14.46'da yayına konulmuştu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,
Endonezya yolunda ve bu açıklamalardan habersiz idi.
Milliyet ve Vatan'dan yayına konulan bu haber, kısa süre içinde Rotahaber'in de içinde bulunduğu pek çok
site tarafından alınıp kullanıldı.
Rotahaber olarak okuyucularımızdan yaptığımız bu hatadan dolayı özür diliyoruz.