Sonuçları kabul edilen proje kapsamında, başta süs olmak üzere, saygınlık, sağlık gibi farklı amaçlar için kullanılan boncukların, geçmiş medeniyetler döneminde, başka ülkelerden getirilmek yerine,
Anadolu'daki taş kaynakları ile yapıldığı belirlendi.
TÜBİTAK desteği ile gerçekleştirilen, "Doğu Anadolu Bölgesinde Yarı Değerli Taş Yatakları ve İşleme Teknolojileri" projesinin yürütücüsü Prof. Dr. Necla
Arslan Sevin, projenin başarıyla tamamlandığını söyledi.
Projeyi,
bölgeyi çok iyi tanıyan, taş cinslerini bilen jeologlarla yürüttüklerini belirten Sevin, Anadolu kültüründe önemli bir yer tutan boncukların
hammaddesini oluşturan taş kaynaklarının, Anadolu'da var olduğunun ve boncukların bu kaynaklardan yapıldığının belirlendiğini bildirdi.
Türkiye'de boncuk konusundaki çalışmaların yetersiz olduğunu belirten Sevin, şöyle konuştu:
"
Müzelerde çokça yer alan boncukların hammadde ve mamul olarak
ithal olduğu söyleniyordu. Binlerce mamulün ithal olamayacağını düşündük, bunlarla ilgili
üretim var mıydı, üretim yapılmış mıydı? Onları ortaya koymak istedik. Boncuk, binlerce yıl öncesinden günümüze, Doğu Anadolu insanı için yaşamın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Başta Van Karagündüz, Çavuştepe, Altıntepe, Kalecik,
Ağrı Doğubeyazıt ve Elazığ'daki kazı alanları olmak üzere bölgede çok sayıda yasal ve defineci kazılarından ele geçen on binlerce boncuk, bölge müzeleri ile Türkiye'nin belli başlı müze ve özel koleksiyonlarında yer alıyor. Yaptığımız yüzey araştırmalarında, Anadolu'da eski çağlarda belli uygarlıkların bu taşları kullanarak boncuk üretimi yaptıklarını tespit ettik."
Kronolojik olarak neolitik dönemden başlayıp,
teknik ve
estetik özellikleri giderek zenginleşerek Ortaçağ sonrasına kadar uzanan boncukların, üretildikleri ve kullanıldıkları toplumlarda statü belirleme, hastalıklardan korunma, tanrılara
hediye gibi hem dünyevi hem de kutsal anlamlar taşıdığını belirten Sevin, boncuklarda kullanılan malzemelerin ise başta kornalin ve akik olmak üzere garnet, opal, manyezit, serpantin, malahit, ofiyolit ve obsidyen olduğunun belirlendiğini kaydetti.
Sevin, bilim dünyasının, Doğu Anadolu boncuklarının hammadde kaynaklarının
Hindistan,
Afganistan ve
İran gibi ülkeler olduğunu ifade ettiğini belirterek, "Ancak bölgede TÜBİTAK ile Yer ve Deniz
Bilimleri
Araştırma Grubunun (ÇAYDAG) desteği ile yaptığımız jeolojik yüzey araştırmalarında, hem tarihsel dönemlerde kullanılmış yarı değerli taş yataklarının varlığı tespit edilmiş, hem de bölge ekonomisine katkıda bulunacak yataklar belirlenmiştir" dedi.
Amaçlarından birinin de bu taş yataklarının günümüzde de kullanılıp kullanılamayacağı olduğunu anımsatan Sevin, kaynakların mutlaka ekonomiye kazandırılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de taştan boncuk üretiminin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu belirten Sevin, "Tamamınına yakını Hindistan ve Brezilya'dan geliyor. Sadece Oltu'da ön plana çıkıyor, bir de Ege bölgesinde camdan boncuk üretimi var. Türkiye'de toplu halde üretim yapan atölyeler bulunmuyor. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde bol miktarda hammadde var, bunlar üretime dönüşebilir" diye konuştu.
Sevin, yüzey araştırmaları sırasında taş yataklarından alınan örneklerin MTA'da incelendiğini, kaynakların bulunduğu yerleri içeren bir haritanın da hazırlandığını sözlerine ekledi.
AA