Trabzon İl Müftülüğü tarafından 0-15 yaş arasındaki 550 yetim çocuğa
mektup gönderilerek, istekleri ve herhangi bir sorunları olup olmadığı soruldu.
Trabzon Müftüsü Veysel
Çakı, Trabzon'daki 0-15 yaş arası yetimleri kapsayan ''Kalbimiz Seninle Yumuşasın'' adlı bir proje hazırladıklarını belirtti.
Projede öncelikle alan taraması yapılarak tespit edilen yetimleri
kayıt altına aldıklarını ifade eden Çakı, ''Hazırlanan forumlarda yetimlerin adları, kimden yetim kaldıkları, adres ve telefonları ile boy ve beden ölçülerine kadar bilgilere yer verdik. Bu çalışma neticesinde 550 yetim çocuk tespit ettik'' dedi.
Çocukların hepsine, hazırlanan mektupların din görevlileri vasıtasıyla ulaştırıldığını kaydeden Çakı, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Mektupta
müftülüğümüzün çocukları önemsediğini ve onları çok sevdiğini çok özel cümlelerle ifade ettik.
Allah Resulü'nün de yetim olarak büyüdüğü ama asla yalnız olmadığı hatırlatıldı. 'Başı okşanmamış yetim! Git, git sen okşa başı okşanmamış bir yetimi', denilerek çocuklara ufuklar açıldı. Çocukların bu gün üzgün olabilecekleri ama yarınların onların olacağı,
oyuncak arabalarının yerlerini garajlarındaki son
model arabaların alacağı, oyuncak bebeklerin yerine gerçek bebeklere sahip olacakları hatırlatıldı.
Son olarak da annesi olmayana 'teşekkürler anneciğim',
babası olmayana 'teşekkürler babacığım' her ikisi de olmayana ise 'teşekkürler anneciğim - babacığım' sözünü hangi
hediyeyi alınca söylemek istediklerini sorduk. 'Duygularını ve bu sorunun cevabını bize yaz, seni mutlu etmek bizi mutlu etsin' dedik. Çocuklardan
cevap yazmalarını istedik. Çocuklar mektuplarında, acılarının hatırlatılmasından ötürü hüznü yaşarken ilk kez bir mektup almanın, sevildiklerinin, önemsendiklerinin, unutulmadıklarının ve isteklerinin sorulmasınının mutluluğunu yaşadıklarını ifade ettiler. Bu bir
yardım projesi değildir, gönül projesidir. Çocuklarımızla kopmayacak bir gönül bağı kurmak istiyoruz.''
-''BOYA KALEMLERİ İSTİYORUM AMA BELKİ PARANIZ YETMEZ OLSUN BEN BEKLERİM BİRİKTİRİR ALIRSINIZ''-
Çocukların mektuplarında, hüzün gözyaşlarıyla mutluluk gözyaşlarının birbirine karıştığını, çok duygusal cümlelerle ifade ettiklerini de belirten Çakı, ''(Size yük olmak istemiyorum) diyecek kadar kaderine rıza göstermiş çocukların yanında, (bir gülümsemeniz, bir saçımı okşamanız, sizinle tanışmak, yarım pirinç tanesi de olsa hediyeniz benim için mutluluk vericidir), hatta birkaç isteğinden sora (
boya kalemleri istiyorum ama belki paranız yetmez, olsun ben beklerim biriktirir alırsınız) diyebilecek yüreklerin varlığı ortaya çıkmış oldu. Mektubun sahibini görmeden sevmenin güzelliğini ifade edenler oldukça fazla idi. ('Beni ne mutlu eder, siz bulun) diyen çocukların yanında çizdiği ağlayan bir kızın yanına (Bu ağlayan yüzü siz güldüreceksiniz) diyebilen mektuplar geldi'' diye konuştu.
-İSTEKLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU KARŞILANDI-
Gelen mektuplardaki isteklerin projeyi uygulayan
ekip tarafından, ev ve ev
eşyası, bilgi ve teknoloji, eğitim ve eğitim malzemeleri,
kıyafet,
gıda, maddi
destek ve hediye ve manevi destek isteyenler diye gruplandırıldığını kaydeden Çakı, şunları söyledi:
''İstekler arasında 9 ev, 11
genç odası, çeşitli beyaz eşya, 16 dershane, 20 burs, 160 bilgisayar, kitap, okul malzemeleri, gıda, çok çeşitli
giyim eşyası, cep telefonu,
bisiklet ve çeşitli oyuncakların yanında sadece yürekten kopacak hediyeler şeklinde 100 çeşidi aşkın istek yer aldı. Bu isteklerin Trabzonlu iş adamları ve
hayırsever insanlarla paylaşılması neticesinde, yaklaşık 30 bin lira tutan, 160 çocuğun kıyafet isteği bir hayırsever yürek tarafından karşılandı. Yine 10 bin lirayı aşkın beyaz eşya ile yine aynı miktarda
mobilya istekleri ayrı ayrı hayırsever 2 kişi tarafından temin edildi.
60 bisiklet ile onlarca oyuncak da yine hayırseverlerce alındı. 25 gıda paketi aynı şekilde yine bir hayırsever tarafından temin edildi. Burs isteyen her bir öğrenci bir kişi tarafından sahiplenilerek bursa bağlandı.
Dershane isteyen öğrencilerin kayıtlarının yapılması için çalışmalar devam ediyor.
Bilgisayar ile maddi desteklerin temini için hayırsever herkesten özellikle de kalbini yetimlerle yumuşatmak isteyenlerden destek bekleniyor. Ayrıca ev isteyenlerin bile bu isteğinin Trabzon insanı tarafından yerine getirileceğine tam bir yürekle inanılıyor.''
-''BAZEN YASTIĞIM ISLANIYOR, BAZENSE BOĞAZIMA BİRİKİYOR KELİMELER''-
Çocuklara gönderilen ''Müftü Amcanız Veysel Çakı'' imzalı mektuba cevaben çocukların yazdıkları mektuplardan bazıları şöyle:
''Davulun sesi uzaktan nasıl hoş geliyorsa insana, benim için de uzaktan 'baba' kelimesi o kadar güzel. Yaklaştıkça içine girdiğim bir girdap o sanki. Herkese göre bir sıfır geride başladım. Bir kez olsun yüzünü görmediğim, kokusunu içime çekmediğim, dizlerinde uyumadığım bir adam var hayalimde. Düşlerimde canlandırmakla yetinebiliyorum sadece. İsyan etmek değil niyetim, benim olan bir şeyi hiç görememek, dokunamamak zor geliyor.
-Beni kollarına alıp saçlarımı okşadığında, kollarında ne kadar güvende hissederdim. Kötülükler benden çok uzakta, sevgisini doya doya hissederdim. Eve
akşam geldiğimde okul çantamı, giysilerimi çıkardığımda sevinç çığlıkları atardım. Çünkü benim babam vardı. Babamın kollarına atlar, yanaklarından öper, mutluluğu doyasıya yaşardım.
Okul harçlıklarımı alır, sorunsuzca harcardım çünkü babam vardı.
-Sensiz olan her günümün, her dakikamın ve her saniyemin bir boşluktan farkı yoktur. İnsanın dünyaya geldiğinde onu dünyada koruyacak iki melekten birinin olmayışı, insanın kalbinin bir parçasının kırık olduğunu gösterir. Çünkü benim kalbimin bir parçası kırıktır. Dünyaya geldiğimde babamın olmadığını öğrenince çok üzüldüm. Anlamadığım için onun nereye gittiğini soruyordum. Aldığım cevaptan hiç bir şey anlamıyordum. Ama şimdi inanıyorum ki ben babamı göremiyorum ama o beni görüyordur. Her zaman da yanımda olduğunu biliyorum.
-Geceleri karanlık bastırınca aklıma annem ve babam gelir. Bazen yastığım ıslanıyor, bazense boğazıma birikiyor kelimeler.
-'Baba' kelimesini unuttum. Babasızlık çok zor. Gün geçtikçe yokluğu kalbimde büyüyor. Özlemi içimi yakıyor, kül ediyor. Bazı duyguları, düşünceleri babamla paylaşmak istedim ama babam yok.
-Nefesi, kokusu, varlığı, gülüşü, bakışı yeterdi bana. Babamı özlediğim zaman devamlı ağlıyorum, ama gözlerimden yaş akmıyor. Göz yaşlarım içime akıyor. İçimde birikiyor ve göl oluyor. Babam, kelimesi anlayana çok güçlü bir kelimedir.''